16-23 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleşmekte olan 5. İstanbul Fringe Festival'in uluslararası sanatçılarıyla yaptığımız söyleşi dizisinin ikincisinde İtalya’dan Esenco Dance Movement topluluğunun ortak yaratıcı ve dansçıları Antonella Albanese ile Cassandra Bianco’yu konuk ediyoruz
Röportaj: Ayşe Draz & Mehmet Kerem Özel
Fotoğraf: Gianluca Laneve
Bu yıl 5. yaşını kutlayan İstanbul Fringe Festival 16-23 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Türkiye'den ve dünyadan tiyatro, dans, performans disiplinlerinde üretilen yenilikçi ve alternatif gösterilerin seyircilerle buluştuğu festivalde ayrıca atölyeler, paneller ve bir çok farklı etkinlik düzenleniyor. Festivalde Lay Bare adlı dans gösterisini sunacak olan Esenco Dance Movement topluluğunun ortak yaratıcı ve dansçıları Antonella Albanese ile Cassandra Bianco’nun arasındaki işbirliği, 2021 yılında hareketi araştırmaya yönelik ortak bir ihtiyaçtan doğmuş. Albanese ile Bianco’nun sanatsal kariyerleri koreografik araştırmalardan gösteri yapımına, doğaçlamadan eğitmenliğe kadar uzanıyor. Tek tek dansçıların bireysel deneyimlerinin bir sonucu olarak birlikte güçlenen ve genişleyen ortak bir araştırma ve deney eylemi olarak yeni bir dil oluşturmaya odaklanan "Esenco Dans Hareketi" İtalya’nın Apulian bölgesinin bir projesi ve uluslararası erişime sahip. Şimdi sözü, Albanese ile Bianco’nun sorularımıza verdikleri cevaplara bırakıyoruz.
Performansın özü sizce nedir?
Bize göre performansın gerçek özü, yoğun ve derin bir deneyim yaratan dolaysızlığında yatıyor. Performans genellikle geçici, yalnızca icra edildiği anda var ve bu geçicilik, onu benzersiz ve tekrarlanamaz kılarak sanatsal niteliğine değer katıyor. Performans, ifadenin samimiyeti yoluyla seyircide duygular uyandırmayı, hem sanatçı hem de seyirci için yansımayı, anlayışı ve değişimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Tüm bunların, şüphesiz, bir performansın atan kalbi olduğunu düşünüyoruz.
Lay Bare, Fotoğraf: Gennaro Guida, Abeliano Theatre'daki prömiyerden, Bari, İtalya
Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Sanatın, yaratıcılara veya sanatı deneyimleyenlere rahatlık, ilham ve amaç duygusu sağlayarak, insanların hayatları üzerinde derin bir etkisi olabileceğine inanıyoruz. Bireylerin travmaların üstesinden gelmesine ve yaşamda yeni bakış açıları keşfetmesine yardımcı olan bu süreç sayesinde kişisel ve kolektif dönüşüm gerçekleşebilir. Sanat, kültür ve tarihin korunmasında temel bir rol oynayarak kültürlerarası diyaloğu teşvik ve çeşitli alanlarda yaratıcı yenilikleri teşvik edebilir. Özetle sanat, ilham verme, farkındalık yaratma, düşünmeyi ve de hem bireysel hem de kolektif düzeyde değişimi teşvik etme yeteneği aracılığıyla dönüştürücü gücünü sürekli olarak göstermekte. Ancak dönüşümün etkililiği, sanatın doğasına, bağlamına ve seyircinin mesajı alma becerisine bağlı.
Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?
Genellikle basit olan her şey, günlük bir jest, doğal unsurlar, yaratıcı süreç boyunca bize ilham verebiliyorlar. Çoğu zaman ilham diğer unsurlardan önce müzikten geliyor; diğer zamanlarda ise bir imge veya bir metin ya da daha yaygın olarak kişisel bir deneyim, başlangıç için bir kıvılcımı ateşleyebiliyor. Bu aynı zamanda işin ne gerektirdiği ve başlangıç fikrine de bağlı oluyor. Her şey bir hayalle, bir fikirle, küçük bir girdiyle başlıyor; yolculuk buradan başlayıp devam ediyor. Yani aslında projenin temel bir kısmı yüksek sesle hayal kurmak.
Lay Bare, Fotoğraf: David Raccanello, WhatWeAre Platform 2023, San Giorgio Theatre, Udine, İtalya
Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Başlık çoğu zaman işin sonunda, her şey şekillenmeye başladığında beliriyor ve bu aşamada biz de yeni yaratımımıza vereceğimiz adı bulmaya odaklanıyoruz. Bu, eseri gerçekten tanımlamak veya seyirciye bir öneride bulunmak için çok önemli bir adım. Yine de bazen, fikrin bizi nereye götüreceğini ve ne önereceğini görmek için başlığın kendisiyle başlamayı seçtiğimizi itiraf etmeliyiz.
Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?
Elbette sanatsal yolculuğumuz sırasında karşılaştığımız her öğretmen, sanatçı ve koreograf mevcut sanatsal kimliğimizin yavaş yavaş şekillenmesinde önemli rol oynadı. Daha spesifik olarak, çalışmalarımızın içine katmayı ilginç bulduğumuz farklı kişisel ilhamlarımız var. Etkileyici ve merak uyandırıcı olduğunu düşündüğümüz iki güçlü kimliği düşünecek olursak, bunlar şüphesiz Crystal Pite ve Ohad Naharin olurdu. Üslup açısından birbirlerine uzak olmalarına rağmen, ifadesel iletişim ve koreografik kompozisyona duyduğumuz ilgi ile yakından ilişkili unsur ve özelliklerle birbirlerine bağlandıklarına inanıyoruz. Bu kesinlikle, bir bakıma, vizyonumuza rehberlik eden incelikli bir ilham.
Lay Bare, Fotoğraf: Luca A d'Agostino/Phocus Agency, Mittelfest 2023, Chiesa di Santa Maria dei Battuti, Cividale del Friuli, İtalya
Dünyanın mevcut durumunu değerlendirdiğinizde, bir sanatçı olarak sizin için en önemli ve acil konu nedir?
Hâlâ hafife almaya devam ettiğimiz önemli ve çok acil bir husus var; o da içinde yaşadığımız doğa/çevre ve geçtiğimiz yıllarda unutmuş olduğumuz "saygılı yaşama" niyeti. Mekânlara ama her şeyden önce insanlara saygı. Kaybolmakta olan bir insanlığa geri dönmemiz gerekiyor ve bu nedenle sanatın bizi yakınlaştıracak, hissetmemizi, düşünmemizi, farkındalığımızın artmasını sağlayacak temel bir araç olduğunu düşünüyoruz. Sanatın güzelliğine açık bir topluluk, elbette paha biçilmez bir hediye misali hayata ve ona duyulan saygıya açık bir topluluk olabilir. Bu noktadan sonra gelen her şey bunun bir sonucu olur.
Esenco Dance Movement nasıl ortaya çıktı; niyetiniz neydi, nasıl gelişti?
Esenco Dance Movement, hayatın bize sunduğu beklenmedik bir yeniden bağlantıdan doğdu. Dansçı olarak bireysel kariyerlerimiz için farklı yerlerde geçen birkaç yılın ardından, Kovid-19 salgını bizi anavatanımız İtalya'ya, özellikle de Puglia'ya geri getirdi. Bazı fikirleri bir araya getirerek başladık ve buradan hem performans hem de yaratıcılığa dair hissettiğimiz ortak bir aciliyet ortaya çıktı. Bu da, yolculuğumuza ilham vermeye ve zenginleştirmeye devam eden diğer sanatsal toplulukları ve sanatçıları adım adım keşfetmemize ve onlarla etkileşime geçmemize yol açan, işbirlikçi bir araştırma ve deney eylemi haline geldi.
Lay Bare, Fotoğraf: Almudena Soullard,Festival 10 Sentidos 2023, Theatre La Mutant, Espai d'arts vives, Valensiya, İspanya
Lay Bare'i tek bir cümleyle tanımlamak zorunda olsanız, bu cümle ne olurdu?
Tek cümleyle "gözler önüne sermek" (lay bare): Hareketi vurgulayan ve sürekli gelişen bir ses manzarasıyla bağlantılı olarak farklı duygusal aşamalardan geçen bir yolculuk gerçekleştiriyoruz.
“Fringe” sizin için ne ifade ediyor?
Bizim için "fringe", ileriye taşımaya çalıştığımız eserin değerinin tanınmasını, çalışmalarımızı şüphesiz ödüllendirici ve anlamlı olacak bir paylaşım yoluyla sergileme fırsatını temsil ediyor. Bunun gibi her fırsat bizim için derin bir minnettarlık sebebi çünkü seyirciyle buluşmak ve daha önce bahsettiğimiz insanlığı yeniden inşa etmeye çalışmak bizim için temel bir mesele.
İstanbul seyircisine söylemek istediğiniz özel bir şey var mı?
İzleyiciyi orada olmaya, sanatı desteklemeye, sanatın sunduğu güzellikleri almaya her zaman istekli ve açık olmaya davet ediyoruz. Her performans paylaşılan bir deneyim ve sahneye çıkıp, karşılıklı almak ve vermek için sabırsızlanıyoruz çünkü asıl olan şey de bu.
Comments