top of page

Zamanın uçuculuğu


GERONIMO adıyla da tanınan Türk-Amerikan enstalasyon sanatçısı Jihan Zencirli, sene başında New York'un önemli gösteri sanatları merkezi Lincoln Center’da New York City Ballet işbirliğiyle bir projeye imza attı. Zencirli'nin New York City Ballet’nin Art Series projesi kapsamında David H. Koch Salonu’nun lobisini ele geçiren balon yerleştirmesini Osman Can Yerebakan yazdı

Jihan Zencirli, Fotoğraf: Erin Baiano

New York City Ballet, 2013 yılından bu yana sürdürdüğü New York City Ballet’s Art Series projesi kapsamında şu ana kadar FAILE (2013), JR (2014), Dustin Yellin (2015), Marcel Dzama (2016) ve Santtu Mustonen (2017) gibi, önemli güncel sanatçılarla ortaklaşa çalışıp, lobisine bale programına eşlik eden büyük çapta enstalasyonlar yerleştirdi. Proje kapsamında altıncı işbirliği olarak Los Angeles’ta yaşayan sanatçı Jihan Zencirli’nin mekanları çocuksu ve umut dolu bir havaya bürüyen dev çaplı balon yerleştirmeleri, New York’un en önemli bale kurumunun 50 yılı geçkin binası Lincoln Center’da yer alan David H. Koch Tiyatrosu’nu 2018 kış mevsimi süresince zamansız bir gerçek dışılığa bürüyor. Sanatçının Ellsworth and Philip adını verdiği yerleştirmesinde, rengarenk 200 binin üzerinde geri dönüşebilir ve organik malzemeden üretilmiş boyutları 30 cm ile 30 metre arasında değişen renkli balon, bale sanatının kimi zaman elitist ve ayrıcalıklı duran havasını tiye alarak, günlük hayatının içinden, ancak bir o kadar da gerçeküstü bir estetikle sanatta disiplinler arası diyaloğun seçkin bir örneğini oluşturuyor.

Geronimo, Ellsworth and Philip, Mekan yerleştirmesi, Nwe York City Ballet, Fotoğraf: Erin Baiano

Dans ve modern sanatın yollarının kesişmesi 20. yüzyıl sanatından günümüze kadar pek çok kayda değer işbirliğine yol açtı. Deneysel dansın öncüsü Merce Cunningham’in yıllar içinde Robert Rauschenberg, Charles Atlas ve Tacita Dean gibi sanatçılarla ürettiği multimedya işler bu içiçeliğin çığır açan örnekleri arasında. Andy Warhol’un Cunningham’in 1968 tarihli Rainforest dansı için tasarladığı Silver Clouds işi gelecekten çıkıp gelen metalik renkli balonları andırıyordu. Zencirli’nin balonları Warhol’unkilerin aksine, olağan ve günlük hayatın içinden halleriyle herhangi bir kutlamadan salınıp bale

salonuna yollanmışlar adeta. “Balonlar yalnızca anlıktır. Bir gün uçar ya da patlar ve ortadan kaybolurlar. Benim işlerimde temel olan şey her zaman size belirli bir zaman diliminde belirli bir şeyi deneyimliyor olmanızı hatırlatır. Buradasınız, balonları görüyorsunuz, yaşıyorsunuz,” diyen ve GERONIMO takma adıyla da anılan sanatçı, zamanın uçuculuğunu içleri hava dolu rengarenk balonlarla betimliyor. Algının tekrar edilemez ve geri döndürülemez gerçekliği balonların masum görünümlerinde gizlenirken, içlerinde azalan havayla birlikte yavaşça yok olan bulutum gibi objeler kapalı bir mekânın içinde düşsel bir evren yaratıyor. Umut ve hayat döngüsünün devamlılığı gibi günümüz sanatında genelde çetrefilli yollarla işlenen temalar, sanatçının yerleştirmesinde kitlelere samimi ve aracısız şekilde ulaşıyor. Sanat projeleri için kaleydoskop gözlükler üreten Future Eyes isimli bir şirketle işbirliği yapan Zencirli, bu gözlükler sayesinde yarattığı gerçeküstü evreni seyircileri içine alan bir boyuta taşımış. Seyirciler, bu deneyimin yarattığı halüsinasyon ile Amerikan mimarisinin en önemli isimlerinden Philip Johnson ve John Burgee’nin eseri olan binadan adeta koparak kendilerini zamansız bir renk cümbüşünün içinde buluyorlar. Yerleştirmeye ismini de veren Johnson, Zencirli için mimari ustalığın ötesinde Minimalist estetiğin modern sanatın yapı taşlarından olan renk teorisiyle birleşiminin bir sembol ismi. Ellsworth Kelly’nin projedeki önemi de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Modern sanat ve mimari çevrelerinin yakın ilişki içinde oldukları 1950’ler ve 60’lar New York’unda, Johnson’in sade ve keskin tasarımlarının sanattaki en önemli karşılığı belki de Kelly’nin rengârenk ama bir o kadar da yalın

tablolarıydı. Bu iki önemli yaratıcı figürün dingin ama o bir o kadar da coşkulu sanat anlayışları Zencirli’nin eserine hem ilham hem de isim kaynağı olmuş.

NYCB’nın üç gecelik özel performans programıyla desteklediği proje, Zencirli’nın yedi yıldır sürdüğü pratiğinin tek bir maddeye dayalı doğasının engelden çok fırsat oluşturduğunun bir kanıtı. Seyirci, New York’un hızla yükselen yıldız baleti Justin Peck, Amerikan balesinin duayeni George Balanchine ve usta Fransız dansçı Angelin Preljocaj gibi isimlerin elinden çıkan birkaç koreografik seçkinin sahnesine Zencirli’nin balonlarının arasından geçerek ulaşıyor. Modern dansın içinde barındığı hafi ik, özgürlük ve sınırsızlık duyguları, benzer hisleri renkli uçuculuklarıyla betimleyen balonlarla bir bütün oluşturuyor. Sufjan Stevens ve John Cage gibi farklı kuşaklardan deneysel bestecilerin tınılarıyla renkli kostümler içerisinde vücutlarını harekete geçiren dansçılar ile aynı renk cümbüşündeki lateks hava topları dansın ve hareketin sınırsızlığını ispatlıyorlar.

*Bu yazı, daha önce Art Unlimited Mart-Nisan 2018, 44. sayısında yayınlanmıştır.

bottom of page