top of page
Ayşe Draz

On soruluk sohbetler: Jason Hale

25 Ekim-25 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleşen 27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin uluslararası sanatçılarıyla yaptığımız söyleşi dizisinde üçüncü konuğumuz, Sokhumi Devlet Tiyatrosu için yönetmiş olduğu Geçen Yaz Birdenbire yapımının festival kapsamında 30-31 Ekim tarihlerinde İstanbul seyircisi ile buluşmuş olduğu, Türkiye’de yaşayan Amerikalı tiyatro yönetmeni Jason Hale


Röportaj: Ayşe Draz


Jason Hale


27. İstanbul Tiyatro Festivali bu sene ikinci kez Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde ve geçen seneye göre hem katılımcıları hem de kullanılan mekanlar açısından daha heyecanlandırıcı bir seçki vaat eden bir programla gerçekleşiyor. New Actors Workshop'ta oyunculuk eğitimi almış ve uzun yıllar Paul Sills'le doğaçlama eğitimini sürdürmüş olan Jason Hale, bir süredir Türkiye’de yaşayan Amerikalı bir tiyatro yönetmeni. Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanlığı görevini üstlenmiş olan Hale’in, Abhazya Cumhuriyeti’nin Karadeniz kıyısında bulunan başkentinde kurulmuş olmasına rağmen daha sonra Gürcülerin bölgeden sürülmesi neticesinde Tiflis’e gelerek çalışmalarını burada devam ettiren Sokhumi Devlet Tiyatrosu için yönettiği ve Tenesse Williams’ın kaleme almış olduğu Geçen Yaz Birdenbire İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında İstanbul seyircisi ile buluştu.


Jason Hale yönetmenliğindeki Geçen Yaz Birdenbire oyunundan


Tiyatronun özü sizce nedir?


Tiyatronun özüne dair söyleyecek çok şey var ama benim için bu, hikayedir. Başlangıcından bugüne tiyatro bir hikaye çevresinde oluşur. Yaratıcılarından yorumcularına tüm tiyatro sanatçıları birlikte bir hikayeyi izleyiciye anlatır. İzleyici olarak biz de bu hikayelerin nasıl anlatıldığını izlemeye geliriz. Çünkü özünde bu hikayeler insanlığa dair bilgimizi derinleştirir.


Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?


Sanatın tüm türleriyle izleyici için dönüştürücü olduğunu düşünüyorum. Görsel sanatlardan performans sanatına tüm sanatçılar ürettikleriyle bizlere bütünleyici sanatsal bir deneyimi sunuyor. Sanatı deneyimlemek, bize varoluşumuza daha derinlikli bir içgörüyle bakma fırsatı sunar. Sanat sayesinde kendimize ve diğerlerine daha derin bir yerden bakabilmek, bizi dönüştürür; daha derin bir yanımıza, özümüzde bir yere ulaşmamıza olanak verir.


Jason Hale yönetmenliğindeki Geçen Yaz Birdenbire oyunundan


Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?


Bir tiyatro yönetmeni olarak ben her zaman ilham kaynağı olarak yazara bakarım. Yazarla ilgili bazı kaynaklar, dinlediği müzikler ya da değindiği görsel sanat örnekleri ve oyun hakkında yazılmış kaynaklardan sahneye koyduğumuz oyunun atmosferini inşa etmek için işaretler ararım. Rüyalar bu süreçte bilinçaltımda beni etkiliyordur ancak bir oyunu tasarlama sürecimde gündüz düşlerim daha büyük bir rol oynuyor diyebilirim. Örneğin, Sokhumi Devlet Tiyatrosu için Geçen Yaz Birdenbire’yi yönetirken Tiflis sokaklarında bir başıma yürümek, şehrin özgün mimarisine bakarak hayallere kapılmak, kafelerde pencereden caddede yürüyenleri izlemek, müzeleri, kültür merkezlerini gezmek, hikâyenin evrenselliğini bu kültürel coğrafyada yakalamak ve canlandırmak için bana oldukça ilham verdi. Ancak bir oyunun sahneye konma sürecinde bilinç üstünde tiyatro ekipleriyle sınırları belirli, disiplinli bir süreç yaşarız.


Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?


Bir tiyatro yönetmeni olarak her zaman yazar tarafından adlandırılan oyunları yönettim. Birçoğu oyunun hikayesine çok isabetli anlamlar katan oldukça şiirsel, mecazi anlamları olan başlıklar taşıyordu ve Türkçe oynananlar da Türkçeye aynı güzellikte çevrildiler. Tennessee Williams, Arthur Miller, Sam Shepard gibi dille ilişkisi çok kuvvetli yazarların oyunlarını yönetmenin böyle de bir yönü var, bu duygusal iletişim oyunun adından başlıyor. Örneğin Geçen Yaz Birdenbire sadece bir oyun değil aynı zamanda bir şiirin ismi de olabilirdi. Sırça Kümes, Küçük Tekneler için Fırtına Uyarısı, American Blues, Fareler ve İnsanlar gibi pek çok oyunun adlarını anlattığımız hikayeyi simgeleyen değerli semboller olarak görüyorum.

Jason Hale yönetmenliğindeki Geçen Yaz Birdenbire oyunundan


Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?


Bugüne kadar sanatımı etkileyen ve bana örnek olan birçok değerli sanatçıyla tanıştım. Ama bir proje üzerinde çalışırken yönetmenliğimde en çok etkisini taşıdığım kişi olarak Tennessee Williams'ın son asistanı olan John Uecker’ı anabilirim. New York’ta yirmi yılı aşkın süre akıl hocam ve öğretmenim olan John Uecker, Williams'ın oyunlarının psikolojisini anlamak için bana olağanüstü bir birikim kazandırdı. Bu anlamda ona inanılmaz derecede minnettarım. Bir yönetmen olarak benim ilham aldığım yönetmen ise Elia Kazan. Daha çok film yönetmeni olarak tanıdığımız Kazan, aynı zamanda Modern Amerikan tiyatrosunun çok önemli bir yönetmeni ve tiyatro yönetmenliğine yaklaşımı benim için her zaman çok değerli bir yol gösterici oldu. Daha önceki söyleşilerde de ifade ettiğim bir nokta bu. Kazan, aktörlerin rollerine hazırlanırken oynadıkları karakterleri çok iyi etüt etmesi gerektiğini düşünür. Bir karaktere can vermek için oyuncu o karakteri etraflıca tanımalıdır. Öncelikle o karakterin oyun sırasında bulunduğu noktayı iyi bilmelidir. Ayrıca, bu karakterin bu noktaya gelene kadar başından geçenlere bir anlamda hakim olmalıdır. Son olarak, oyuncular canlandırdıkları karakterin psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarını bilerek oynamalıdır. Bir yönetmen olarak ben de oyun sürecinde bu prensipleri önemsiyorum.

Bize özgeçmişinizden ve tiyatro eğitiminizden bahseder misiniz?


18 yaşında profesyonel bir oyuncu olarak Pensilvanya’da tiyatroya başladım. Oyunculuk eğitimim için New York’a taşınarak Mike Nichols, Paul Sills ve George Morrison'la New Actors Workshop'ta oyunculuk eğitimi aldım ve Paul Sills'le doğaçlama eğitimime uzun süre devam ettim. Daha sonra yüksek lisansımı yönetmenlik alanında tamamladım. Kendi tiyatromu yönetmek, müzikal prodüksiyonu da dahil olmak üzere tiyatronun her alanında çalıştım ve pek çok oyun yönettim. Viola Spolin doğaçlaması ve metot oyunculuk uzmanı olarak New York’ta uzun yıllar oyunculuk okullarında hocalık yaptım ve farklı ülkelerde de oyunculuk atölyelerinde bu eğitimleri vermeyi sürdürdüm.


Jason Hale yönetmenliğindeki Geçen Yaz Birdenbire oyunundan


Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde uzun yıllardır (2013'ten bu yana) hocalık yapıyorsunuz ve aynı zamanda Türkiye Devlet Tiyatrosu'nda Sırça Kümes'i yönetmişsiniz. Sizi Türkiye'ye getiren şeyin ne olduğunu bize anlatabilir misiniz?


Türkiye'ye ilk olarak eşim Müge Mengü ile New York’ta tanıştıktan sonra geldim. 2005 yılında Seden Edgü'nün daveti ile Oluşum Drama Enstitüsü'nde bir doğaçlama atölye çalışması yaptım. Daha sonra da New Actors Workshop’tan da öğrencim olan Spolinist’in kurucusu Ege Maltepe’nin davetiyle 2010 yılında bir atölye çalışması gerçekleştirdik. Williams’ın doğumunun yüzüncü yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Sırça Kümes oyununu yönettim. Sırça Kümes’te oynayan Meltem Keskin Bayur’un hocalık yaptığı Bilkent Üniversitesi ile tanışmam da bu dönemde oldu ve daha sonra bu okulda bir pozisyona başvurarak kabul aldım. Öğretim üyesi olarak burada çalışmaya başladıktan sonra bölüm başkanı olmam istendi. O günden beri bu görevi büyük bir mutlulukla yürütüyorum. Bilkent Üniversitesi’ndeki öğrencilerimizin başarılarından büyük bir gurur duyuyorum ve tüm öğrencilerimizi çok seviyorum.


Sokhumi Devlet Tiyatrosu ile işbirliğinizin niteliği nedir?


Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü olarak ITI-Unesco Network for Higher Education in the Performing Arts (Unesco Sahne Sanatlarında Yüksek Öğrenim Ağı​) üyesiyiz. Dünya çapında birçok tiyatro sanatçısı, tiyatro ve okullarla ilişki kuruyoruz. Böyle bir bağlamda tanıştığım Gürcistan’da ITI başkanı olan Levan Khetaguri, beni Sokhumi Devlet Tiyatrosunda bir atölye çalışması yapmaya davet etti. Bu tanışmada Sokhumi Devlet Tiyatrosu için Tennessee Williams’ın Geçen Yaz Birdenbire’sini sahnelemek üzere bir işbirliği yaptık. Bu oyunun ilk defa Gürcistan'da ve Türkiye'de de prömiyeri gerçekleştirileceği için çok heyecanlıyız. Birçok uluslararası tiyatro tasarımcısı ve sanatçısının da bu projeye dahil olması ve ABD Gürcistan Konsolosluğu tarafından desteklenmesi beni ayrıca mutlu ediyor.


Jason Hale yönetmenliğindeki Geçen Yaz Birdenbire oyunundan


İstanbul seyircisine özellikle söylemek istediğiniz bir şey var mı?

On yıldır Türkiye'de yaşıyor ve burada çalışıyor olmaktan dolayı çok mutluyum. Burası benim ikinci evim. Geçen Yaz Birdenbire’yi Türk izleyicilerle İKSV desteğiyle böyle değerli bir platformda buluşturmaktan onur duyuyorum. İstanbul seyircisi bu yapımda son derece lirik ve şiirsel bir dramla karşılaşacak.

Comentarios


bottom of page