top of page

Diyarbakır’da yeni bir oluşum: A4 Atölye


Bölgedeki sanat pratikleri adına devam eden tartışmalarla, sergi ve söyleşileri yakından takip eden, kentin sanat akışına etkin olmaya çalışan, kendilerini sanatçı ve aktivist olarak tanımlayan, Diyarbakır Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri Rıdvan Kuday ve Aziz Tilki, 2018 Ekim ayında Diyarbakır’da kurdukları A4 Atölye hakkında Yaren Akbal ile konuştular

848 kelime

Rıdvan Kuday ve Aziz Tilki

Güncel sanatın hareketlendiği 2000’li yılların başında, kolektif birliktelikle oluşan sanat mekânlarından ilk akla gelen DSM (Diyarbakır Sanat Merkezi) idi. Daha sonrasında, 2011 yılında kurulan Wephotos ve 2017 yılında kâr amacı gütmeyen bir mekân olarak açılan ve sanat çalışmalarına aktif olarak devam eden Loading’den söz edebiliriz. Bugün ise A4 Atölye yeni bir soluk olarak ortaya çıkıyor. Güncel sanat etkinliklerinin son derece aktif olduğu ve artık bir sanat şehrine dönüşmekte olduğunu söyleyebileceğimiz Diyarbakır’ı ve buradaki oluşumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ki sanat adına kim ne yapıyorsa bunun iyi bir şey olduğunu ve desteklediğimizi söyleyerek başlayabiliriz. Türkiye’de çok önemli kolektiflerin dağıldığını, bunun yanı sıra merkez dışında yer alan pek çok oluşumun uzun ömürlü olmadığını gördük. DSM’nin uzun yıllar boyunca bölgeye sürekli olarak getirdiği sanat ve kültür buluşmalarını bizzat deneyimledik. Loading’in de gerek sanat, gerek arşiv, gerekse atölye düzenlemeleri konularında bölgedeki sanata canlılık kazandırdığını söyleyebiliriz. Wephotos ise 2011 yılında fotoğraf ajansı olarak kurulup, 2018 yılında da bölgedeki çağdaş sanat dinamiklerinin etkisi ile bir inisiyatife dönüşmüştür. Bunlar sevindirici gelişmeler. Unutmamamız gereken en önemli şeyin Diyarbakır gibi bir kentin 2000’li yıllardan itibaren Türkiye ve dünya sanat ortamına yeni bir soluk vermesidir. Diyarbakır’ın sanat alanında dikkat çekmesini sağlayan önemli etkiyi kurumlar sağlamadı. Diyarbakır’da yaşayıp, üreten, dünyanın birçok yerinde önemli sergiler açan ve Diyarbakır’a (Loading ile de) yeni bir soluk kazandıran sanatçılar; Erkan Özgen, Cengiz Tekin, Deniz Aktaş ve Şener Özmen’dir. A4 Atölye bunların farkında olarak, her şeyin durma noktasına geldiği ve her şeyin kirlendiği bir zamanda tertemiz bir sayfa açmak üzerine kuruldu.

Diyarbakır’da var olan sanat mekânlarından farklı olarak A4 ne söylemek istiyor? Yoksa bu mekân bölgede hissedilen bir eksiklik üzerine mi kuruldu?

Her yerde daha çok sanat ve sanatçıya ihtiyaç vardır ve hiçbir yerde eksikler tamamlanmaz. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Nereye gidersen git sanat mutlaka meşgul olacak bir şey bulur kendine. Mekânımız bir eksiklik üzerine kurulmadı. Sadece kendi açımızdan baktığımızda, böyle bir oluşumun iyi olacağını düşündük. Biz imkânlarımız el verdiği sürece, sanatçıların mekâna gelip üretmelerine ve üretimlerini sergilemelerine destek olacağız. Bunun için sanatçıların sorulara ve eleştiriye açık olmaları gerekir. Diyarbakır’da şu an faaliyet gösteren diğer sanat alanlarından farkımız sergi alanımızı düzenli olarak genç sanatçılara açabilmemiz. Bizim önceliğimiz bu.

A4 Atölye, sadece herkese açık olarak çalışma alanı mı yaratacak yoksa sergi, konuşma, sunum gibi birçok etkinliği de beraberinde getirecek mi? Atölyenin işleyiş sürecinin ne yönde olacağından bahseder misiniz?

Öncelikle her şeyi kendi dinamiklerimizle yapmaya çalıştığımızı söyleyerek başlamak istiyoruz. A4 pratik odaklı bir mekân olarak adlandırıyoruz. Pratik, direk sanat izleyicileriyle buluşmayı sağlaması demek. Bu durum sanatın hayata katılması anlamına da geliyor. Atölyede çalışma imkânı ve malzeme temini, kalıplaşmış fikirlerin dışında yeni fikir ve ihtimallere açık, tartışma ortamı yaratan, araştırma yapan, eleştiriyi kaldırabilen, düşündüren, sanat ve sanatçıya dair her türlü konunun irdeleneceği ve uygulanabileceği bir alan olmayı hedefliyoruz. Her türlü zorluklara rağmen Diyarbakır’da sanat üretiminin gelişimi ve olması gereken akışa girmesi için elimizden geleni yapmaya çalışacağız.

Ekim ayında açılışını gerçekleştirdiğiniz A4’de şu ana kadar nasıl projeler gerçekleştirdiniz veya gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projelerden biraz bahseder misiniz?

Ekim Ayında açılışımızı, iki yıl önce aramızdan ayrılan sanatçı arkadaşımız Berna Tilki’nin çalışmalarından oluşan bir seçkiyle gerçekleştirdik. Daha sonra da, Toplum Gönülleri Vakfı tarafından düzenlenen, Diyarbakırlı ve mülteci gençlerin birlikte yaz ayında başlattıkları fotoğraf atölyesinin üretimlerinden oluşan serginin ev sahipliğini yaptık. Ayrıca Kasım ayında; açık sanat alanımızda, üretim alanı ve materyal desteği sunacağımıza dair bir açık çağrımız oldu. Bu çağrıya hem Diyarbakır’da hem de farklı şehirlerden üretim desteği sağlayacağımız birçok başvuru aldık. Bunlar; fotoğraf, enstalasyon, gravür baskı ve resim atölyesi şeklinde çalışma gruplarına ayrıldılar. Biz de atölyelerle ilgili programlarımızı yaparak çalışmalara başladık.

Atölye, gelecekte yerel çalışmalar sürdürmeyi mi hedefliyor yoksa yurtdışı ile bağlantılı projeler gerçekleştirmeyi düşünüyor mu?

Bizim için projelerin ulusal ya da uluslararası olmasının bir önceliği yok. Biz, derdi olan insanlarla diyalog oluşturmak ve bu diyaloğu olabildiğince profesyonel olarak yürütmek istiyoruz. Amaçlarımızdan biri de; genç sanatçıları birbirleriyle, sanat pratiklerini de izleyiciyle buluşturmak ve sanatçıların aralarında tartışmalarını sağlamak. Sanatçıların da bu tartışmalar sonucunda proje talepleri olursa eğer; gerçekleştirebilecek zemini oluşturabiliriz. Hedeflerimiz arasında da zaten, 2020 yılında bir sanatçı rezidans programı oluşturup, A4 Atölye olarak gerçekleştirme düşüncemiz var. Böylelikle programa yurt dışından katılan sanatçılar, yerelde çalışmalar sürdüren sanatçılarla tanışma, araştırma yapma ve yaratıcılıklarını paylaşma imkânı bulacaklar. Dünya’nın her yerinde, farklı sanat pratikleriyle ilişkiye geçmekte sorun ve engel olmadığını düşünüyoruz.

Kâr amacı gütmeyen bir sanat mekânı olduğunu biliyoruz. Fakat mekân ileriki süreçlerde kendini nasıl finanse edecek?

Biz mekânımızı kurarken bunları düşünmedik. Önceki deneyimlerimizden, kendi güç ve dinamiklerimizle ayakta durmamız gerektiğini öğrenmiştik. Kolektif olabilme heyecanımız her şeyden daha önemliydi. Fakat önümüzdeki süreçlerde gelecek olan destekleri değerlendirmeyi düşünüyoruz.

Son olarak, A4 Atölye’nin aktif olan bir web sitesi mevcut mu?

Günümüz, aklımıza gelebilecek her türlü şeyin tanıtıldığı ve her şeye ulaşılabildiğimiz bir dönem. Biz de, birçok kişi tarafından bu görünürlüğü yakalamak için, sosyal medyada aktif kalmaya çalışıyoruz. Hazırlık aşamasında olan internet sitemiz ise, genç yeteneklerin bizi tanıyabileceği ve projelerimizi takip edebileceği bir kaynak olacak.

bottom of page