Hollanda Tasarım Haftası, Gerçek Gerçek Dışı teması altında bir araya getirdiği sergi ve etkinlik programını Eindhoven’da 100’den fazla mekânda 19-27 Ekim tarihleri arasında ziyaretçileri ile buluşturdu. 23 senedir geleceğin tasarımı ve tasarımın geleceğini odağına alan ve sorgulayan etkinliğin bu seneki temasını, misyonunu ve kültür politikasındaki yerini ele alıyoruz
Yazı: Funda Küçükyılmaz
Carte Blanche, Kiki&Joost, Kanal, Hollanda Tasarım Haftası, 2024, Fotoğraf: Anwyn Howarth
Avrupa’nın önde gelen tasarım etkinliklerinden biri olan, önümüzdeki yıl 18-26 Ekim tarihlerinde gerçekleşmesi planlanan Hollanda Tasarım Haftası (Dutch Design Week - DDW), her sene yaklaşık 2,600 tasarımcının fikirlerini ve projelerini dünyanın her yerinden gelen 300,000’nin üzerinde ziyaretçi ile buluşturuyor. Hollanda’nın Eindhoven kenti ile özdeşleşen, kentin DNA’sının önemli bir parçası olarak benimsenen etkinliğin bu sene gerçekleşen 23. edisyonu Gerçek Gerçek Dışı (Real Unreal) teması altında geleceğimizi şekillendirecek tasarım fikirlerini bir araya getirdi.
Gerçeklik kavramının her alanda önemini kaybederek yerini algıya bıraktığı ve bugün artık herkesin kendi gerçeğini yaşadığı post truth (gerçek sonrası) çağındayız. Bununla beraber yapay zekanın günlük hayatımızdaki yerinin her geçen gün biraz daha artması gerçekle gerçek dışı arasındaki ince çizgiyi daha da silikleştirdi. Hollanda Tasarım Haftası’nın bu seneki teması tam da bu içinden çıkmakta zorlandığımız duruma tasarımcıların gözünden bir bakış sundu.
Gerçek Gerçek Dışı çerçevesinde tasarımcılar bir yandan kabul ettiğimiz gerçekleri sorgularken diğer yandan bize hayal bile edemeyeceğimiz ileriye yönelik fikirler veriyor. Günümüzün farklı gerçeklikleri arasında nasıl yol aldığımızı ele alan tema, ne gerçek, ne değil ve tüm bu farklı bakış açıları nerede buluşabilir sorularını odağına koyuyor. Hollanda Tasarım Haftası bu sene tasarımcıları adeta bir sihirbaz gibi konumlandırarak, onlardan gerçek olarak algıladıklarımızı keşfetmelerini, sorgulamalarını ve bunlara meydan okumalarını, aynı zamanda hayal edilemeyeni hayal etmemize ve daha somut hale getirmemize yardımcı olmalarını talep ediyor.
Hollanda Tasarım Haftası, 2024, Fotoğraf: Max Kneefel
Bu seneki tema açık bir şekilde, neyin gerçek neyin gerçek dışı olduğunu bilmesek bile, gördüğümüzü sandıklarımızın ötesine, hatta kendi fikirlerimizin ötesine bakmamız gerektiğini söylüyor. Her düşündüğünüze inanmayın mottosu ile temasını özetleyen Hollanda Tasarım Haftası bu sene bizleri geleceğin nasıl görünebileceğini görmeye davet etti. Bu kadar kapsamlı ve büyük çaplı bir etkinliğin daha kolay gezilmesi ve daha iyi anlaşılması, aynı zamanda katılımcı tasarımcılar ile ziyaretçiler arasındaki iletişimi kuvvetlendirmek için geçtiğimiz sene Hollanda Tasarım Haftası etkinlik ve sergi programlarını yeniden kurguladığını duyurdu.
2023 yılından itibaren uygulanan yeni kurgu kapsamında tüm program ve aktiviteler misyon ve tasarım perspektifleri adı altında bir araya getirdikleri 10 tematik anlatı altında toplanıyor.
Hollanda Tasarım Haftası’nın aynı zamanda manifestosu gibi okuyabileceğimiz bu başlıkları etkinliği düzenleyen Hollanda Tasarım Vakfı bir araya getirdi. Tasarım disiplinini bireyselden sistematiğe, kavramsaldan uygulamaya kadar oldukça geniş bir açıdan ele alan vakıf, tasarım perspektiflerini imza ve koleksiyon tasarımlar, spekülatif ve sosyal tasarım, ürün ve zanaat tasarımı, ihtiyaca yönelik ve yenilikçi tasarım ve son olarak bağımsız ve eleştirel tasarım olmak üzere beş başlık altında topluyor.
Tasarımcıların iklim krizi ve sosyal eşitsizlik gibi günümüzün önemli sorunları üzerine daha fazla odaklanmaya başladıklarını gözlemleyen Hollanda Tasarım Vakfı, yine beş başlık altında topladığı misyonlarını bunu dikkate alarak belirledi: Gezegenimizin Gelişmesini Sağlamak, Yaşam Alanımızı Yaratmak, Sağlık ve Kişisel Mutluluğumuzu Arttırmak, Eşit Bir Toplum Yaratabilmek ve Dijital Geleceğimize Meydan Okumak. Tasarım Haftası’nın tematik anlatıları olarak ifade edilen tasarıma bakış açılarını ve misyonlarını özetleyen bu 10 madde 2023, 2024 ve 2025 edisyonlarının hem katılımcı tasarımcılar hem de ziyaretçiler için temelini oluşturuyor.
Tekrar bu seneye dönecek olursak, Gerçek Gerçek Dışı teması yukarıda bahsettiğimiz perspektiflerin ışığı altında geniş kapsamlı sergi ve etkinlik programı bir araya getirdi. Programda, Tasarım Haftası’na açık çağrı ile başvuran ve projesi kabul edilen tasarımcıların sergilerinin yanı sıra farklı üniversitelerden öğrencilerin bitirme projelerinin yere aldığı sergileri görmek mümkündü. Bu etkinliğin en çok dikkatimizi çeken taraflarından biri sergilenen her projenin bir iş birliğinin ürünü olması. Etkinlik, tasarımcıların her aşamada kolektif çalışmalarını teşvik ediyor, ancak bu sayede imkansız olanı gerçekleştirebileceklerini ve değişimin birlikte çalışma ile mümkün olabileceğinin altını çiziyor.
Designing Society, Hollanda Tasarım Haftası 2024, Fotoğraf: Almicheal Fraay
Sergilenen projeler tasarımın bugünü ve geleceği anlamak ve daha yaşanabilir kılmak için ne kadar önemli olduğunu deyim yerindeyse tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Örneğin Toplum içinde toplumla toplum için tasarlamak (Designing -in for with- Society) sergisi bu anlamda etkileyici bir resim çiziyor. Hem bugünün zorluklarına yanıt veren hem de daha adil bir gelecek için hayal ettiklerimizi gerçekleştirmeye çalışan tasarımcıların çalışmaları aynı zamanda toplumu temsilen çalıştıkları için Dijital Gelecekler Elçiliği, Döngüsel ve Biyobazlı Yapı Elçiliği, Gıda Elçiliği, Güvenlik Elçiliği, Hareketlilik (Ulaşım) Elçiliği, Kapsayıcı Toplum Elçiliği, Sağlık Elçiliği ve Su Elçiliği başlıkları altında toplanıyor.
Hollanda Tasarım Vakfı’nın bir programı olan Dünya Tasarım Elçilikleri (World Design Embassies) tarafından düzenlenen sergi, büyük değişimlerin yaşandığı ve etrafımızdaki her şeyin daha önceden tasarlanmış olduğu günümüzde köklü değişimlerin gerektiğini vurguluyor. Bir şey daha önce tasarlandıysa, bugünün / geleceğin ihtiyacına göre yeniden tasarlanabilir motivasyonuyla yaratıcılıklarını kullanan Hollandalı tasarımcılar, yeteneklerini aynı zamanda bilimsel içgörü, kurumsal sorumluluk ve siyasi irade ile birleştirerek yerel yönetimler, inisiyatifler ve sponsorlarla çalışıyor. Sadece kağıt üzerinde kalmayan, toplumun iyiliği için hayata geçirilen / geçirilebilecek projeler görmek bize tasarımın hayatımızdaki önemli rolünü bir kez daha hatırlattı.
Hollanda Tasarım Haftası Kreatif Direktörü Miriam van der Lubbe’ye bu seneki içerik ile ilgili yorumunu sorduğumuzda aldığımız yanıt da tasarımcıların bize aktardığı bu harekete geçme / gerçekleştirme hissinin altını çiziyor: “Elbette bu yıl da, son dönemlerin yaygın teması haline gelen döngüsellik ve kapsayıcılık konularına güçlü bir vurgu var, ama artık farklı bir anlayış söz konusu. Önceleri sorunlara dikkat çekmek ön plandayken, tasarımcılar artık gerçekten bir fark yaratmak için aktif olarak çalışıyorlar."
Misyon Günleri 2, Natlab, Hollanda Tasarım Haftası 2024, Fotoğraf: Almicheal Fraay
Hollanda Tasarım Haftası’nın sergileri kadar etkinlik programı ile de dikkat çekiyor. Söyleşiler, atölye çalışmaları, tasarım turları, Hollanda Tasarım Ödülleri dışında bu sene ilk defa Misyon Günleri (Mission Days) başlığı altında tasarımcılar ile sektör profesyonelleri arasında etkileşimi arttırmak için tasarlanan bir etkinlik düzenledi. Her gün farklı bir başlık altında düzenlenen oturumlarda bilgi, uzmanlık paylaşımı ve iletişim kurma fırsatını yakalamak mümkündü. Programın esnekliği ve kolaylığı özellikle dikkatimizi çekti, ilgilenen profesyoneller, tasarımcılarla tanışmak için tercihleri ve programlarına göre kendi Misyon Günleri'ni oluşturabiliyorlar.
Her sene Tasarım Haftası’nın Öncüleri başlığı altında üç ismi davet eden etkinlik bu sene alanlarında ve tasarım dünyasında öncülük eden yazar, araştırmacı, eğitmen ve peyzaj tasarımcısı Julia Watson (Lo-TEK Enstitüsü), tasarım ve inovasyon ofisi Modem’in yenilik direktörü ve kurucu ortağı Bas van de Poel ve bu yılın başında LEGO Group'a Danimarka’da Tasarım Direktörü ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak katılan André Doxey isimlerini konuşma yapmak üzere davet etti.
Bio Art Laboratories, Strijp, Hollanda Tasarım Haftası 2024, Fotoğraf: Cleo Goossens
Sergi ve etkinlik programlarının yanı sıra Hollanda Tasarım Haftası’nın bir kültür politikası olarak kendisini nasıl konumlandırdığını ve şehrin DNA’sını nasıl etkilediğini anlamak için etkinliğin 23 senedir gerçekleştiği, özellikle son yıllarda Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkeden “nitelikli göç” alan Eindhoven’dan bahsetmek gerekiyor.
Hollanda’nın güneyinde yer alan Eindhoven, Hollanda'nın ticaret ve kültürel olarak köklü şehirleri olan Amsterdam ve Rotterdam'dan farklı olarak, sanayi geçmişi ve teknolojik yeniliklerle öne çıkıyor. Bu etkinliğin 2002 yılından beri Eindhoven'da düzenleniyor olmasının nedeni şehrin köklü tasarım mirası ve sanayi geçmişi. Eindhoven'ın bir inovasyon ve tasarım merkezi haline gelmesi, 1891'de burada kurulan Hollandalı elektronik devi Philips'in varlığına kadar uzanıyor. Philips, yalnızca teknolojik ilerlemeyi değil, aynı zamanda bölgeye yayılan bir yenilik ruhunu da şehre kazandırdı. Bu yaratıcılık mirası, Eindhoven'ın tasarım merkezi olarak konumlanmasının en önemli nedeni.
Evoluon, Area West, Hollanda Tasarım Haftası 2024, Fotoğraf: Tommy Köhlbrugge
Hollanda Tasarım Haftası’nın Eindhoven'da düzenleniyor olması kentin farklı kimliğini uluslararası arenada tanıtmakta önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Bu sayede şehir, yalnızca bir sanayi merkezi değil, aynı zamanda yaratıcı ve yenilikçi fikirlerin doğduğu bir yer olarak popülerlik kazandı. Etkinlik, Eindhoven'ın uluslararası tasarım dünyasında daha fazla tanınmasını sağladı ve şehrin kültürel cazibesini artırdı.
Bir diğer önemli unsur ise dünya çapında tanınan Design Academy Eindhoven (DAE). DAE, tasarım düşüncesinin sınırlarını zorlaması ve geleneksel normları sorgulayan yetenekleri yetiştirmesi ile biliniyor. Akademi, kentin tasarım merkezi haline dönüşmesinde kilit bir rol oynadı. Bugün şehrin ve Hollanda’nın birçok tasarımcısı ve girişimcisi DAE mezunu.
Ancak, bu dinamik geçtiğimiz aylarda Design Academy’nin Eindhoven’dan taşınma ihtimalinin gündeme gelmesiyle sarsıldı. Okul yönetimi, göçle artan nüfusa bağlı olarak daha fazla konut ve alana ihtiyaç duyduğunu belirterek başka bir şehre taşınmayı düşündüğünü açıkladı. Eindhoven'ın tasarım ekosisteminin ayrılmaz bir parçası haline gelen önemli bir kurumu kaybetme endişesi hem öğrencilerde hem de yerel toplumda ciddi bir endişeye yol açtı.
Hollanda Tasarım Haftası 2024, Fotoğraf: Max Kneefel
Neyse ki, birkaç ay süren müzakere ve kamuoyu tartışmalarının ardından bir çözüm bulundu. Şehir yönetimi ve akademi, okulun tesislerinin kent içinde genişletilmesi ve modernize edilmesi konusunda anlaştı ve en azından yakın gelecekte Eindhoven’da kalmaya devam edeceği kesinleşti. Bu süreçte Hollanda Tasarım Vakfı da Dutch Design Academy’nin Eindhoven’da kalmasına yönelik görüşü savundu. Vakıf yaptığı açıklamada “Eindhoven’ın benzersiz DNA'sının tehlikede olduğunu”* vurgulayarak, akademinin varlığının eğitim, tasarım ve şehrin endüstriyel mirası arasında ilişki kurmak için kritik olduğunu belirtti. Vakıf, bu bağlantının kaybının şehrin tasarım ve yenilik merkezi olarak kimliğini zayıflatabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Design Academy’nin Eindhoven’da kalmasına yönelik karar, sadece akademinin şehirle olan ilişkisini korumakla kalmayıp, kentin Hollanda tasarımının kalbi olarak konumunu muhafaza etmesi açısından da kritik öneme sahip. Endüstri, akademi ve tasarım arasında kurulan işbirliği ruhunu yansıtan Hollanda Tasarım Haftası, Design Academy Eindhoven'ın da varlığıyla birlikte, şehrin yeni fikirlerin, yeniliklerin ve tasarımın geleceği hakkındaki tartışmalara öncülük edeceği, canlı bir merkez olmaya devam etmesini sağlıyor. Hollanda Tasarım Haftası, kesintisiz devam edebilen, kendini zamanın ruhuna göre yenileyebilen, nitelikli kültür stratejisi ve programlarının bir kentin dokusunu nasıl olumlu yönde etkilediğini gösteren oldukça başarılı bir örnek.
Comments