SAHA Studio 9. Dönem çalışmaları
- Unlimited
- 15 dakika önce
- 3 dakikada okunur
SAHA Studio, Ocak-Haziran 2025 döneminde İMÇ’deki mekânında ağırladığı Mert Acar, Mathilde Melek An, Nejbir Erkol, Merve Tuna ve Sevil Tunaboylu’nun yeni çalışmalarını 25-28 Haziran 2025 tarihleri arasında izleyiciyle buluşturuyor. Sanatçılarla dönem boyunca gerçekleştirdikleri çalışmalar üzerine konuştuk

Mert Acar

Mert Acar'ın SAHA Studio 9. Dönem Sonu'nda sergilenen çalışmaları

İşlevsiz yapılardan oluşan bir güzergâhı izleyerek belleğin topografyasına dair bir düşünme alanı açıyorsunuz. Bu yürüyüş pratiğini, fotoğraflar ve metinlerden oluşan yarı-kurgusal bir kitapla bir anlatıya dönüştürürken, mekânla kurduğunuz ilişki nasıl biçim değiştiriyor? Görsel olanla sözel olan arasında gidip gelen bu form, sizin için neyin izini daha kalıcı kılıyor?
SAHA Studio'nun ilk haftalarından itibaren, peyzajı yalnızca belgeleyen değil onunla düşünsel bir ilişki kurmaya çalışan bir yaklaşımla ilerledim. Mekânla kurduğum ilişki, arazide yol alırken daha sezgisel, görsel ve fiziksel bir boyutta şekilleniyordu. Metin ise özellikle fotoğrafın tek başına aktarmakta zorlandığı atmosferi, yoğunluğu veya mesafeyi açığa çıkaran yeni bir yaklaşım olarak pratiğime eklemlendi.
Görsel olanla sözel olan arasında gidip gelen bu yaklaşım, bana iz bırakmanın tek bir yolu olmadığını hatırlatıyor. Fotoğraf, peyzajın maddesel izini tutarken metin, o izlerin çağrıştırdığı belirsizlikleri, karşılaşmaları ve duyguları taşıyor. Toz, Kök, Beton bu bağlamda, yalnızca arazide yaşanan dönüşümün fiziksel izlerini değil aynı zamanda o izler karşısındaki konumlanışımı, hafızayla kurduğum ilişkiyi ve anlatı biçimlerimi dönüştüren bir süreci mümkün kılıyor. Gerçek ile kurgu arasındaki geçirgenlik, çalışmamda görsel olanla sözel olan arasında kendini tekrar tekrar gösteriyor. Benim için belki de en kalıcı iz, bu geçirgenlikle ilgili.
Mathilde Melek An

Mathilde Melek An'ın SAHA Studio 9. Dönem Sonu'nda sergilenen çalışmaları

Arşivle çalışırken kişisel olanla mekânsal olan arasında kurduğunuz bağ, zamanla yalnızca geçmişi değil, onu nasıl hatırladığınızı da dönüştürüyor. Bu süreçte, görsel hafıza ile fiziksel mekân arasında ortaya çıkan kaymalar sizin için neye işaret ediyor?
Sanat pratiğimde, arşivler aracılığıyla kişisel hafıza ile mekân arasındaki bağ, hafızanın sabit olmadığını, aksine canlı ve sürekli dönüşüm içinde olduğunu ortaya koyuyor. Görsel hafızayla fiziksel mekân arasındaki kaymalar, anılarımızın bağlama ve zamana göre nasıl yeniden şekillendiğini vurguluyor. Bu kaymalar, geçmişin sadece yaşanmış olan değil aynı zamanda onu nasıl algıladığımız ve yeniden inşa ettiğimiz olduğunu gösteriyor; böylece özel tarih ile kolektif hafıza arasında bir diyalog açılıyor.
Nejbir Erkol

Nejbir Erkol'un SAHA Studio 9. Dönem Sonu'nda sergilenen çalışmaları

Sınır deneyiminizi merkezine alan yerleştirmenizde, coğrafi bir olay kişisel bir kırılmaya dönüşüyor. Bu dönüşüm sırasında, yaşadığınız dışlanma hâli mekâna nasıl siniyor; bu karşılaşmalar sizde nasıl bir ifade biçimi arayışına dönüştü?
Yaşadığım yaralayıcı deneyimin sonucunda yerleştirme mekâna gecekonduvari bir şekilde hızlıca yerleştirilmiş, yapay, geçici bir halde karşımıza çıkıyor. Burada mekân kurgusu ilk başta bizi cezbetse de çimlerin plastikliği ve manzaranın gerçekliğinin birleşimi tekinsiz bir alan yaratıyor.
Olayın “gerçek olamayacak kadar” absürt oluşu bana bir kabus ve arafta olma halini çağrıştırdığı için mekanı da kırılgan bir sahneye dönüştürdü.
Merve Tuna

Merve Tuna'nın SAHA Studio 9. Dönem Sonu'nda sergilenen çalışmaları

Boşluğu bir varlık hâli olarak ele alırken, bedeni bu eksik alanın çevresinde yeniden kurguluyorsunuz. Heykelsi formlarla birbirini tamamlamayan uzuvları yan yana getirirken, bedeni tekil bir temsil olmaktan çıkarıp çoklukla var olan bir şeye dönüştürmek sizin için nasıl bir düşünsel çözülme süreci yaratıyor?
Kayıp ve kaybın yarattığı boşluğun psikolojik deneyimde soyut ve adı konulamaz bir eksiklik hissi olarak değil, somut bir yokluk olarak yaşandığı düşüncesinden yola çıkarak, bu kaybın ve boşluğun sınırlarını çizmeye çalışıyorum. Hazzın somutlaşmasından kaybın somutlaşmasına geçişi, sanatsal pratiğimde nasıl ele aldığımı sorgularken; malzeme, malzemenin doğası ve onu şekillendirilme süresinde kullanılan süreç, alet ve hareketlerin, çalıştığım kavramları besleyen, iç içe geçmiş katmanlı bir çalışma pratiği oluşturduğunu fark ediyorum.
Sevil Tunaboylu

Sevil Tunaboylu'nun SAHA Studio 9. Dönem Sonu'nda sergilenen çalışmaları

Aile arşivinden yola çıkarak göçle taşınan zanaatin izlerini araştırırken, Üsküp seyahatinizle geçmişin kırılgan izleriyle bugün arasında kurgusal bir hat kuruyorsunuz. Bu hatta ilerlerken, kişisel olanın zamansal ve mekânsal olarak nasıl bir şeye dönüştüğünü gözlemliyorsunuz?
Son yıllarda yaptığım antik kent gezilerinden ilhamla biriktirdiğim yeni kazı çalışmalarına ait bilimsel ya da sözde bilimsel haberler, bu haberlerin doğruluklarının muğlaklığı, ailemin göç süreciyle edindiğim çarpık bilgilere yaklaşımımla örtüşüyor. Tarihsel kaynakların ve kişisel hafızanın bu kadar açık uçlu ve belirsiz oluşu, işlerimin beden ve doğanın devingen, arızalı yapısından hareketle yeni formlar bulmasına; üç boyutlu heykelsi çalışmalara yönelmeme sebep oluyor.
SAHA Studio Açık etkinlik takvimi
25 Haziran, Çarşamba 15:00 - 19:00 : Genel ziyaretler 18:00 - 19:00 : Söyleşi | Merve Tuna & Meral Erten
26 Haziran, Perşembe 12:00 - 19:00 : Genel ziyaretler 14:00 - 15:00 : Sanatçılar ile tur 18:00 - 19:00 : Sohbet | Mathilde Melek An & Sevil Tunaboylu
27 Haziran, Cuma 12:00 - 19:00 : Genel ziyaretler 16:00 - 17:00 : Söyleşi | Mert Acar & Erdem Varol 18:00 - 19:00 : Söyleşi | Nejbir Erkol & Eylem Ejder
28 Haziran, Cumartesi 12:00 - 19:00 : Genel ziyaretler 14:00 - 15:00 : Sanatçılar ile tur
Comments