top of page
Yazarın fotoğrafıNazlı Pektaş

Çünkü şimdi fazlasıyla gerçek!


Krassimir Terziev'in Fırat Arapoğlu küratörlüğünde gerçekleşen Future Unforgettable başlıklı sergisi, 13 Nisan'a dek Versus Art Project'te sürüyor. İnsanın Ay’a ilk ayak bastığı günden, içinde bulunduğumuz "Mars’a Seyahat" dönemine kadar geçen yaklaşık yarım yüzyıllık süreyi izleyiciyle paylaşırken farklı soruları da gündeme getiren sergiyi Nazlı Pektaş değerlendirdi

797 kelime

Krassimir Terziev, Family, 2013, Dibond üzeri kağıda pigment baskı, 90 x 135 cm

Krassimir Terziev, resim alanı dışında Kültürel Antropoloji alanında da çalışmış, komünist Bulgaristan zamanında çocukluğu geçmiş, Türkiye’de izleyicinin yakından tanıdığı bir isim. 2010 yılında Kredi ve Ötesi, 2015 yılında Mitolojiler başlıklı 3. Uluslararası Mardin Bienali, 2016 yılında Ütopya başlıklı 27. İstanbul Uluslararası Sanat Fuarı ve bu yıl düzenlenen 6. Uluslararası Çanakkale Bienali sanatçının işlerini gördüğümüz sergilerden bazıları. Terziev, Versus Art Project’de açıtığı Future Unforgettable sergisinde geleceğin unutulamazlığını, geçmişin ve şimdinin inşa ettiği istikrarlı hayal ve hakikatleri arasında arıyor.

Sanat tarihi boyunca kozmos ve onun hakkında yapılan çalışmalar, sanatçılar için sıklıkla kaynak olmuştur: Alexander Calder’in A Universe (1934) isimli mobil heykelinde, solar sistemi akla getiren kurgusu, Andy Warhol’un Moonwalk (1987) isimli serigrafisinde, tarihteki en ikonik anı, NASA’nın fotoğraflarından alarak yeniden ürettiği işi, (Apollo 11 görevinde Neil Armstrong tarafından fotoğraflanan Buzz Aldrin'i ve Amerikan bayrağını görürüz) akla ilk gelenler. Georgia O’Keefe’nin Starlight Night (1963) isimli resminde, ve Joseph Beuys’un Untitled (Sun State) (1974) isimli kara tahta üzerindeki tebeşir çizimlerinde de kozmosa dair imgeler yer alır. Ya da Rauschenberg’in Space (Tribute 21) (1994) isimli işinde gezegenler arası bir manzara içinde asılı duran bir astronot da yine kozmosa dair bir imgedir. Örnekleri çoğaltılabiliriz. Yeryüzü; dahil olduğu boşluk ve içindekilerle, bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışma ve keşifler için sonsuz bir kaynak. Öte yandan da iki dünya savaşı atlatmış, pek çok çevresel felaketle başa çıkmaya çalışan insanlık için dünya; bir yandan vazgeçilmez bir yanda da tahammül edilmez dev bir kap. Henüz bu kaptan dışarı sızmak imkânsız ama bunun için yollar aramak unutulamaz gelecek vadediyor...

Krassimir Terziev, Emotional Universe, 2019, Lazer kesim alüminyum disk, 6 adet, 6 mm kalınlık, 10-40 cm çap

Kozmos hakkında çalışırken hayallerin sonu yok. Dev film sektörü de bu hayallerin türlü versiyonlarını filme aldı ve almaya devam ediyor. Ulaşım alanında projeler üreten şirketler bir yandan yeryüzünde hızlı, doğa ile dost ve ekonomik çözümler getiriyor diğer yandan da uzayda unutulmaz gelecek hayali için yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Neil Armstrong, Apollo 11 ile yaptığı ay yolculuğunda 20 Temmuz 1969’da aya ilk ayak basan insan olmuştu. Aradan geçen zaman biz sıradan fânilerin de aya seyahat düşlerinin önünü açtı.

2018’in Eylül’ünde ABD'li uzay mekiği ve roket üreticisi SpaceX, Japon milyarder Yusaku Maezawa'yı Ay'a götüreceğini duyurdu. Şirketin kurucusu Elon Musk, Los Angeles'ta düzenlenen özel etkinlikte, Japon iş adamı ve davetlilerinden oluşacak kafilenin şirketin uzaya yollayacağı ilk turistler olacağını açıklamıştı. Kozmosa olan ilgi ve alaka bilim ve teknoloji dünyasından turizm faaliyetlerine geçe dursun, Japon iş adamı Maezawa, müjdenin verildiği gece yaptığı konuşmada 2023 yılında gerçekleşmesi beklenen seyahate, kendisine eşlik etmesi için 6 ila 8 sanatçıyı davet edeceğini belirtmiş ve tüm masraflarını şahsen karşılayacağını söylemişti. Konuşmanın bu bölümü sanat dünyası için önemliydi kuşkusuz. Fakat, Maezawa’nın beraberinde götüreceği ressam, mimar ve tasarımcılardan oluşacak grubun yolculuktan alacakları ilhamla kendi eserlerini yaratmasını isteğini dile getirmesi konuşmanın en çarpıcı bölümüydü. Aya uçacak ilk turist sözlerine şöyle devam etmişti: "Jean-Michel Basquiat ve Andy Warhol gibi sanatçılar, uzaya gitme şansına sahip olsaydı nasıl eserler yaratacaklarını hep merak etmişimdir." Maezawa, konuşmasının sonunda sanatçıların içindekileri uyandırarak insanlık için muazzam eserler yaratmalarına vesile olmak istediğini eklemişti… Bu sözlerle sanat ve sermaye arasındaki sıkı fıkı ilişkiye dair sözler çoğaltılabilir. Lakin konumuz Krassimir Terziev’in Versus Art Project’te açılan sergisi. Maezawa, ay yürüyüşü eşliğinde yeni sipariş ettiği işleri düşleye dursun hiç aya gitmemiş Bulgar sanatçı Terziev, kozmosa yeryüzünden nasıl bir bakış fırlatıyor ve olası geleceğe dair nasıl bir vurgu yapıyor?

Krassimir Terziev, Night For Day I, 2018, Kağıt üzeri siyah suluboya, mürekkep, ince uçlu kalem, 64 x 44 cm

Krassimir Terziev; “Yeryüzü dışında başka gezegenlerde hayat var mı?” sorusunun gizemi eşliğinde kendi gibi suç ortakları arayan insanoğlunun bilinçdışı eylemlerini mizahi bir anlatımla Versus Art Project’te yerleştiriyor. Serginin küratörü Fırat Arapoğlu, katalogda yazdığı metinde Terziev’in bu bakışı hakkında şu cümleyi kuruyor: “Geçmişin imgeleri ve günümüzdeki yansımasıyla, bizleri büyük anlatılar döneminin ütopyalarında bir yolculuğa çıkartan Terziev, “görülmeyen” ama “hayal edilebilen” bir paradigmayla, insanlığın dünya-dışı gezegenlerde yerleşme ütopyasını işlerinde bize anımsatıyor.” Nasıl bir uzay Krassimir’in baktığı. Bizim çöplüğümüze dönüşecek dev bir boşluk mu? Sonunda bizi yutacak ana kaynak mı? Gözetlendiğimiz simsiyah bir delik mi? Asla ayak basılmamış Ay yüzeyinin yalan haberlerinin stüdyosu mu?

Krassimir Terziev, Future Unforgettable sergi görüntüsü

Kolaj, video, desen, fotoğraf, ışıklı kutu gibi farklı üretim biçimlerinde unutulamaz olan yarının peşine düşen sanatçı geçmişin gelecek hayalini bugünün hakiki politik, sosyolojik ve kültürel kırılma ve bozulmaları eşliğinde sunuyor. Kozmik atıklar, teknolojik unsurlar, astronot üniformaları ve ikonları, balkonundan drone ile baktığı Sofya, ve drone’u izleyen kamera, led ekrana kazınmış aile fotoğrafı, tablete kazınan Terziev, melanizm ve albinizm zıtlığında aydaki hayvanlar, üzerine palmiyenin gölgesi düşmüş yeryüzü, astronot aile… Sanatçı, gerçek dışı olanı, yarının olası imkansızlığında arar. Çünkü şimdi fazlasıyla gerçektir. Trajikomik politikalar eşliğinde absürt olanın çoğu zaman anlamaz halde ay yürüyüşleri yapmaktayız. İçinden geçtiğimiz senaryoların ana karakterleriyiz lakin dublörler ve suflörler eşliğinde bu yürüyüşü tamamlıyoruz.

Krassimir Terziev, kendi yolculuğu ile Ay’a yolculuğu kesiştirdiği anlatısında, zaman ve mekân algısını imgeler aracılığı ile sinemadan, NASA’dan, sokaktan, internetten beslenerek kurgular. Dünya onun için Uzay’a yolculuk hayalinin politikasında unutulmayan ihtimaller çoğaltan bir küredir.

Sergi 13 Nisan’da sona eriyor.

Comments


bottom of page