top of page

Ye-iç, uyu, temizle, tekrar et!

Sabah uyandığınızda, Instagram’daki herhangi bir estetik filtresiyle mükemmel varsayılan bir yüze sahip olabilirken, aynı gün öğleden sonra anime karakteri haline gelmek çok kolay. Bizim hayatlarımıza uyguladığımız bu deneysel kavramları ve algıları, :mentalKLINIK ikilisi küratörlüğünü Necmi Sönmez’in yaptığı ACI REÇETE #02 isimli sergilerinde, sanatı adeta bir laboratuvar alanı olarak kullanıp, eser ve izleyici arasındaki iletişime boyut atlatıyorlar


Yazı: Ceylan Önalp



:mentalKLINIK, Puff Out, 2020, Fotoğraf: Özge Balkan


Mart ayının ikinci haftasında hayatlarımıza giren karantina ve evde kalma kavramı bir çoğumuzun 2020 yılını belki de yüzyılın en felaket yılı ilan etmesine sebep oldu. Öte yandan, evde kaldığımız süreçte adeta son on yıldır yavaş ve emin adımlarla hayatımızın her alanına giren teknolojiye bu sefer yuları fena kaptırdık! Evde olmanın dayanılmaz rahatlığıyla hepimiz minik birer Teletabi’ye dönüştük sayılır. Ye-iç, uyu, temizle, tekrar et!


Sanat dünyasında bu durumun en belirgin yansımaları karantinanın ilk iki ayından itibaren görülmeye başlandı. Çünkü bütün diziler izlenip, kitaplar okunduktan ve evler sil baştan dekore edildikten sonra sıra sergi gezmeye gelmişti. Canlı olarak gezmesi bir bütün günü alacak sergi mekânlarını çevrimiçi olarak gözlemleyebilmek ilk başta herkese çok çekici geldi. Galeriler ve müzeler teker teker ev konforunda üç boyutlu ve ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz sergileri bir tık uzağınıza taşıdı. Birbiri ardına çevrimiçi olan sergilerin kimisi daha düşük çözünürlüklü ve yavaş bağlantılıydı, kimisi ise önceden çalışılmış büyük projelerdi.



:mentalKLINIK, Puff Out, 2020, Fotoğraf: Özge Balkan



Bütün bunlar olurken, sanal sergiler insanların evrensel sanata karşı farkındalıklarını genişletti; geçen yüzyılda sanat direkt olarak sanatçıyla bağlantılıydı. Ressamın çizgisi kendi imzası kabul edilirdi. Oysa, yaşadığımız yüzyılda sanat, aynı sosyal medya mecralarında kullanılan yüz ve/veya fotoğraf filtrelerinde olduğu gibi, teknoloji ve kavramlar üzerinden sürekli kendi içinde yeni algılar ve kimlikler yaratıyor. Sabah uyandığınızda, Instagram’daki herhangi bir estetik filtresiyle mükemmel varsayılan bir yüze sahip olabilirken, aynı gün öğleden sonra anime karakteri haline gelmek çok kolay.


Bizim hayatlarımıza uyguladığımız bu deneysel kavramları ve algıları, :mentalKLINIK ikilisi küratörlüğünü Necmi Sönmez’in yaptığı ACI REÇETE #02 isimli sergilerinde, sanatı adeta bir laboratuvar alanı olarak kullanıp, eser ve izleyici arasındaki iletişime boyut atlatıyorlar.

İkili takip edenlerin bildiği üzere görünmezlikleriyle de meşhurlar. Sürekli siyah giymelerini bir açıdan bir avatar olarak da düşünmek mümkün. Bu bakımdan, küresel olarak dünyayı etkisi altına alan karantina sürecini en başarılı yansıtacak kişiler onlar olabilir – milenyumun ilk yıllarında eski normal zamanlarımızda yaptıkları sergiler de bile mesafeliydiler. Üretimleri orijinalliklerinin yanı sıra tamamen kurgulanmış gerçekliklerden ibaretti. Yaşanan dünyadan başka bir yerdenmiş gibi. Şimdi de Puff Out isimli yerleştirmeleriyle 8 adet akıllı robotik elektrik süpürgesinin simle kaplı mekânda sonsuz ve tekrarsız şekilde oluşan hareketlerinin yarattığı anlık desenleri, ışık-form birlikteliklerini çevrimiçi sistemlerin yardımıyla Borusan Contemporary’nin web sitesi üzerinden 7/24 dijital olarak izleyicilere aktarıyorlar. İzleyicinin tecrübe ettiği görsellik, sadece “robotların iş görme hevesiyle sürekli olarak hareketlenen simlerin oluşturduğu her anlık “durum,” sadece tekrar edilemeyecek şekilde değişen renkleri, biçimleri sunmakla kalmayıp, farklı görsel tecrübelerin mayalandığı” bir alana dönüşüyor.



:mentalKLINIK, Puff Out, 2020, Fotoğraf: Özge Balkan



Ya da benim başıma gelen durumda olduğu gibi, izleyici canlı yayını tecrübe için sergi alanının sitesine tıkladığında karşısına “şu an site içi güncellemeden ötürü görsel veri sağlanamıyor” yazısıyla da karşılaşabiliyor! Aslına bakarsanız, bu da serginin kurgusal açıdan, sanal algıların veri tabanlı hipergerçeklik dünyasına girişine manidar göndermeler yaptığının güzel bir göstergesi. İzleyici robotların aldığı kararların sonucunda oluşan imgeleri takip etme imkânına sahip, ama durumu yönetmiyor. Dolayısıyla sergi hem görsellik hem de kavramsal açıdan izleyiciyi hiçbir şekilde sınırlandırmadığı ya da herhangi bir kalıba sokmadığı için düşündürürken özgür bırakıyor.


Tıpkı sergi kataloğunda anlatıldığı gibi, ACI REÇETE #02 “dijital estetiğin Pandora’nın kutusunun kapağını aralayarak içinde egosantrik mutluluk anlarının, heyecanın ve coşkunun dans ettiği görselliği ortaya çıkarır. Simlerin yarattığı çarpıcı gökkuşağı efektleriyle birlikte düşünüldüğünde bu adeta baştan çıkarıcı bir yolculuğun da başlangıcıdır.”



:mentalKLINIK, Puff Out, 2020, Fotoğraf: Özge Balkan

bottom of page