top of page

Yakın kelimeler ve uzak fotoğraflar

G-art Galeri’de gerçekleşen Sözcükler Hilmi Yavuz | Fotoğraflar Kamil Fırat, Kamil Fırat’ın yaklaşık elli yıla yayılan fotoğraf serüveni ile Hilmi Yavuz’un bu üretime eşlik eden metinlerini, fotoğraf, bellek ve düşünce arasındaki ilişki odağında bir araya getiriyor


Yazı: Bahar Onan


ree

Kamil Fırat, Kapadokya, Arşivsel pigment baskı, 56x56 cm, 1983


G-art Galeri, Kamil Fırat’ın fotoğraf çalışmalarıyla felsefeci-şair Hilmi Yavuz’un son otuz yıl içinde bu çalışmalara yazdığı metinleri bir araya getiren bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 5 Aralık 2025 - 31 Ocak 2026 tarihleri arasında gerçekleşecek bu karşılaşma, iki düşünce insanının uzun yıllara yayılan entelektüel ortaklığını görünür kılarak küçük fakat yoğun bir Kamil Fırat retrospektifi sunuyor.


Sergiye Sözcükler ve Fotoğraflar isimli bir yayın eşlik ediyor. Hilmi Yavuz’la hoca ve öğrenci ilişkisi sonucu doğan, Hilmi Yavuz’un camera lucida’sı olabilecek nitelikte olan kitap G-art Galeri’de izleyici ile buluşuyor. Hilmi Yavuz’un, Kamil Fırat’ın çektiği fotoğraflara yazdığı makalelerden oluşan kitap her fotoğraf severin edinmek isteyeceği bir eser. Sergide yer alan kareleri de barındıran kitap, Hilmi Yavuz’un da belirttiği gibi bir fotoğrafın nasıl taş kesilebileceğine, bir öznenin bir imaja dönüşümüne, gemi pervanelerinin yoncalara ve oradan ışığa aşık pervane böcekleri gibi suda yol alışlarına, bir kuşun kanadından esinlenerek binbir şiir yazan şairlere hitaben, kent düşleri ve kent düştü ile görünenin ve görünmeyenin ardına bakabilmeyi sağlıyor.


ree

 Kamil Fırat, Kubbe, Arşivsel pigment baskı, 134x134 cm, 2004


Seçkide yer alan fotoğrafların en ilginçlerinden birkaçı da kubbe fotoğrafları. Özel olarak kubbe çalışması için tasarlanan makine, İslam düşüncesinin ortaya koyduğu estetiğinin fotoğraf düzleminde kendi dili ile var olma iddiasını taşıyor. Deformasyon yapmayan, ışıklılığı çok yüksek nev-i şahsına münhasır, çözümleme amaçlı yapılmış özel bir tasarım. Fotoğraflarda her yapının kendi temsilleri ve mimarının bakış açısı belirleyici olmuş. Yani Kamil Fırat biraz aradan çıkıp yapıya ve mimarına kendini fotoğrafta daha çok temsil etmesini hedeflemiş. Bu salt fotoğrafa dair değil aynı zamanda etik meselesidir.



Solda: Kamil Fırat, Düş Kentleri, Arşivsel pigment baskı, 75x50 cm, 1993

Sağda: Kamil Fırat, Ufka Dair, Arşivsel pigment baskı, 120x120 cm, 2005


Fotoğrafın ahlaki  boyutu burada başlıyor, anıtsal bir yapıyı yorumlama öznelerle olan ilişkimize bağlı, “Fotoğrafın öznesi ile kurduğun ilişki senin hayatla kurduğun ilişkinin aynasıdır.” diyor Kamil Fırat. Fotoğraf makinesini elinize aldığınız zaman ben her şeyi yaparım anlayışı söz konusu değil, bunun bir etiği, ahlakı olmalı. Buna göre fotoğrafla ilişkimizi yapılandırmalıyız.  


Kamil Fırat’la biraz da dijitalleşen dünyamızda fotoğrafın konumunu konuştuk. O bu durumu şu şekilde yorumluyor: 

“Dijital teknolojinin ve dijitalleşen dünyanın hayatı kolaylaştırdığı anlayışı var ancak bu kadar çabuk tüketilen bir şey aslında hayatı da tüketiyor. Bugüne kadar insanlığın biriktirdiği birçok şeyin de anlamı ortadan kalkıyor. Geçmişe tüketilecek bir alan olarak değil korunacak ve yüceltilecek bir alan olarak bakılması gerekir. Bunun bugün bilinçli olarak aşındırıldığını düşünüyorum. Bu bilincin altında da  öncesi ile geçmiş ile bağı koparılan her bireyin daha kolay manipüle edilebildiği, daha kolay yönetilebildiği gibi bir gerçeği yaşayarak deneyimliyoruz. Teknolojinin bir problemi olduğunu düşünmüyorum, mantalitenin problem olduğu gerçeği ile yüzleşmeliyiz. Bu teknolojinin nasıl kullandığına bağlı.”


Yeni medya sanatına değindiğimiz konuşmamızda Kamil Fırat yeni medyayı yeni pazarlar açmak için oluşturulmuş bir mecra olarak yorumluyor. Siz fotoğraf inşa süreci ile var oluyorsunuz. Yeni medya sanatında benim gibilerin anladığı anlamda bir inşa süreci pek söz konusu değil gibi. Ancak her yeni mecra yeni tüketicisini de yaratmakta. Bu anlamda izlemesi de eğlenceli.



Kamil Fırat, Mektuplar serisinden, Arşivsel pigment baskı, 2017


Diğer taraftan dünyada bir şeyi yok etmek için onu ortadan kaldırmaya gerek yok, yok etmek istediğiniz şeyi çoğaltmanız gerekiyor. Ne kadar çok fotoğraf üretirseniz fotoğraf o kadar değer kaybediyor. Biraz yavaşlamamızı öğütlüyor Kamil Fırat. Dünya, dünyayı tribünden izliyor diyor ve  bunun planlı olduğunu söylüyor. İnsanlar problemler karşısında ya müdahil oluyor ya da kenara çekiliyorlar. Sistem kenara çekilmeni ve onun çizdiği sınırlar içerisinde muhalif olmanı salık veriyor. Tabii ki sistemin dışına çıkamıyorsunuz. 


Postmodernizmi ve sonrasında yapısökümü düşündüğümüzde bir sınırın olması mutlaka gerektiğinin altını çiziyor Kamil Fırat ve Kant’a gönderme yapıyor. Yapısökümün eğlenceli bir tarafı olabilir tabii. Alt metinler, bir metni parçalara ayırmak, bütünlüğün içinde tözü aramak da var işin içinde. Konu, fotoğrafı başka disiplinler arasında okuyabilmek. Bunun karşılığında herkes kendi hayatı üzerinden var olmalı. Başkalarının tanımladığı, işaret ettiği hayatlar üzerinden değil.


Bellek konusuna gelince; fotoğraf, zamanın göstergeleri ile birlikte çekilmeli. Belgeselin tam mantığı iki temel üzerine inşa edilir, zaman ve mekân. Her dönem kendi göstergelerini üretiyorsa fotoğrafçıda kendi döneminde üretilmiş göstergelerin peşinde koşar. Bellek süreklilik için gerekli olan bir şey, toplumu bir arada tutan budur. Fotoğrafçının misyonunun bu yönde olduğunu düşünüyorum. Bu hikâyede bütün insanlığın, binlerce yıllara yayılan hem kültürel hem siyasal hem endüstriyel bir belleği var. Son yirmi yıl neredeyse insanlığın bugüne kadar yaşadığına yakın değişim ve dönüşüme neden oldu. 


Kamil Fırat’la yaptığımız sohbette favori ressamı Vermeer’in resimlerini, onun Spinoza ile arkadaşlığını, Rembrandt ile aynı çağda yaptığı resimlerinde ışığı yorumlamasını konuştuk. Fotoğrafta Ansel Adams’ı ön plana çıkarıyor, felsefede ise Husserl’i fenomenolojisini özellikle belirtiyor. Söz söyleme meselesine gelince fotoğrafın yapısallığı ışığında dil/söz ayrımı üzerinde özellikle duruyor. Fotoğrafla bir hikâye anlatılabilir olduğunu, fotoğrafın kişiselleşmesinin de burada gerçekleştiğini anlatıyor. 


Kamil Fırat'ın genç fotoğrafçılara tavsiyesi ise düşünce üretmek ve bunun fotoğraf düzleminde karşılığını üretebilmek için metodolojisini üretmeleri. Bir hikâye anlatmak, bir şeyler söyleyebilmek için söylemi ortaya koyacak yöntemler ve metodolojiler inşa edilmesi gerektiğini söylüyor.


ree

Kamil Fırat, Taş Yüzler, İç Güzeller, Arşivsel pigment baskı, 210x107 cm, 2006


Kamil Fırat, 50 yıla yaklaşan fotoğraf serüveni boyunca başından itibaren bir konu etrafında yoğunlaşarak, uzun yıllara yayılan çalışmalar yapmayı benimser. Her bir çalışmasını kendi serüveninin bir yapı taşı olarak ele alır. Kapadokya’da evrenin varoluşunu biçim, form ve ışık üzerinden irdeler. Özne = Hilmi Yavuz’da fenomenolojinin dünyasına adım atar ve bir nesnenin kendi anlatısını görüntünün sınırları içine taşır. Kubbe’de İslam estetiği ile Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi arasında fotoğraf üzerinden bir anlatı inşa eder. Taş Yüzler’de ironi kavramı etrafında bugünün politik dünyasına atıfta bulunur. Ufka Dair’de zaman sorunsalını biçime indirgeyerek yorumlar. Pervane’de insanın en yüce değeri olan emek üzerine çalışır. Atlar & Kentler’de yaşadığımız coğrafyanın uzun geçmişini antik dönemin at imgesi etrafında bir anlatıya dönüştürür. Mektuplar’da günümüzün çevre problematiği üzerine geleceğe yönelik bir okuma yapar. 



Sözcükler Hilmi Yavuz | Fotoğraflar Kamil Fırat, Sergiden görünüm, G-art Galeri, 2025


Sözcükler Hilmi Yavuz | Fotoğraflar Kamil Fırat sergisi, 31 Ocak tarihine kadar G-art Galeri’de, Pazar Pazartesi günleri dışında her gün 11.00-19.00 saatleri ziyaret edilebilir. Sergiye eşlik den Sözcükler Hilmi Yavuz | Fotoğraflar Kamil Fırat kitabına ise sergi süresince galeriden ulaşılabilir.

Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

Bütün yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Unlimited’a aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz.

All content is the sole responsibility of the authors. All rights to the texts and images belong to Unlimited.

No part of this publication may be reproduced or quoted without permission.

Unlimited Publications

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page