Melis Ağazat'ın You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın isimli sergisi, 8 Aralık'a dek Öktem Aykut'ta sürüyor. Galeri alanını Camila Rocha'nın Benzer sergisi ile eşzamanlı olarak paylaşan You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın'ın merkezinde, Ağazat'ın hayatında kilit yer tutan Büyükada ve diğer Prens Adaları var. İzleyiciyi kişisel ve kolektif hafıza kavramlarını tartışmaya çağıran sergiyi, Deniz Bulutsuz değerlendirdi
Melis Ağazat, You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın sergi görüntüsü
Şişhane’nin en popüler caddesinin hemen altında daha sessiz sakin ve henüz sanat meraklıları dışında çok fazla insan tarafından keşfedilmemiş bir sokakta, Öktem Aykut Galeri’nin kapısından adımımızı atıyoruz ve üst kata çıkınca kendimizi Büyükada’da buluyoruz.
Dergicilik sektörünün eski ve başarılı isimlerinden Melis Ağazat’ın uzun yıllardır moda editörlüğü dışında ilgi duyduğu ve zamanının büyük bölümünü ayırdığı bir uğraşı daha var. Seramikler… On yılı aşkın süredir moda dergiciliğindeki önde gelen isimlerden olan Ağazat’ın ismini 2005 yılından beri sadece dergilerde değil galerilerin duvarlarında da görüyoruz. Marmara Üniversitesi ve Londra Central Saint Martins College’da öğrenim gören sanatçının işleri daha önce Apartman Projesi, Galata Perform, Bilsart ve Outlet’te sergilendi, ancak ilk tek kişilik sergisi 2013 yılında Pilevneli Project’te gerçekleşen Çimen Ezgisi’ydi. Ağazat, Çimen Ezgisi’ndeki başarısının devamını ise 25 Ekim’de Öktem Aykut Galeri’de açılışını yaptığı You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın ile getirdi.
Melis Ağazat, You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın sergi görüntüsü
Beş yıl önce ziyaretçilerini gerçek çimenle kapladığı ve buram buram çim kokusu ile doldurduğu Pilevneli Project’te ağırlayan Ağazat ikinci solo sergisi You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın için de hafıza, hatıra ve zaman kavramlarını terk etmeyerek yine süreç sanatı üzerine yoğunlaşmış. Çimen Ezgisi’nin devamı olarak nitelendirmenin yanlış olmadığını düşündüğüm sergiye adımınızı attığınız anda burnunuza ada hayatındaki rahatlığı ve dinginliği yansıtan hanımeli kokusu geliyor. Sizi karşılayan duvarda el yazısını andıran zarif seramik harflerle serginin adını, You're Just A Memory cümlesini görüyor, beyaza boyanmış harflere yaklaştığınızda üzerlerine incelikle ve elle işlenmiş zarif mavi desenleri fark ediyorsunuz. Bir önceki sergisinde bizi çimler, koku ve şarj kablosu dahil bir dizüstü bilgisayarı tüm ayrıntılarıyla porselene aktarmasıyla etkileyen Ağazat bu sefer şaşırtma gücünü kendi kurguladığı bir video ile kullanmayı seçmiş. Kendi çocukluğunda babası tarafından çekilen görüntülerini arka plana üç farklı ve dinamik şarkı ekleyerek dört dakikalık bir kısa filme çeviren sanatçı otobiyografik ögeleri kullanmayı ne kadar sevdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Serginin ana temalarının belki de en başında gelen ‘nostalji’ ise hemen videonun bulunduğu duvarın yanında yer alan bir çekmeceden göz kırpıyor. Büyükada’daki evlerinde ona ait olan bir çekmecenin benzerini galerinin duvarına taşıyan Ağazat, çocukken biriktirdiği silgileri yine üzerlerine zarif motifler işleyerek seramik objelere dönüştürmüş. Tamamı seramikten yapılmış ancak gerçekten de seneler önce kurşun kalemle not tutarken kullandığımız ve okul yıllarında yanımızdan ayırmadığımız mavi beyaz silgilerimize benzeyen bu objelerin içimde yarattığı eskiye özlem duygusuna hem şaşırıyor hem de seviniyorum.
Melis Ağazat, You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın sergi görüntüsü
Sen Yalnızca Bir Hatırasın'ın merkezinde, Ağazat'ın çocukluğunu geçirdiği, büyüdüğü, halen yazlarını geçirmeye devam ettiği ve ilham aldığı Büyükada ve diğer Prens Adaları var. Odada bulunan son eser de Büyük, Kınalı, Burgaz, Heybeli ve Sedef adalarının porselene işlendiği bir duvar yerleştirmesi. İstanbul kıyısından bindiğiniz adalar vapurunun izlediği rotaya dayanarak adaları duvara yerleştiren sanatçı, porselenlerin detaylarını inceleyenleri daha önce bindikleri ada vapuruna geri götürüyor ve Şişhane’deki bir odada yeniden dalga seslerini duymalarını sağlıyor. Geçmiş ve şimdi arasındaki gelgiti, hepimizin hayatlarına farklı etki eden bu iki zamanın tuhaf ilişkisini seramik gibi kırılgan bir teknikle ve kendi geçmişiyle anlatan Ağazat, narin, kişisel ve nostaljik bir dünyanın kapılarını aralıyor. Deneyim ile keşfetmenin, yaratım sürecine sadece görerek değil dokunarak, dinleyerek ve koklayarak dahil olmanın giderek daha da vazgeçilmez olduğu bu dönemde içerisine girdiğiniz dört duvar bir odada zaman yolculuğu yapmak Sen Yalnızca Bir Hatırasın’ın etkileyiciliğini ve usta kurgusunu gösteriyor. ‘Hem değişmez, hem de insan algılarına göre değişken nitelikli’ olarak tanımlanan zaman kavramı bu sergide kırılıyor ve kendini tamamen izleyicinin ellerine teslim ediyor. Geçmişi milattan öncelere dayanan seramik gibi oldukça eski ve bir o kadar da kırılgan bir malzemenin başrolü üstlenmesi ve güncel yollarla yorumlanması ise ziyaretçiler için zamanlar arası köprüde yürümeyi kolaylaştırıyor. Seramik silgilerle dolu çekmeceye bakarken kiminin eskiden biriktirdiği peçeteleri veya pul koleksiyonlarını hatırlayacağından, videonun fonundaki müzikleri dinlerken “Bu parçayı tam da şurada dinlemiştik!” benzeri cümleler kurulacağından veya serginin adını duvardaki harflerden okurken geçmişten özel birilerinin akla geleceğinden hiç şüphem yok. Hatta çocukluğu sanatçı ile aynı dönemlere denk gelenlerin duvardaki videonun arada takılan, renkleri karışan sahnelerini izlerken ve ufak Melis’in üzerindeki kıyafetlere bakarken kendi çocukluk görüntülerini hatırlayacaklarından adım gibi eminim.
Melis Ağazat, You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın
sergi görüntüsü
İzleyicisini hem kişisel hem kolektif geçmiş ve hafıza kavramlarını tartışmaya çağıran sergiyi 1 Aralık’a kadar Öktem Akyut’ta ziyaret edebilir, kendi çocukluğunuza büyüdüğünüz sokaklara ve kokulara geri dönmenin keyfini çıkaraıp ardından Pera sokaklarında bir tur atabilirsiniz.
Melis Ağazat, You're Just A Memory / Sen Yalnızca Bir Hatırasın sergi görüntüsü