top of page

Her zaman yeninin peşinde

Türkiye'nin ilk ve tek online konsept mağazası olarak 2012’de kurulan shopi go geçtiğimiz ay shopi go ART adı altında sanatın ve sanatçının görünürlüğünün yanı sıra ulaşılabilirliğini arttırmayı amaçladığı yeni bir platform açtı. Murat Süter' in önderliğindeki küratör ekip tarafından aylarca süren detaylı çalışmalar sonucunda hazırlanan seçkisiyle, shopi go DNA'sını yansıtan, sınırları zorlayan ve her zaman yeninin peşinde bir bakış açısıyla çağdaş sanatı yaymaya başladı, biz de merak ettiklerimizi Süter’e sorduk


Röportaj: Selin Çiftçi



(Soldan sağa) Abdullah Yazıcıoğlu, Ulaş Parkan, Buse Kalafat, Ayşe Barış Özkoray, Serdar Ormancı, Murat Süter, Seyhan Musaoğlu, Yasemin Sarıhan, Mehmet Dağcı, And Cerit



Kurulduğu 2012 yılından itibaren her zaman farklı kültürlerin, yeni akımların ve yeni modernin peşinde, güncel bir bakış açısıyla çağdaş tasarımın güçlü temsilcilerini tek çatı altında toplayan shopi go, 15 Aralık 2020 saat 20:00'dan itibariyle shopi go ART’ı erişime açtı. Çağdaş sanatın keşfedilmesini ve herkesle buluşturulmasını hedefleyen yeni bir yaklaşım olan shopi go ART sanatı herkesin kolayca ulaşabileceği yaşama dair bir kavram olarak ele alıyor.


Sanatı ve sanatçıyı destekleyici bir yapı ve çağdaş sanatı keşfetmeyi kolaylaştıran yaşayan bir platform olarak kendini tanıtan shopi go ART sanatseverlere yeni sanatçılar, yaratıcı endüstrilere yeni yetenekler keşfedebilme şansı sağlayarak en büyük amacının sanatçının sesinin herkes tarafından duyulmasını sağlayarak onu daha çok üretmeye teşvik etmesi olarak ifade ediyor. Bu yeni platformu daha yakından tanımak üzere kurucusu Murat Süter ile bir araya geldik.


Shopi go’nun yeni platformu shopi go ART (geçtiğimiz günlerde) erişime açıldı. Bu yeni platform shopi go’nun ağırlıklı olarak çağdaş moda ve tasarım içerikli dokusuna nasıl entegre oluyor?

Kurulduğu ilk günden beri shopi go bünyesindeki her ürün, çağdaş tasarım anlayışını benimseyen bir yaşam stilini yansıtıyor. Shopi go ART kürasyonu da shopi go DNA’sını yansıtan çağdaş sanat eserlerinden oluşuyor.


"Herkes için sanat”, “ulaşılabilir sanat” benzeri söylemlerle yola çıktığınız bu yeni çevrimiçi sanat platformunun çalışma mekanizması nasıl işliyor? Hangi açılardan bir galeriden ya da benzeri bir çevrimiçi platformdan farklılaşıyor?

Hedefimiz sanatla henüz tanışmamış ya da sanatı ulaşılmaz görüp, bir sanat eserine sahip olmaya cesaret edememiş herkesi cesaretlendirmek. Bunu da alışılagelmiş e-ticaret yaklaşımlarının dışında, küratöryel ekip tarafından yapılan detaylı çalışmalar sonucunda oluşturulan özel bir seçkiyle yapıyoruz. Çoğu insan galerilere girdiğinde fiyat sormaya çekiniyor ya da galeriyi bir şey satın alabileceği bir yer gibi görmüyor. Biz gerçekten sanatı hayatın bir parçası gibi hissettirmeyi amaçlıyoruz.


shopi go ART’ın sunduğu seçki farklı disiplinlerden pek çok sanatçının çalışmalarına yer veriyor. Bu seçkiyi oluştururken öncelikleriniz neler oldu, seçkinin “aura”sı nasıl şekilleniyor?

shopi go’ da geçmişten beri, bilinçli olarak kurgulamış olduğumuz bir dünya var. shopi go ART için oluşturduğumuz seçkide de yine bu bakış açısını yansıtacak şekilde ilerliyoruz. Kalıplaşmış değil, oldukça özgür ve sıra dışı yöntemlerle çalışıyoruz. shopi go ART’ ta çağdaş sanatın her disiplininden eser yer alıyor; oluşturulan seçki dinamik, sınırları zorlayan ve her daim yeniyi arayan, keşfetmesi sınırsız bir dünyayı yansıtıyor.


Seçkide tamamen bu platform için üretilmiş çalışmalar yer alıyor mu?

Evet, farklı alanlarda çalışan sanatçıların sadece shopi go ART için ürettikleri sanat eserleri de yer alıyor. Özellikle dikkat ettiğimiz bir husus ise shopi go ART platformunda yer alan eserler sadece bu platform üzerinden görülebiliyor.


Bir yandan da pandemiyle birlikte dijitalleşme süreci pek çok alanda olduğu gibi sanat sektöründe de hız kazandı. Sizce, dijitalleşme sanata ulaşımı nasıl etkiledi?

Dünyada sanatın dijitalleşme süreci bir süredir güçlenerek devam ediyor ve sanata olan ulaşılabilirliği artırıyor. Dijital ortamda sanatçı ve sanat eserinin görünürlüğünün artması ve sanatla ilgili her türlü bilgiye ulaşabilme kolaylığı genel olarak sanatın önünü de açan faktörler.


shopi go ART, sanatçıya yönelik bir tür destek pratiği içeriyor mu? Bu bağlamda girişimleriniz oldu mu?

Sanat ve sanatçıyı destekleyici bir yapı ve çağdaş sanatı keşfetmeyi kolaylaştıran yaşayan bir platformuz. İzleyicilerimize yeni sanatçılar, yaratıcı endüstrilere yeni yetenekler keşfedebilme şansı sağlıyoruz. En büyük amacımız, sanatçıların sesinin herkes tarafından duyulmasını sağlayarak onları daha çok üretmeye teşvik etmek. İlerleyen süreçte sanatçılara destek konusunda daha detaylı çalışmalar içinde olacağız.


Süreçle birlikte pek çok sergi de pratikte gerçekleşemiyor. Bu bağlamda “sergileme pratiği” sizce sanat alanında nasıl bir yere oturuyor? Önümüzdeki süreçte siz neler ön görüyorsunuz?

Hepimizin bildiği gibi son sekiz aydır çok farklı bir dünyada yaşıyoruz. Son on yılda sıkça tartışılan konvansiyonel galeri ve fuar modelleri geçtiğimiz sene içerisinde mecburen yeniden yapılanmak durumunda kaldı. Büyük açılışlar, kokteyller artık söz konusu değil. Fuarlar da artık çevrimiçi olarak gerçekleşmekte. Hem izleyiciler hem de kurumlar olarak çevrimiçine geçiş sürecinde yeni programlar ve deneyimler kazanıyoruz.


shopi go ART’ın sanat direktörleri aynı zamanda kendi mekânlarına da sahip isimler. Ambidexter Gallery’nin kurucusu Ulaş Parkan ve Space Debris Art'ın kurucusu Seyhan Musaoğlu. Ulaş ve Seyhan, peki siz bu çevrimiçi seçkiye kendi mekânlarınızın DNA’sını nasıl yansıtıp, aktardınız?

Seyhan Musaoğlu&Ulaş Parkan: Space Debris Art’ın misyonu, 2014’te kurulduğu andan bugüne, yaratıcı etkileşimler ile yenilikçi diyalogların doğup, paylaşılabildiği bağımsız bir alan yaratmak oldu. Çağdaş sanatın, sadece belirli bir zümrenin değil, sanatçı ve sanata meraklı herkesin gelip deneyimleyebileceği ve sanatın içimizden ve parçası oldukça bizi iyi hissettiren bir olgu olduğuna inanarak ilerledik. shopi go Art in çağdaş sanatı herkese ulaşılabilir kılma isteği ve sanatı bizi iyi hissettiren en önemli etkenlerden biri olduğunun altını çizmesi; sanata ve sanatçıya desteği ön plana çıkarmak isteyen yapısı, Space Debris Art ile gerçekleştirmek istediğim fikirlerle örtüştüğünden, shopi go ART seçkisinde Space Debris Art’ın ilhamı olan yıldız tozlarının esintisini deneyimleyebiliyorsunuz.


Ekibin genç ve dinamik yapısının alanında deneyimli ve özverili bireylerle harmanlanmış olması, bu yeni ve farklı açılımları nasıl bilinir ve hayatımızın parçası kılarak bu çok inandığımız iyi hissettirme olgusuna nasıl yaklaştırabilirizi konuşabilmek, özellikle günümüz koşullarında, iletişimin farklı yollarını açmaya çalışabilmek beni çok heyecanlandırıyor. Ambidexter kurulduğu günden beri genç sanatçılarla birlikte büyüme hedefi olan bir galeri; bu anlamda shopi go ART ile kesişmekteler.



bottom of page