top of page

Kültürel mirası yeniden tanımlamak: Untraditional sergisi sonrası bir bakış

Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin'in eserlerinden oluşan Untraditional  1 Mart – 28 Nisan 2024 tarihleri arasında Anna Laudel İstanbul’da izleyiciyle buluştu. Sanatçıların pratiklerini ve kültürel mirasa getirdikleri yorumu ele alıyoruz


Yazı: Ceylan Önalp


Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Bring My Flower, 160x160x2,8 cm


Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin'in sanat pratiği, Kütahya'nın kültürel mirasından beslenerek şekilleniyor. İkili, ortaokul yıllarında başlayan tanışıklıklarının ardından grafitiye olan ilgilerini keşfediyor. Ancak, bir kamu binasını boyarken yakalanmalarının ardından bir süre görüşemeyen ikili, yıllar sonra resim bölümünde buluşuyor. Üniversite eğitimlerinde grafik ve seramik gibi farklı disiplinlere yönelip, yüksek lisans sonrasında bu disiplinleri birleştirerek kendilerine özgü bir sanat pratiği geliştiriyorlar. 


Güngör ve Ertekin’in eserlerine yansıyan Kütahya'nın izleri, özellikle Traditional Y ve Pillow Talk sergilerinde belirginleşiyor. Bu sergilerde çocukluk deneyimleri ve geleneksel motifler çağdaş sanat formlarıyla ustaca harmanlanıyor. 


Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, The Master of Restoration, Seramik üzerine sır altı boyama, 2024, 172x 99x 2cm

Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, The Architect of Renewal, 2024, Seramik üzerine sır altı boyama, 186x99x2cm

Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, The breaker of vessels, 2024, Seramik üzerine sır altı boyama, 172x 99x2cm


1 Mart – 28 Nisan 2024 tarihleri arasında Anna Laudel İstanbul'da gerçekleşen Untraditional sergisi ise seramik malzemesinin olanaklarını merkeze alıyor. Kütahya'nın kültürel mirasından ilham alarak yaratılan mavi beyaz çinilerdeki çağdaş dönüşümler, geleneksel çini sanatının estetik zenginliğini, modern sanat formlarıyla ustaca birleştirerek izleyicilere tanıtıyor. 


Özellikle mavi ve beyazın hâkim olduğu renk paleti, İpek ve Baharat Yolu'nun ticaret eşyası olarak dünyaya yayılan ve kültürel etkileşimlerin simgesi haline gelen alışılmış çinilerin pek de alışılmamış izlerini taşıyor. Sergide Osmanlı çini sanatının tarihi ve tasarım anlayışı da detaylı bir şekilde ele alınıyor. Rumi, Hatayi ve Kara Memi gibi geleneksel üsluplar, sanatçıların eserlerinde ustalıkla kullanılarak modern bir perspektifle yeniden yorumlanıyor. Geleneksel desenler ve üsluplar, sanatçıların kendi deneyimleriyle birleşerek modern bir ifade biçimine dönüşüyor. 


Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Oriental Cowboy, 2024, Seramik üzerine sır altı boyama, 2024, 154.5x194.5x2cm


İzleyicilere sanatçıların kişisel ve toplumsal kimlikleri üzerinden bir hikâye anlatan sergi, bireysellik, toplumsallık, cinsiyet, hafıza, mit, miras ve popüler kültür gibi kavramları eserlerin içindeki derinlik ve formla harmanlayarak, ortaya çıkarılan sanatsal üretimin anlamı artırıyor. 


Alışılmadık ölçüde alışılmış bir anlatıya sahip bu sergi, insanlara dokunarak onları geleneksel ve modern sanat arasında bir bağlantı kurmaya çağırıyor.


Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Untraditional, Sergiden görünümler, Anna Laudel İstanbul, 2024, Fotoğraf: Hadiye Cangökçe

bottom of page