top of page
Yazarın fotoğrafıUnlimited

No: 19 | Kirkor Sahakoğlu


Onları belki kurtaranlarız, diye ekledi.  Ama kurtaralım derken, biz kurtuluruz.Öyle değil mi?  Bunları söylemek istemiyor musun, hocam?  Kendini kurtarmanın tek yolu başkalarını kurtarmak için çabalamaktır.  Haydi öyleyse, öğreten öğretmen... Gel! Nikos Kazancakis – Zorba (syf. 8)


İllüstrasyon: Caner Yılmaz

Bugüne kadar gittiğim yerlere bir kez daha gidiyorum, konuşmalarımı dinliyorum, tekrar konuşuyorum. Yediklerimi bazen yine yiyorum. Gülüşlerimi, ağlayışlarımı hatırlıyorum. İyi olmanın tereddütünü iliklerime kadar yaşıyorum. Ulaşamadığım atölyemden uzak; eski, çok eski, bazen de yeni resimlerimi bir kez daha masaya koyuyorum. Tuval bazen dur dokunma diyor. Söz dinliyorum bırakıyorum. Bir daha yaşayacak mıyım? O güzel denizlerde yine yüzecek miyim? O rüzgârda bir daha yol alacak mıyım? Ertelediklerim ne olacak? Bir daha sarılabilecek miyim? Peki, bundan sonra hangi maskeyi kullanacağım? Halbuki, müneccim olmasam da bu günleri hissetmiştim. Zaten 2017’deki Utopia’yı işte tam bu kaygılarla sergilememiş miydim? Evet gerçekten de “Hakikatin yalan, yalanın da hakikat gibi göründüğü” dönemeçe geldik. Nasıl mı geldik? Bazen susarak, bazen de yeteri kadar bağırmayarak. Sonuçta tepki vermeyen herkesin suçlu olduğu bir gerçek. Günlük koşuşturmalar yüzünden hakikati eksik gördük, aynaları ise görmezden geldik. Yarın umarım bu korku ortamı bizi daha fazla ahlaksızlaştırmaz. Peki bundan sonra hangi maskeyi kullanacağım? Yeni maskeler ne kadar koruyacak bizi bu aynalardan? Aynı nehirde iki kez yıkanılmıyordu değil mi? Ne o nehir eski nehir, ne de ben o eski ben.  Belki de birileri böyle istedi, ne dersiniz? Bizlerin artık eski biz olmasını istemediler. Bundan sonraki en iyi adamları kendi yarattıkları olacak.

“Bazen yenisini yaratmak için  eskisini yok etmelisin” Prometheus (2012)

Biz mi? Umarım…

Comments


bottom of page