top of page

Doğadan ilham: Biyomimikrinin yaratıcılık yolculuğu

Deniz Üster'in TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı isimli kişisel sergisi 25 Mayıs 2024 tarihine kadar .artSümer’de izleyicilerle buluşuyor. Sanatçının mikroorganizmalardan minerallere uzanan geniş yelpazedeki malzemelerle yarattığı eserlerini; serginin doğadaki değişimi ve çeşitliliği, toplumsal ve ekonomik sistemlere yansıtarak kurduğu alternatif anlatıyı ele alıyoruz


Yazı: Ceylan Önalp


Deniz Üster, Ortaya Çıkışın Şiirselliği, 2023, 40x78x40 cm


Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insanlar doğadan ilham alarak yeni çözümler bulma yolunda adımlar attılar. Bu yolculukta biyomimikri, doğadaki organizmaların işlevselliğinden ve birbirleriyle uyumundan ilham alarak insan yapımı sistemler geliştirmeyi hedefliyor. Örneğin, kuşların aerodinamik yapısından esinlenerek tasarlanan uçaklar, biyomimikri yaklaşımının sadece bir örneği. Doğadan ilham alan bu yaklaşım, sadece teknolojik yenilikler getirmekle kalmıyor, aynı zamanda doğaya olan hayranlığımızı ve saygımızı artırıyor.


Deniz Üster'in TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı isimli sergisi, biyomimikri kavramını sanatla harmanlayarak, doğadan ilham alarak izleyiciye yaratıcı bir yaklaşım sunuyor. Üster, eserlerinde inşaat malzemeleriyle geleneksel el sanatlarını bir araya getirirken doğanın estetik ve işlevsel özelliklerini insan yapımı objelerde nasıl kullanabileceğimizi bizlere gösteriyor. Bu eserlerin çoğunluğu gündelik yaşamın parçası olan malzemelerin alışılmış formlarından uzaklaştırılıp beklenmedik şekillere ve senaryolara alan açarken, doğanın karmaşıklığı ve uyumuyla insan yaratıcılığının birleşimini sergileyerek, biyomimikri kavramını görsel bir deneyim haline getiriyor.


Deniz Üster, Bir Dilek, 2023, 120x76 cm


Deniz Üster'in eserleri, sadece sanatın estetik yönlerini değil, aynı zamanda doğanın çeşitliliği ve zenginliğini vurgulayarak izleyicilerin derin düşüncelere dalmalarını sağlıyor. Sergideki her bir eser, doğanın büyük bir çeşitlilik ve zenginlik barındırdığını gösterirken, izleyicileri bu çeşitliliği keşfetmeye ve anlamaya teşvik ediyor. Üster'in eserleri, çoktürlülük kavramının derinliklerine inerken, insanların farklılıkları kabul etme ve kutlama gerekliliğini vurguluyor. Zira sergideki her bir yapıt, farklı malzemelerin ve formların bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu çoktürlü bir yaklaşımı temsil ediyor. İzleyiciler, bu eserleri gözlemledikçe, doğanın kendi içindeki çeşitliliğini ve uyumunu daha derinlemesine farkına varabiliyor.


Bu yaklaşım, sadece sanatın çeşitliliğini değil, aynı zamanda doğanın kendi içindeki çeşitliliğini ve uyumunu da yansıtır. Yine bu yaklaşım, bana TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı üzerine yazarken okumakta olduğum bir kitabı anımsattı. Ya da başka bir deyişle, kitabı çok severek okuduğum için aklımda yazıyla ve sergiyle bağdaştırdım. Bahsettiğim kitap, ülkemize bitki sosyolojisi alanını kazandıran Prof. Dr. Hikmet Birand'ın Anadolu Manzaraları isimli, herkesin anlayabileceği akıcı bir dille botanik biliminin çeşitli alanlarında kaleme aldığı makalelerinden oluşan bir derleme. Birçok okuyucu Birand’ı Alıç Ağacı ile Sohbetler isimli bir diğer eserinden hatırlayabilir. Birand’ın bitki sosyolojisi alanındaki çalışmaları, doğadan ilham alan insan yapımı sistemlerin ve biyomimikri yaklaşımının önemini daha da vurgular. Kendisinin Anadolu'nun bitki örtüsü üzerine yaptığı araştırmalar, sadece bu bölgenin bitki çeşitliliği açısından zengin olduğunu ve farklı iklim ve arazi koşullarının bitki topluluklarını nasıl etkilediğini belgelemekle kalmaz, biyomimikri yaklaşımının doğal yaşamın karmaşıklığını anlama ve insan yapımı sistemlerde kullanma potansiyelini de ziyadesiyle vurgulayan bir tavır sergiler.


Birand’ın Anadolu'daki bitki çeşitliliği üzerinden incelediği bitki sosyolojisi kavramı, Roger Caillois’in sonluluk fikriyle uyumlu bir şekilde çalışır. Caillois’in sonluluk fikri, doğanın ve insanın geçici ve sonlu olduğunu öne sürer. Doğadaki her varlık belirli bir döngü içinde doğar, yaşar ve ölür. Bu fikir, insanların doğayla uyum içinde yaşamaları gerektiğini vurgular; çünkü doğa da insan gibi geçicidir ve kaynakları sınırlıdır. Deniz Üster'in eserleri de bu fikri sanat yoluyla görsel bir deneyim haline getirir ve etik bir sorgulama alanı açar. Sergideki her eser, izleyicilere doğanın geçiciliğini ve sonlu yapısını hatırlatır. Bu hatırlatma, insanların doğayla daha duyarlı ve uyumlu bir şekilde yaşaması gerektiği düşüncesini güçlendirir.


Sergi, özellikle estetik ve işlevsellik arasındaki dengeyi mükemmel bir şekilde yansıtarak, biyomimikri kavramını görsel bir deneyime dönüştürüyor. İzleyiciler, eserlerin her bir detayını gözlemledikçe, doğanın çeşitliliğini ve kırılganlığını daha da derinlemesine kavrıyor ve var olan gerçekliği biraz daha detaylı sorguluyor. Bu bağlamda, Prof. Dr. Hikmet Birand'ın bitki sosyolojisi alanındaki çalışmaları da doğal ekosistemlerin korunması ve sürdürülebilirliği için önemli bir bilimsel temel oluşturuyor. Anadolu'nun çok çeşitli iklim ve arazi koşullarına sahip olması nedeniyle, Birand'ın araştırmaları bölgenin ekolojik dengesini anlamamıza büyük ölçüde katkı sağlıyor.


Deniz Üster, TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı, Sergiden görünüm. .artSümer'in izniyle


Tam bu noktada, Birand’dan Caillois’e uzanan çağrışım hattına, Edward O. Wilson’ın Half-Earth Project'ini de katmak istiyorum. Wilson’ın dilimizdeki çevirisiyle Yarım Dünya olarak adlandırılan projesi doğal ekosistemlerin korunması için çığır açan bir girişim. Bu proje, dünya üzerindeki tüm biyoçeşitliliği korumak amacıyla insan faaliyetlerinin sınırlanması gerektiğini savunur. Wilson'a göre, bu hedefe ulaşmanın en etkili yolu, dünya yüzeyinin yarısını insan müdahalesinden uzak tutmaktır. Buna göre, bu alanlar, vahşi yaşamın sürdürülmesi için kritik öneme sahip olacaktır. Proje, ekosistemlerin dengesini koruyarak türlerin devamlılığını sağlamanın yanı sıra insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamasını teşvik etmeyi amaçlar. Bu vizyon, doğal dünyanın korunması için küresel bir çaba gerektiğini vurgularken, aynı zamanda insanlığın doğayla olan ilişkisini yeniden değerlendirme ve sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçme çağrısında bulunur.


Üster'in eserleri, insanın doğayla olan ilişkisini ve doğanın önemini vurgulayarak, Wilson’ın projesinin ana fikrini destekler. Eserler, doğadan ilham alırken, izleyicileri doğanın korunması ve sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçmeye teşvik eder. Bu sayede, izleyiciler, doğal yaşamın korunması için küresel bir çabanın gerekliliğini anlar ve harekete geçme çağrısına yanıt verir.


Deniz Üster, TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı, Sergiden görünüm. .artSümer'in izniyle


Biyomimikrinin yaratıcılık yolculuğu, teknoloji, sanat, mimari, tasarım ve doğa koruma gibi farklı alanlarda derin etkiler bıraktı. Bu yaklaşım, sadece insanların teknik problemlerini çözmesine değil, aynı zamanda estetik ve duygusal deneyimlerini de zenginleştirmelerine olanak tanıyor. Doğadan ilham alarak geliştirilen çözümler, insanların doğayla olan ilişkisini yeniden değerlendirmelerine ve doğal dünyaya olan bağlılıklarını artırmalarına yardımcı oluyor. Dolayısıyla, biyomimikri sadece bir mühendislik yaklaşımı olarak değil, aynı zamanda insanın doğayla olan etkileşimini derinleştiren ve doğal dünyaya saygıyı artıran bir yol olarak da görülmeli. Yazıyı, 2000 yılında izleyiciyle buluşan bir bilim kurgu animasyonunu anarak kapamak istiyorum; Titan AE (After Earth).


Filmin ismi, AE'nin Dünyadan Sonra anlamına geldiği olay örgüsünün merkezindeki uzay aracına atıfta bulunuyor. Rivayete göre düşman bir uzaylı türü Dünya'yı yok ettikten sonra, insan ırkının kurtuluşunu sağlayacak tohumlar ve biyolojik örnekler bir sır olarak Titan isimli uzay gemisinin içerisinde saklanmıştır. Yeni bir gezegen yaratabilecek dev gemiyi korumak için bir görev alan son insanın maceraları üzerinden yaşamın döngüleri, biyoçeşitlilik, doğayı anlama ve doğayla etkileşimde bulunma biçimlerini sorgulayan derinlikli bir hikâyeyi bizlere sunar. Hatta tıpkı Üster’in sergide Ay’dan gelen ağacın yaprağını yeniden şekillendirip, kullanması gibi alternatif bir gerçeklikte Titan AE'den alınan bir örneği kullanarak, biyomimikrinin yaratıcı potansiyelini ve doğadan ilham alma sürecinin zenginliğini vurgulamak mümkün olabilir.


Deniz Üster, TERRA NULLIUS: Yerçekiminin Hasadı, Sergiden görünüm. .artSümer'in izniyle



All rights reserved. Unlimited Publications.

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page