top of page

Modernin Üç Yüzü


13 Eylül 2018 Perşembe günü Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), Modernin Üç Yüzü: Bosna-Hersek, Kosova ve Portekiz Mimarisinde Modernite Deneyimleri isimli sunuma ev sahipliği yapıyor. 19:00-20:30 saatleri arasında gerçekleşecek olan sunumda Tijana Veljkovic Bosna-Hersek hakkında, Attila Beksaç Kosova hakkında ve Martina Vrankar Slovenya-Portekiz hakkında konuşma yapacak

Modernist Bosna-Hersek’te Eleştirel Bölgeselcilik

Tijana Veljkovic (Bosna-Hersek)

19.00-19.20

Mimarlıkta uluslararası modern hareketlerin küresel ölçekte ortaya çıkmasıyla birlikte Bosna-Hersek’te olan yansımaları kimi buluşlara evrilmiştir. Bir yandan endüstriyel şehirler ve modern yapılarla fiziksel çevreye şekil verilirken bir diğer yandan da tarihsel ve eski mevcut yapı stokunun izleri ve öncül tarihsel değeri zarar görmüştür. Modernitenin ilerlemeci anlayışı ileri sürülerek Bosna-Hersek’in öncül kültürel elementleri dışlanmıştır. Postmodernist yaklaşımların ortaya çıktığı döneme gelindiğinde Yugoslavya’nın Juraj Neidhart ya da Dusan Grabrijan gibi kimi iyi bilinen mimarları bölgesel, mekansal ve mimari değerleri çağdaş postmodern projelerinde eklemlemeye ve uyarlamaya çalışmışlardır. Bu sayede Bosna-Hersek’e özgü eklektik bir mimari dil/kimlik yaratma çabasının ürünleri ortaya çıkmıştır.

Eskiyi Yok Et, Yeniyi İnşa Et: Priştine’nin İnşası

Attila Beksaç (Kosova)

19.20-19.40

Kosova'nın Osmanlı mirası yerleşimlerinin kentleşme süreçleri, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş, Avrupa'nın geri kalan şehirlerine kıyasen geç bir dönemde başlamıştır. 1947'de Priştine'yi Kosova'nın başkenti yapmaya yönelik Soyalist Yugoslavya yönetim kararı hızlı gelişme ve tahribat dönemini başlatır. Şehri modernize etmeye yönelik güdümlü çabalarla, yönetim Osmanlı çarşı, cami ve geleneksel konutlarını içeren tarihi kent merkezinin büyük kısmını yıkmaya başlar. Yugoslavya'yla Türkiye arasında 1953 yılında yapılan ikinci anlaşma ile Priştine'den çok sayıda Kosovalı aile göç etmiştir. Bu sayede yeni ulusal başkent modern bir mekansal dekor yanı sıra demografisiyle de köklü bir orta sınıf kentsoylu modern yaşam tarzına da evsahipliği yapmak üzere dönemin mottosuyla “eskiyi yok ederek, yeniyi inşa ediyordu.”

Modern Portekiz Mimarlık Sahnesinden Notlar

Martina Vrankar (Slovenya-Portekiz)

19.40-20.00

Avrupa’nın bir diğer yakası olan Portekiz’de geç 19. ve erken 20. yüzyıllar arasında mimarlık inovasyon ve gelenek arasındaki ikili ilişki ile daha sık karşılaşmaya başlamıştır. Bu sayede yeni malzeme kullanımını sağladığı kimi olanaklar be beaux-arts ekolünün kimi yansımaları ilk başka Portekiz mimarlık sahnesinde beliren farklılaşmalardır.

Öte yandan klasisizm ve canlandırmacılık taraftarı kimi mimarlar da tekniği ve gelişmeleri deneyimleme taraftarıdır. Tüm bu evrilmelerin sonucu olarak yavaş giden bir sanayileşme sözkonusudur. Portekiz mimarlık tarihyazımı içerisinde kanonik olarak iki modernist yerli mimar jenerasyon mimarlık sahnesini karakterize etmiştir. Geç 80’lerden erken 90’lara ve 90 sonrası kuşaklar içerisinde öncü modern mimarlar Ventura Terra, Raul Lino ve Marques da Silva gibi isimler öne çıkar.

bottom of page