top of page
Sezgi Özentürk

Şehir yok

Geleceği inşa ederken yaşadıklarımızı unutmamak amacıyla ve 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümü vesilesiyle başlattığımız röportaj serimizin sıradaki konuğu Bulut Reyhanoğlu


Röportaj: Sezgi Özentürk


Bulut Reyhanoğlu


6 Şubat sabahı haberleri gördüğünüzde aklınıza ilk gelen ne oldu? Zor duyguları bir kenara bırakarak nasıl harekete geçtiniz?


Aslında haberi duyduğumda sabah olmak üzereydi ve maalesef bu kadar büyük bir yıkım olduğunu tahmin etmiyordum. Sadece içgüdüsel olarak bir farklılık hissetmiştim. Çünkü kimseden tam bir bilgi yoktu. Artık gün ağarıp gerçekler ortaya çıkınca hemen ne yapabiliriz diye hareket etmeye başladım.

 

İlk etapta neler yaptınız? Kimlerle iletişime geçtiniz?

  İlk ihtiyaçların sağlık ve temizlik malzemesi, çadır, yiyecek, giyecek olacağını geçmiş tecrübelerimizden biliyordum. O yüzden önce kendi çevremde ne yapabilirim ve yardımları nasıl ulaştırabilirim diye araştırmaya başladım. Çadır üreticileri buldum ve nakliye firmaları olan arkadaşlarımız sayesinde ilk sevkiyatlarımızı gerçekleştirdik. Bu arada Çorbada Tuzun Olsun Derneği olarak bölgeye gönüllü göndermeye başladık. BKM Uniq İstanbul, Jolly Turizm, İBB sayesinde her 15 günde bir otobüslerle gönüllü gönderdik. İnanılmaz bir dayanışma vardı. Örneğin Tuna Catering gönüllüler için çok kısa sürede yolluklar hazırladı, Gökay Gündoğdu aracılığıyla Hayat Kimya’dan bir tır hijyen malzemesi desteği aldık, Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin de içinde bulunduğu afet platformuna gönderim yapılmasını sağladık. Sinema dünyası olarak bütün sinema çalışanları, dernekler ve vakıflar bir araya gelip Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu oluşturduk. Bölgede yaşayan, orayla bağlantısı olan ve zarar gören sinema çalışanları için bir çalışma başlattık. Bölgeye  psikolojik danışmanlık yardımı yapıldı, çocuklar için film gösterimleri organize edildi, çadır, yiyecek ve sağlık malzemesi temin edildi.


Bulut Reyhanoğlu, Biriz Dayanışma Derneği'nin Benim Bir Ailem Var projesi kapsamında Antakya'da, Nisan 2023


Bölgede yapılması gerekenler konusunda bireysel faaliyetlerinizi nasıl başlattınız?

 

Aslında çok garip bir zincirleme telefon trafiği ile başladı her şey. Telefonum bölgede ihtiyaç sahiplerine bir şekilde ulaşınca sürekli olarak aranmaya başladım ve bu görüşmelerden ihtiyaçları tespit ettikçe kimlerle bu ihtiyaçları karşılayabilirim araştırmasına girdim. Örneğin Hatay Devlet Hastanesi için ışık gerekiyordu, film setlerinde birlikte çalıştığımız Gobo Lighting sayesinde çok kısa sürede hastanenin ışıklandırması sağlandı.


Birilerini ikna etmek, odaklı ve sürdürülebilir çalışmalar yürütmek için neler yaptınız?


Aslında kimseyi ikna etme konusunda bir problem yaşamadım. Aksine, hepimiz o konuda ne yapabiliriz diyerek tespit edilen ihtiyaçlara göre birbirimize yardım ettik. Örneğin benim elimde fazla çadır varsa başka bir arkadaşımızın ihtiyaç listesi için ona gönderim yaptım. Bazen ihtiyaçlar için doğrulama gerektiği oldu. Ben elimden geldiğince özellikle öğretmen ve öğrencilere ulaşmaya çalıştım. Eğitimlerine devam edebilmeleri adına çadır, eğitim malzemesi ve yiyecek temin etmek için konusunda birçok firmadan destek aldım.

 

Başlattığınız bu ortak hareketle kimlere ulaştınız, bugüne kadar neler yaptınız?


Aklıma çok gelmeyecek kişi ve kuruluşlara ulaştım. Örneğin gecenin bir yarısı Kanada uçuşu yapan hiç tanımadığım biri benim sosyal medya paylaşımım üzerine ulaşarak bir köyde eğitim vermeye çalışan öğretmenlerin ihtiyaçlarını giderdi. Fransa’dan bölgeye yardım konusunda hem destek aldık hem de oradan gelen gazetecilerin doğru kişilere ulaşması için bölgeden destek sağladık. 


Bu konuda ilk günden itibaren yakın arkadaşım Rabia Güreli ile sabahlara kadar süren telefon görüşmelerimizde birçok insana ve kuruma ulaşma şansım oldu. Rabia ve 7 kadın arkadaşım daha ileri giderek şu anda benim de yönetim kurulunda olduğum Biriz Dayanışma Derneği'ni kurdular. Ben kişisel olarak yardımlara devam ederken bir yandan Rabia ile Biriz Dayanışma Derneği'ne katkı vermeye başladım. Sponsorlar vasıtasıyla ve Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu içinde olan Oyuncular Sendikası'yla yazın çocuklara ve kadınlara yönelik atölyeler gerçekleştirdik. Yine dernek vasıtasıyla çeşitli sanat atölyeleri ve danışmanlıklar verildi. Ayrıca Benim Bir Ailem Var kampanyasını başlattık ve bağışçılarımız sayesinde bir yıl boyunca birçok aileye her ay maddi destek verildi. Öğrenciler için kitap ve eğitim malzemeleri yardımı yapıldı. Bölge üreticilerin ürünlerini satabilmeleri için çeşitli çalışmalar yapıldı. 

 

Bulut Reyhanoğlu & Rabia Güreli , Biriz Dayanışma Derneği'nin Benim Bir Ailem Var projesi kapsamında Antakya'da, Nisan 2023


Bir yılın ardından başlattığınız hareketi sürdürmek için neler yapıyorsunuz, depremlerin ardından verilen kitlesel tepkinin organize bir faaliyete dönüşmesi için şimdi nasıl ilerliyorsunuz?


Biriz Dayanışma Derneği'nin çalışmaları devam ediyor. Örneğin çocuklar için su matarası kampanyasıyla birlikte Hatay bölgesindeki okullara temiz su ihtiyacı için su sebili kampanyası yaptık. Eğitim ve atölye faaliyetlerimiz devam etmekte.

 

Başlattığınız çalışmaların sürdürülmesi için nelere ihtiyacınız var?


Bölgede yaptığımız her işin sürdürülebilir olması gerekiyor. Bu yüzden eğitimlere devam etmemiz gerekiyor. Bu konuda kaynak yaratmamız gerektiğini unutmamız lazım. 


Arkadaşlarımızla konuşurken “Şehir yok” diyorlardı ne demek istediklerini Hatay’a gittiğimde anladım. 

Yaşanan toplu yıkım sizi nasıl etkiledi, hayata bakış açınızı nasıl değiştirdi?


Tabii ki hayata bakışınız ve algılarınız tamamen değişiyor. Film sektöründen, ilk günden beri bölgede çalışıp destek olan arkadaşlarımızla konuşurken Şehir yok diyorlardı ne demek istediklerini Hatay’a gittiğimde anladım. 


Comments


bottom of page