Bu sene 20. yılını kutlayan GalataPerform’un düzenlediği ve Türkiye’nin ilk oyun yazarlığı festivali olma özelliğini taşıyan Yeni Metin Festivali, bu yıl “gerçek” teması odağında on ikinci kez 24 Kasım–4 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleşti. Sınırlar Ötesi Tiyatro kapsamında Türk yazar ve yönetmenlerle yurt dışından gelen sanatçıları buluşturduğu bir alan yaratan festivalde, oyunları Türkçeye çevrilerek sahnelenmiş okumaları gerçekleştirilen uluslararası oyun yazarları ile yaptığımız sohbetleri yayınlamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sıradaki konuğumuz Malin Axelsson
Röportaj: Ayşe Draz & Mehmet Kerem Özel
Malin Axelsson
Oyun yazarı, yazar ve yönetmen Malin Axelsson, 1975 Stockholm doğumludur. İsveç Üniversitesi, Film, Radyo, Televizyon ve Tiyatro bölümünden 2002 yılında mezun olan yazarın oyunları Almanca, Fransızca, İtalyanca, Romence ve Norveççe dillerine çevrildi. 2021 yılından beri Riksteatern Gençlik Tiyatrosu’nda Sanat Yönetmeni olarak çalışmakta. Ayrıca 2015-2019 yılları arasında İsveç Radyo Tiyatrosu’nda görev aldı.
Chefen oyunundan, Fotoğraf: Markus Garder
Oyun yazarlığının özü sizce nedir?
Anlatmaya değer bir hikâyeye sahip olmak.
Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Sanatın hayatımızdaki belirli temalara ve sorulara dikkatimizi ve bakışımızı yönlendirebileceğine inanıyorum. İyi sanat anlaşılmaz olanı çerçeveleyebilir. Varoluşun en gizli kısımlarını vurgulayabilir. Sanat hayatımızdaki gizemlerin yakalandığı bir alan. Sanat gerçekten güçlüyse ve iyi yapılmışsa kendimizi bireysel ve kolektif olarak görmemizi sağlar.
Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın
işlerinizde etkisi olur mu?
Hayattan, meslektaşlarımdan, komşularımdan, anılarımdan, pop şarkılarından, şiirden, edebiyattan, filmlerden ilham alıyorum. Ben bilinçli/bilinçsiz ayrımını yapmayan bir tür olan gerçeküstücülüğün hayranıyım. Gerçeküstücüler gibi gerçeklik ile rüya arasında net bir çizgi çizmemekle ilgileniyorum.
Chefen oyunundan, Fotoğraf: Markus Garder
Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Başlığa çoğunlukla yazma sürecinin başında karar veriyorum.
Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?
Etkilendiğim ve ilham aldığım pek çok kişi var: Kathy Acker, Emily Dickinson, Simone de Beauvoir, Rachilde, Britney Spears, Roberto Bolaño, The Brontë Sisters, David Lynch, Virginie Despentes, Charlie Kaufman, Ann Radcliffe, Virginia Woolf, Alejandra Pizarnik, Christine ve Kraliçeler, Giorgos Lanthimos, masallar.
Chefen oyunundan, Fotoğraf: Markus Garder
Dünyanın mevcut durumunu değerlendirdiğinizde, bir sanatçı olarak sizin için en önemli ve acil konu nedir?
Çocuklara ve gençlere tiyatro deneyimi yaşatmak. Gençlere ilham vermek ve yaratıcı olmalarını sağlamak.
Oyunlarınızdan biri başka bir dile tercüme edilirken en temel kaygılarınız ne oluyor?
Çeviri her zaman bir çalışma ve başlı başına bir yorum gerektirir. Bu süreçte çevirmenin hangi sorularla karşı karşıya kaldığını merak ediyorum. Hangi seçimleri yapıyor? Dile hakim değilsem çoğu zaman asla bilemeyeceğim.
Yapıtlarınızın daha çok yerel kültür/toplumda mı bir yankı bulduğunu yoksa daha çok evrensel bir yankılanmaya mı sahip olduğunu düşünüyorsunuz?
Evrensel olduklarını düşünüyorum. Başka ülkelerde çalışma fırsatına sahip olmak her zaman tatmin edici ve ilham verici oldu. Çoğunlukla Fransa'da çalıştım ama daha çok uluslararası çalışmayı arzuluyorum. İsveç dışında daha fazla yönetmenlik yapmayı ve ülkeler arası işbirlikleri gerçekleştirmeyi çok isterim.
Chefen oyunundan, Fotoğraf: Markus Garder
2021 yılından bu yana Çocuk ve Gençlik Dairesi Başkanlığını yürüttüğünüz, destekli tiyatro topluluğu olan İsveç Ulusal Turne Tiyatrosu, dünyada örneği az olan bir kurum gibi görünüyor. Bize bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?
İsveç Ulusal Turne Tiyatrosu, İsveç'teki büyük şehirlerin dışındaki bölgelere odaklanan en büyük gezici topluluk. Bunu, ülke geneline yayılmış, her yaştan gönüllü tiyatroseverin yönettiği 230'a yakın yerel tiyatro derneğimiz sayesinde yapabiliyoruz. Yerel tiyatro dernekleri hangi yapımların sahneleneceğine karar veriyor. Şu anda ülke çapında 38.000 civarında üyemiz var. Misyonumuz dansla, sirkle ve tiyatroyla ülkedeki herkese ulaşmak. İsveç Ulusal Turne Tiyatrosu'nun harika tarafı, sadece geleneksel tiyatrolarda sahne almıyor olmamız. Herkese ulaşma arzumuz doğrultusunda, en alışılmadık yerlerde sahneler buluyoruz: kırsal topluluk merkezlerinde, spor salonlarında, sınıflarda, belediye binalarında veya aktivite merkezlerinde, rock kulüplerinde veya diğer alanlarda.
Oyununuzun okumasını sahneleyecek Türk yönetmenlerden bir beklentiniz var mı?
Umarım metnin absürt, kara mizahını yakalarlar ve bundan keyif alırlar.
Комментарии