On soruluk sohbetler'in Fringe dizisinin üçüncü konuğu Belçika’lı, festivalde Coup de Foudre adlı yapıtı ile yer alan Teatro Pachuco’dan Rudi Galindo
Röportaj: Ayşe Draz & Mehmet Kerem Özel
Rudi Galindo
Mevcut koşullardan ötürü fiziki mekânda ve gerçek zamanda bir araya gelmek halen çok mümkün olmasa da, Türkiye'de ilk kez 2019 yılında gerçekleşen İstanbul Fringe Festivali'nin ikinci edisyonu bu sene seyircisiyle, bazen canlı yayın aracılığıyla olmak üzere, dijital mecralarda buluşuyor. 21-27 Eylül 2020 tarihlerinde YouTube, Zoom, WhatsApp ve diğer sosyal medya mecralarından ücretsiz takip edilebilecek festivalde dans, performans ve tiyatro gösterileri, atölye çalışmaları, sanatçı-izleyici buluşmaları, söyleşiler ve kapanış partisi yer alıyor. Biz de bu fırsattan istifade sizler için programda yer alan yerli ve yabancı sanatçıları ve onların yapıtlarını yakından tanımak, içinden geçmekte olduğumuz koşullarla nasıl başa çıktıklarını anlamak istedik. Fringe dizimizin ilk yabancı konuğu Belçika’lı, festivalde Coup de Foudre adlı yapıtı ile yer alan Teatro Pachuco’dan Rudi Galindo.
Aurillac, 2018, Fotoğraf: Vincent Pietri
Tiyatronun/dansın özü sizce nedir? Çağdaş tiyatroyu/dansı günümüzde nasıl tanımlarsınız?
Hmmm, öz, kelimeler olmadan hareket ve jestle iletişim kurma arzusu gibi görünüyor. Bir his, dürüst bir tepki ve tabii ki zihin için besin.
Evrilmeye ve büyümeye devam eden bir şeyi tanımlamak zor. Biz işlerimizde sınırları eritmeye, taze, organik, hayatla ilgili ve dürüst kalmaya çalışıyoruz
"Ustam" olarak tanımlayabileceğiniz bir sanatçı ya da size ilham verdiğini düşündüğünüz biri var mı?
İşlerimiz pek çok farklı sanatçı ve müzisyenden etkileniyor: Pina Bausch, Buster Keaton, René Magritte, Tom Waits.
Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinize etkisi oluyor mu?
İşlerimiz genellikle gerçekleşen bir rüya olarak niteleniyor. Dans ve clown'ın sınırlarını esnetmeye çalışıyoruz. Yeni biçimler ve hareketler bizim için sonsuz bir arayış alanı. Rüyalar işlerimiz için vazgeçilmez.
Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Evet, tabii ki. Aynı zamanda seyirci eğlendirmeye ve düşünce için besin kaynağı sağlamaya da önem veriyoruz.
Cornicello Pachuco, 2019
“Fringe” sizin için ne anlama geliyor?
“Fringe”de olmak sınırda olduğunuzu, anaakımın dışında; ancak ulaşılabilir olduğunuzu ima ediyor.
Neden özellikle bu işinizle İstanbul Fringe Festivali’ne katılmaya karar verdiniz?
Geçen sefer katıldığımızda o kadar harika bir deneyim yaşamıştık ki geri dönmek istedik.
İstanbul Fringe'de gösterdiğiniz yapıtınızı tek bir cümleye tercüme etmeniz gerekse bu ne olurdu?
Hilesi olmayan sihir, kelimeleri olmayan şiir.
Yapıtınızın fiziksel bir mekânda ve gerçek zamanda seyirciyle karşılaşması yerine onu online olarak dijital bir platformda göstermek sizce nasıl bir etki yaratacak?
Tuhaf olacak.
İnsanlığın küresel ölçekte içinden geçmekte olduğu bu yeni pandemi süreci sizce gösteri sanatlarını gelecekte nasıl dönüştürecek?
Sanat her zaman hayatta kalmanın bir yolunu buluyor. Covid deneyimi onu sadece daha hayati ve önemli kılacak. Sanat hep varolacak. Onu varolmaktan alıkoyabilecek hiç bir şey yok.
Sizce ülkenizdeki gösteri sanatları çevresi pandeminin zorlayıcı koşullarıyla nasıl başa çıkıyor?
Bu garip günlerde sanatın gelişip büyümesi için en iyi seçenek kapalı tiyatroların bayat atmosferini terk edip sokaklara, kamusal alana ve parklara yayılması. Herhangi bir yer yaşayan ve heyecan verici bir sanat sahnesi olabilir.
Solda: Aurillac, 2018, Fotoğraf: Vincent Pietri
コメント