top of page

Rodin’in dilini dünyaya açmak

Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’nin (ARUCAD) kuruluşu vesilesiyle 2017’de ilk kez sanatseverlerle paylaşılan Rodin Koleksiyonu, bugün Girne’deki The Arkın Rodin Collection Gallery’de kalıcı olarak sergileniyor. Kıbrıslı iş insanı Erbil Arkın ile koleksiyonunu oluştururken onu yönlendiren etmenler, bu koleksiyonun sanat ortamındaki yeri, ARUCAD'in misyonuyla ilişkisi üzerine konuştuk


Röportaj: Merve Akar Akgün


ree

Erbil Arkın


Rodin’le ilk karşılaşmanız, bir sanat galerisi ziyaretinden çok daha fazlası olmuş; hayatınızın yönünü belirleyen bir dönüm noktası. Bugün bu koleksiyona baktığınızda, 16 yaşınızdaki heyecanla bugün arasında nasıl bir süreklilik görüyorsunuz? Rodin sizin için hâlâ aynı duyguyu temsil eden bir heykeltıraş mı?

 

Evet, Rodin’le ilk karşılaşmam gerçekten de yalnızca bir sanat eseriyle karşılaşmanın ötesindeydi. O yaşlardaki bir genç olarak yaşadığım bu deneyim hayatımın en önemli anlarından biriydi. Elbette o zaman bunun tam olarak farkında değildim. 16 yaşındaki bir genç olarak Londra’daki Tate Gallery’de The Kiss heykelinin önünde dururken, yalnızca bir sanat eserine değil, hayatımı şekillendirecek bir tutkuya bakıyordum. O an içimde bir kapı aralandı. Rodin’in heykellerindeki derin duyguyu, insan ruhunu böylesine güçlü bir şekilde yansıtabilmesini ilk kez orada duyumsadım.

Bugün, aradan geçen yılların ardından bu koleksiyona baktığımda, o ilk karşılaşmanın heyecanını hâlâ içimde hissediyorum. Elbette zamanla bakış açım gelişti, bilgi birikimim çoğaldı ve duygularım olgunlaştı; ama Rodin’in eserlerine duyduğum hayranlık hiç azalmadı. Hatta diyebilirim ki, onun heykellerinde gördüğüm anlamlar her geçen yıl daha da derinleşti.

Peki, Rodin hâlâ aynı duygunun heykeltıraşı mı? Belki hissettirdiği duygular zamanla biçim değiştirdi, ama özü hep aynı kaldı. Onun eserlerinde hâlâ insan olmanın, acının, aşkın ve varoluşun izlerini buluyorum. Bu yüzden evet, Rodin, hâlâ içimde aynı tutkuyu besleyen, bana ilham veren bir sanatçıdır. 


ree

The Arkın Rodin Collection Gallery


The Arkın Rodin Collection Gallery yalnızca bir koleksiyon mekânı değil, aynı zamanda Kıbrıs’ta kültürel belleği ve çağdaş sanatı bir arada düşünmeye çağıran nadir yapılardan biri. Kıbrıs’ta böyle bir koleksiyonu kamuyla paylaşmak sizin için ne tür bir sorumluluk ya da motivasyon anlamına geliyor?


The Arkın Rodin Collection Gallery, benim için yalnızca bir koleksiyon mekânı değil; aynı zamanda Kıbrıs’ın kültürel belleğiyle evrensel sanat anlayışı arasında köprü kurma sorumluluğunu taşıyan bir yapı. Böyle bir koleksiyonu kamuyla paylaşmak, büyük bir ayrıcalık olduğu kadar ciddi bir sorumluluktur da. Çünkü bu eserler yalnızca bireysel beğenilere hitap eden estetik objeler değil; aynı zamanda insanlık tarihine, düşünce dünyasına ve duygulara dair evrensel anlatılar taşıyan, izleyiciyi derin bir içsel yolculuğa davet eden güçlü ifadelerdir.

Bu koleksiyonun Kıbrıs’ta, özellikle de Girne’de sanatseverlerle buluşması, adanın çok katmanlı tarihine ve kültürel çeşitliliğine yeni bir boyut kazandırıyor. The Arkın Rodin Collection Gallery’nin temel vizyonu doğrultusunda Rodin’in yaratıcı mirasını yalnızca korumakla kalmıyor, onu çağdaş sanatla buluşturarak yeni nesillere aktarmayı da amaçlıyoruz. Bu süreçte Kıbrıs’ın ilk sanat odaklı yükseköğretim kurumu ARUCAD ile yürüttüğümüz entelektüel iş birliği, bu vizyonun yalnızca estetik değil, eğitsel ve kültürel bir zemine de oturmasını sağlıyor.

Motivasyonumun büyük kısmı, sanatın dönüştürücü gücüne duyduğum inançtan kaynaklanıyor. Rodin’in eserlerinde beden, ruh ve ifade arasındaki ilişkiyi işlerken izleyicinin yalnızca görsel değil, düşünsel ve duygusal düzeyde de zenginleşmesini hedefliyoruz. Galerimiz bu anlamda, sanatın evrensel diliyle insanları bir araya getiren, eleştirel düşünceyi teşvik eden ve kültürel çeşitliliği kucaklayan bir platform olarak kurgulandı.

Sonuç olarak, bu koleksiyonu Kıbrıs’ta kamuyla paylaşmak, hem sanata olan kişisel bağlılığımın bir ifadesi hem de bu adaya ve toplumumuza yönelik kültürel sorumluluğumun bir parçasıdır. Rodin’in evrensel dilini buradan dünyaya açmak ve sanat aracılığıyla yeni bir diyalog başlatmak, benim için hem bir görev hem de bir hayaldir.


The Arkın Rodin Collection Gallery


Bu koleksiyon, yalnızca Rodin’in başyapıtlarını değil, aynı zamanda bir sanatçının biçimsel ve düşünsel dönüşümünü de izleme imkânı sunuyor. Bu eserleri bir araya getirirken sizi yönlendiren estetik ya da tarihsel ilkeler nelerdi? Koleksiyonun zaman içindeki evrimi nasıl şekillendi?


Bu koleksiyonu oluştururken öncelikli amacım, yalnızca Auguste Rodin’in izlenimci yaklaşımını yansıtan eserlerini bir araya getirmek değil aynı zamanda onun sanatındaki biçimsel arayışları ve düşünsel dönüşümünü ortaya koyan bütünlüklü bir anlatı kurmaktı. Rodin’in hacim, hareket ve ışıkla kurduğu özgün ilişki, özellikle 19. yüzyıl sonu heykel sanatındaki kırılma anlarını temsil etmesi bakımından beni derinden etkiledi. Bu nedenle seçkide yer alan eserler, yalnızca estetik açıdan değil tarihsel bağlamda da sanatçının klasik biçimlerden modern ifadelere geçişini yansıtıyor. Koleksiyonun zaman içindeki evrimi ise, hem Rodin’in yaratıcı dönemlerini izleme arzum hem de onun eserlerindeki ruhsal derinlikle kurduğum kişisel bağ üzerinden şekillendi. 


The Arkın Rodin Collection Gallery


Kıbrıs gibi politik, kültürel ve coğrafi olarak çok katmanlı bir adada, uluslararası düzeyde onaylı bir Rodin koleksiyonunu erişime açmak, sizce yalnızca sanata değil, hafızaya da açılan bir kapı mı? The Arkın Rodin Collection Gallery sizce bu bağlamda nasıl bir anlatı kuruyor?


Kıbrıs gibi bölünmüş, kültürel olarak çok katmanlı ve politik açıdan hassas bir adada, uluslararası düzeyde onaylanmış bir Rodin koleksiyonunu erişime açmak; yalnızca sanata değil aynı zamanda kolektif hafızaya, kimlik tartışmalarına ve kültürel diplomasiye de kapı aralayan güçlü bir adım niteliği taşıyor. Bu bağlamda The Arkın Rodin Collection Gallery, evrensel sanat mirasını adanın yerel dinamikleriyle buluşturarak, sanatı birleştirici bir anlatının merkezine yerleştiriyor.

Kıbrıs’ın sosyo-ekonomik ve tarihsel koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda, böylesine nitelikli bir sanat kurumunun yalnızca estetik değil aynı zamanda pedagojik ve toplumsal bir işlev üstlendiğine inanıyorum. Özellikle ARUCAD gibi sanat odaklı bir üniversitenin varlığı, bu galerinin çok yönlü bir eğitim platformu olarak konumlanmasını sağlıyor. Her yaştan bireyin sanata erişimini destekleyen bu yapı, bir ada olması nedeniyle çoğu zaman merkezin dışında bırakılan Kıbrıs’ı kültürel periferiden çıkararak, hak ettiği uluslararası değeri görmesine katkıda bulunuyor. Bizler de bu vizyonun bir parçası olmaktan ve adanın kültürel ekosistemine kalıcı bir değer kazandırmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 


ree

The Arkın Rodin Collection Gallery


ARUCAD ve The Arkın Rodin Collection Gallery birlikte düşünüldüğünde, sanat üretimiyle sanat eğitimi arasında bir bağ kurmaya çalıştığınız anlaşılıyor. Bu koleksiyonun genç sanatçılara ya da öğrencilerle kurduğu ilişki sizin için ne kadar belirleyici?


Bu sorunun en samimi ve belki de en anlamlı cevabı, kendi hayat hikâyemdir. Gençlik yıllarımda Rodin’le karşılaşmam, yalnızca bir sanatçının eserlerini görmekten öte; dünyaya bakış açımı, insan bedenine, duygulara ve ifadenin gücüne dair anlayışımı kökten dönüştürdü. Onun bronzla kurduğu eşsiz diyalog, formu zamanın ötesine taşıma biçimi ve heykeli düşünsel bir araç olarak kullanabilme yetisi, sanatın dönüştürücü gücünü bana ilk kez bu denli çarpıcı şekilde hissettirmişti.

Bu nedenle, The Arkın Rodin Collection Gallery'nin ARUCAD gibi disiplinlerarası bir sanat üniversitesinin çatısı altında yer alması, benim için yalnızca bir mekânsal birliktelikten ibaret değil. Bu buluşma, sanat üretimiyle sanat eğitimi arasında canlı, dinamik ve ilham verici bir köprü kuruyor. Genç sanatçılar ve öğrenciler, Rodin’in eserleriyle doğrudan temas kurarak yalnızca teknik ustalığını değil aynı zamanda sanatçının düşünsel mirasını da deneyimleme imkânı buluyor.

Bu koleksiyonun, tıpkı benim hayatımda olduğu gibi, yeni kuşak sanatçılar için bir kıvılcım, bir yön değişikliği ya da derin bir içsel sorgulama alanı yaratmasını umut ediyorum. Ayrıca bu koleksiyonun sanatın en temel işlevlerinden biri olan ilham verme gücünü taşıdığını görmek benim için son derece anlamlı ve belirleyicidir.


The Arkın Rodin Collection Gallery

Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

Bütün yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Unlimited’a aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz.

All content is the sole responsibility of the authors. All rights to the texts and images belong to Unlimited.

No part of this publication may be reproduced or quoted without permission.

Unlimited Publications

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page