top of page

Kaos ve direnç

5 Eylül - 19 Ekim 2025 tarihleri arasında T. Melis Golar küratörlüğünde Martch Art Project’te gerçekleşen Yeni Başlayanlar için Acil Durum Kiti, kaotik durumlarda beliren bireysel kaçış yollarına odaklanıyor. Serginin sanatçılarına, kriz anlarında üretim ve düşünme biçimlerinin nasıl yeniden şekillendiğini ve bu süreçte sanatın onların hayatındaki rolünü sorduk 


Dosya: Berfin Küçükaçar 


ree

Soldan Sağa:  Alp Sime, Sadık, 2015, Arşivsel pigment baskı, 97x64 cm, 5+2 A.P Ece Yalçın, Kılavuz, 2025, alüminyum, 200 x 400 x 80 cm;  Alp Sime, Onur Yürüyüşü, 2025, Arşivsel pigment baskı, 113x144cm, 3+1 A.P Zeynep Beler, Bad faith, 2023, epoksi kil, zımpara kağıdı, plastik tırnaklar, 13x10.5x2.5 cm,  Mustafa Boğa, Döküm Etkisi II, 2025, epoksi heykel, yerleştirme, 100x44x5 cm Süperendişe, manyetik uçurtma (gelecek günler serisi), 2025, kağıt üstüne kurşun kalem, kuru boya, jel kalem ve akrilik jel medyum , alüminyum, pvc izlasyonlu çamaşırip poliüretan döküm bacağı heykeli, oto boyası, 22,5 x 30 cm, 4 mm

Süperendişe, aşağı bakan köpek (ÖFKE VE KISKANÇLIĞI GERİDE BIRAK), 2025 yoga matı, inci boncuk, toplu iğne, Berkin Gülten tarafından üretilmiş 9’ VR yoga seansı videosu, 9s9dk9sn uzunluğunda 639hz uyku ambiyans sesi, 90x40x20cm



Yeni Başlayanlar için Acil Durum Kiti, kaotik zamanlarda fiziksel olarak hayatta kalmanın yanında zihinsel ve duygusal direnç geliştirmeyi de kapsayan bireysel stratejiler üzerine düşünüyor. Belirsiz zamanlarda ve kriz anlarının içinde sizin yaratıcı üretim, düşünme ve hareket etme biçimleriniz nasıl yeniden şekilleniyor? Hayatta kalmak ve direnç göstermek sizin için sadece bir refleks mi, yoksa bilinçli ve yönlendirilmiş bir pratik mi? Sanat, bu tür kriz deneyimlerinde bir adaptasyon veya dayanıklılık aracı olarak işlev görüyor mu?”



Alp Sime


Kriz ya parçalıyor ya da dönüştürüyor. Adapte olabilecek insanlar olsa olsa geçmişte kendi ile yüzleşmiş, bu süreçten yaralanarak kurtulmuş bireylerdir. Sanatçıların avantajı, iç dünyalarına olan takıntıları. Çünkü ürettiğimiz işler bizi kendimizle yüzleşmeye teşvik eden bilgilerle dolu. Krizin uzun sürecek bir kaosa sebep olacağı bariz olduğunda, adapte olacak zihinsel donanıma sahip olmadığımızı bir an evvel kabul edip dönüşmeye teslim olmak en doğrusu olur. 


ree

Soldan Sağa: Alp Sime, Bukalemun, Arşivsel pigment baskı, 53.5 x 37 cm, 5+1 A.P

Merve Morkoç, Nevzemin sokak en iyisini umuyor., 2025, Bal mumu ve beton duvar üzeri buluntu fotograf ve video yerleştirme Süperendişe, recoil scrapbook, 2025, 33,5cm x 47,5 cm, 100ed., Poster 100 x139,5 cm


Başak Çalışır


Kaotik zamanlarda hayatta kalmak ve direnç göstermek, benim için dışarıya karşı bir refleks olmaktan çok içeriye doğru bilinçli bir yönelim pratiği. Zihinsel bir kas gibi sürekli çalıştırılması gereken kabul etme ve anda kalma hâli. Kaos, zihni susturmak ve en temele odaklanmak için bir çağrıdır bazen. Heykelimdeki gülümseyen kaya gibi, milyarlarca yıldır var olan bir şeyin değişmezliğini düşünmek, beni anlık panik ve belirsizlikten uzaklaştırır ve içsel pusulam olduğunu hatırlatır.


ree

Soldan Sağa:  Başak Çalışır, Gülen Suratlı Kaya, 2024, papier mache, 60x50x30 cm Başak Çalışır, Mutlu Gülüşlü Taş, 2023, kağıt üzeri suluboya, 30x30 cm Mustafa Boğa, Seni ikna edebilmek için ne yapabilirim?, 2023, serbest nakış tekniği, 108x159 cm Ece Yalçın, Kılavuz, 2025, alüminyum, 200 x 400 x 80 cm Alp Sime, Onur Yürüyüşü, 2025, Arşivsel pigment baskı, 113x144cm, 3+1 A.P Zeynep Beler, Bad faith, 2023, epoksi kil, zımpara kağıdı, plastik tırnaklar, 13x10.5x2.5 cm


Ece Yalçın


Sergideki Kılavuz isimli yerleştirmem aceleyle verilen kararlar, fırlayıp gitme isteği, hızla varılan sonuçlar gibi kişisel durumlar için bir park yeri öneriyor. Bu sergideki çalışmamı yaratıcı sürecimin de etkilendiği, odaklanmamın zorlaştığı, rutinlerimin yeniden düzenlendiği bir süreçte ürettim. Üzerine düşünüp üretmek istediklerim sergi metni ile tam zamanında eşleşti. Bu değişim sürecinde en acil odaklanmam gereken şey ise gittiğim yönü tekrar hatırlamak, ileriye odaklanabilmek gibi kişisel krizlerden geçiyordu ve tüm bunlar sergi sayesinde bir çıkış buldular. Bisiklet parkının demirleri ve pusulaya referans veren renkli formlar bir araya gelince aynı zamanda bir düşünce kılavuzu oluşturuyor ve galeri içinde yeni bir güzergah çiziyor. Kılavuz iç içe geçen bir metal yapbozu andırıyor ve kendi yolunu çizmek için gerekli parçalardan oluşuyor. Bu parçalar bir arada bir çözüme ulaşmasa da; yolunu ararken yeniden hatırlamak, değiştirmek, geriye doğru kendini takip etmek adına benim sürecimi betimliyor.


ree

Soldan Sağa: Süperendişe, aşağı bakan köpek (ÖFKE VE KISKANÇLIĞI GERİDE BIRAK), 2025 yoga matı, inci boncuk, toplu iğne, Berkin Gülten tarafından üretilmiş 9’ VR yoga seansı videosu, 9s9dk9sn uzunluğunda 639hz uyku ambiyans sesi, 90x40x20 cm Süperendişe, manyetik uçurtma (gelecek günler serisi), 2025, kağıt üstüne kurşun kalem, kuru boya, jel kalem ve akrilik jel medyum , alüminyum, pvc izlasyonlu çamaşırip poliüretan döküm bacağı heykeli, oto boyası, 22,5 x 30 cm, 4 mm, , Ece Yalçın, Kılavuz, 2025, alüminyum, 200 x 400 x 80 cm Başak Çalışır, Gülen Suratlı Kaya, 2024, papier mache, 60x50x30 cm Başak Çalışır, Mutlu Gülüşlü Taş, 2023, kağıt üzeri suluboya, 30x30 cm Alp Sime, Onur Yürüyüşü, 2025, Arşivsel pigment baskı, 113x144cm, 3+1 A.P


Eda Sütunç


Yeni Başlayanlar için Acil Durum Kiti sergisinde yer alan ve 2021 yılında ürettiğim Kaybolan Bedenler isimli çalışmam, hayatta kalmanın ötesinde nasıl bir varlık alanı kurabileceğimizi düşündürüyor. Kaybolan Bedenler, bedenin çoğu zaman toplumsal cinsiyet, kimlik, ekonomik ve politik okumalarla sabitlenmesine karşın, bu yüklerden sıyrılma arzusundan doğdu.

Üretim sürecinde bedeni sabit anlamlardan kopararak, önyargıların ötesinde bağımsız ve akışkan bir hâle getirmeyi hayal ettim. Termal kamera, karşısına geçen insanları yalnızca bir ısı formuna dönüştürüyor; alüminyum kaide üzerinde yer alan şeffaf giysi formu ise bunun bir “kayboluş” değil, bütün sistemlerin dışında var olabilmenin mümkün olduğuna dair spekülatif bir öneri olduğunu düşündürüyor. İşin üzerindeki ikili cinsiyet sistemine ait ve geleneksel referanslar taşıyan desenler ise benim için başka bir katman barındırıyor: içine doğduğumuz, üzerimizde taşımak zorunda kaldığımız ve sıyrılması kolay olmayan kültürel izler.

Bu bağlamda spekülatif düşünceyi bir direnç stratejisi olarak görüyorum. Gerçekliğin dayattığı sınırların ötesinde, hayal gücüyle yeni özgürlük alanları ve varoluş biçimleri kurabilmek. Kriz anlarında sanat, benim için tam da bu alanları açmanın yolu.


ree

Soldan Sağa:  Zeynep Beler, Asteroid, 2025, epoksi kil, zımpara kağıdı, plastik tırnak, inci, toplu iğne, forex baskı, r:36 Eda Sütunç, Kaybolan Bedenler, 2021, pvc, metal sergileme standı, alüminyum cnc'de kesilmiş heykel detayları, Rasberry Pi, termal kamera, mini LCD ekranı, pleksi, interaktif heykel, interaktif heykel Süperendişe, recoil scrapbook, 2025, 33,5cm x 47,5 cm, 100ed


Merve Morkoç


Türkiye'de sanatçı olarak üretim yapmak, sürekli değişen politik atmosferin ve ekonomik istikrarsızlığın ağırlığıyla şekilleniyor. Sansür, ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar ve sanatın kamusal hayatta giderek daralan alanı, üretim sürecini doğrudan etkiliyor. Bu koşullar altında sanat benim için yalnızca kişisel bir ihtiyaç değil; varoluşu savunmanın, eleştirel düşünceyi canlı tutmanın ve karşı koymanın bir yolu. Ne olursa olsun her gün atölyede yeni bir güne başlamak, çalışmalarımda kullandığım malzemeler, seçtiğim imgeler ya da kurduğum yapılar, bu ortamın baskısına karşı geliştirdiğim küçük ama ısrarlı stratejiler. 

Her gün pratiğimin önüne ekonomik ve politik engeller yığılırken, bu engelleri aşmak için kendimi onların ortasına tekrar tekrar atmak zorunda kalıyorum. Sistem, hem sanatın nefes alacağı alanı daraltıyor hem de onu kendi enkazından beslenmeye mahkûm ediyor.


ree

Merve Morkoç, Nevzemin sokak en iyisini umuyor, 2025, Bal mumu ve beton duvar üzeri buluntu fotoğraf ve video yerleştirme, detay


Mustafa Boğa


Sanat benim için bir kaçış noktası; üretim yaparken sığındığım, dışarının gürültüsünden uzaklaştığım tek alan. Ama bu kaçış, dış dünyadan tamamen kopuk değil; kişisel ve toplumsal geçmişin etkileri üretimime yön veriyor. Bu yüzden var olan ve artık kullanılmayan nesneleri tarihin içindeki yerlerini gözeterek yeniden ortaya çıkarıyor, nereden nereye geldiğimizi gösteriyorum.

Belirsizlikle ve krizlerle dolu zamanlarda üretimim, yalnızca estetik bir ifade olmaktan çıkıp hayatta kalma ve dayanıklılık stratejisine dönüşüyor. Bu süreç hem refleksif hem bilinçli: olaylara duygusal tepki verirken onları nesneler, semboller ve hikâyeler aracılığıyla somutlaştırıyorum.

Sergide yer alan Cast Effects isimli işim, kitlesel olarak üretilen ve geri kazanılan nesnelerin bir araya gelerek kolektif ve bireysel hafızamızı nasıl şekillendirdiğini sorguluyor. Telefon, oyuncak bebek kolu, lego, kablo, küllük ve flüt gibi gündelik nesneler reçine panellerin içinde kalıcı bir dokuda birleşerek hem geçmişi hem bugünü görünür kılıyor. Bu şekilde sanat, kriz dönemlerinde hem adaptasyon hem de direnç geliştirme aracına dönüşüyor.


ree

Süperendişe, recoil scrapbook, 2025, 33,5cm x 47,5 cm, 100ed. Poster 100 x139,5 cm


Süperendişe


Kriz anları genellikle sürat, pratiklik ve seri refleksler gerektirirken, belirsizlik zamanları uzun süreli, tasarruflu ve hayal gücünün kendini farklı ihtimallere esnettiği bir tavır gerektirebilir. Fakat her iki hâl de, bir yaşantıya uyguladıkları sınırlandırmalar ve bu sınırların yarattığı tansiyon noktasında ortaklaşır. Düşünce ve hareket bu gerilim hattında özgürleşmek için alışılanın dışında yerlere uğrayabilir.

Bedeni ve ruhu, ulaşılması güç bir ideale göre durmaksızın optimize etme çabasının yüceltildiği bir toplumda; yapay arzularla sürekli beslenen bir bedenin hareketi gerçekten bir pratik midir, yoksa bir refleks mi belirsizleşir? Aşağı Bakan Köpek isimli işimizde kendini sonsuz bir yoga seansına sıkışmış olarak bulan beden bu belirsizliğin içinde kendi sınırlarını arayan bir beden var. Recoil Scrapbook ve Futuredays isimli işlerimizde ele aldığımız gibi kaosun içinde anlamlı bir örüntü arayan zihin, kendini bir anda spekülatif felaket senaryoları içinde veya bir geleceğe hazırlanırken bulabilir. Bilinmeyenlerin yerine yerleştirilen kendi içinde tutarlı bir anlatı, kaosun içinde erişilebilir ve kontrol edilebilir bir vahaya dönüşür. 

Sanat ancak, bu iç tutarlılık ile örülmüş serabın sürekliliğini kesintiye uğratma, güvenli görünen o vahaya çatlaklar açma potansiyeline sahip, daha fazlasına değil. 


ree

Soldan Sağa: Mustafa Boğa, Seni ikna edebilmek için ne yapabilirim?, 2023, serbest nakış tekniği, 108x159 cm Alp Sime, Sadık, 2015, Arşivsel pigment baskı, 97x64 cm, 5+2 A.P Zeynep Beler, Okumuş Kadın, 2025, Amazon Kindle, epoksi, post-it, kretuar uç, taş, kağıt, kedi tırnağı, plastik tırnak, toplu iğne, 12x5 cm


Zeynep Beler


Kimi kaotik zamanlarda işe odaklanmam çok zorlaşıyor. Atölyeme çekilip eldekileri fark etme ve değerlendirmek için bir alan açmaya gayret etmem gerekiyor. Kimi zaman da dışarıdaki belirsizliği hem sindirme hem de içeride dönüştürme dürtüsü reflekse dayalı oluyor. Malzemelerle uğraşmak, anlık kontrol edemediğim şeylerin karşısında küçük ama net bir alanı yönlendirebildiğimi hissettiriyor. Alıştığımın dışında bir üretime yöneliyorum. Nasıl tepki göstereceğim ve varolacağımı kalibre ederken dönüşüm sürecini dışsallaştırıyorum. Geçirilen evrenin (o döneme dair malzemeler, dokümantasyon, izler ile) kaydını tutmak bir tür adaptasyon olabilir. İleriki -bazen sonu yok gibi gelen- kriz anları için de bir dayanak gibi.


Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

Bütün yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Unlimited’a aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz.

All content is the sole responsibility of the authors. All rights to the texts and images belong to Unlimited.

No part of this publication may be reproduced or quoted without permission.

Unlimited Publications

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page