top of page

Yeni bir soluk


Bu yıl ilk defa 12-13-14 Nisan tarihlerinde gerçekleşen border_less Art Book Days sanat kitabı okuyanları, yapanları, sevenleri, yayımlayanları ve tasarlayanları Sıraselviler Caddesi 35 numarada bir araya getirdi. Açık kaldığı üç gün süresince yoğun ilgi gören etkinliğin kurucuları Melek Gençer ve Huo Rf’ye merak ettiklerimizi sorduk

1794 kelime

Huo Rf & Melek Gençer, Fotoğraf: Elif Kahveci

Önce border_less ile sanat yayıncılığına katkı sağlamak ve sonrada Türkiye’de gerçekten eksikliğini hissettiğimiz bir alanda etkinlik yapmaya girişmek... Bütün bunlar ilk olarak nasıl ve hangi tetikleyici sebeplerle ortaya çıktı?

Huo Rf: Melek ile arkadaşlığımız ikimizin de Rampa Galeri’de çalışmasıyla başladı. Birbirimizle yayınlanan yeni yazıları paylaşma, takip ettiğimiz sanatçıların işlerini sosyal medya üzerinden yollama, sergi gezme gibi ortaklıklarımız hep oldu. Her konuda aynı fikirde olmasak da sanat algımız birbirine çok yakın. Melek bir sanat profesyoneli, ben bir sanatçıyım. Benim yetişemediğim yerleri o tamamlıyor, onun yetişemediği yerleri de ben tamamlamaya çalışıyorum. Günün sonunda benim memnun olduğum bir işbirliği ortaya çıkıyor. 2018 yılının Ocak ayında border_less’i kurduk. Bizi böyle bir yayın kurmaya iten sebep fark ettiğimiz bir eksiklikten kaynaklanmıyor aslında... Yeterli sayıda ve içerikte olmasa da Türkiye’de çok önemli matbu ve dijital sanat yayınları var. Biz de bir alternatif olarak yola çıktık. Çalışmak istediğimiz, fikirlerini önemsediğimiz yazar, sanatçı, küratör ve sanat profesyonelleriyle görüşmeler yapıyoruz. Sonra border_less’te paylaşabileceğimiz İngilizce ve Türkçe metinler yayınlıyoruz. Yazıların güncel olması gerekmiyor, öncesinde okuduğumuz ve aklımızda kalan veya öneriler üzerinden akıllarda kalan metinlerin izinlerini rica ederek de paylaşabiliyoruz. Asıl hedeflerimizden biri de çift dilli bir arşiv oluşturmak.

Geçtiğimiz Aralık ayında Paris Ass Book Fair’a başvurdum ve kabul edildim. Benim için heyecanlı ve bolca araştırma yaptığım bir dönemdi. Melek de bu süreci yakından takip ediyordu. Sonrasında uluslararası muadilleri Art Book Fair olan kitap günlerini İstanbul’da organize edip edemeyeceğimizi etrafımızda fikrine güvendiğimiz isimlerle görüşüp konuşmaya başladık. Çok fazla toplantı yaptık, her türlü kanaldan bilgi edinmeye çalıştık. Kurumlar, galeriler ve sanatçılarla görüştük. Bu hususta Bandrolsüz ile yaptığımız toplantı bizim için zihin açıcı olmuştu. Her toplantı sonrası heyecanımız giderek yükseldi, olumlu geri dönüşler sürecimizi hızlandırdı ve tarih olarak belirlediğimiz 12-13-14 Nisan’da etkinliği gerçekleştirebilmek için yüksek bir tempo ile çalıştık.

Açıldığından bu güne border_less nasıl gidiyor? Ulaşmak istediğiniz amaca ne kadar yaklaştınız? Bu süre zarfında nasıl bir fark yarattığınızı düşünüyorsunuz?

Huo Rf ve Melek Gençer: border_less’i fark değil alternatif yaratmak amaçlı kurduk. Sen de çok iyi biliyorsun sanat yayıncılığı yapmak oldukça çok zor ancak aynı zamanda uzun süredir var olan yayınlar da var. Dolaşım kanallarından emin olamıyoruz. Yayınların ne kadar ulaşılabilir olduğu bizim için bir soru işareti. “Kim okuyor?” diye düşündürtüyor hep ve çok fazla sanat ortamının kapalı kapıları içerisinde dönüyor. Muhtemelen herkes daha fazla izleyiciye ve okuyucuya ulaşmak için çaba gösteriyor. Belki bu noktada kurumların sorumluluğu giriyor devreye, yayınlar için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir fonu var mı, emin değilim. Müzelerin, vakıfların, derneklerin, galerilerin, bağımsız mekânların ve yayınların sürekli dirsek temasında olmaları lazım, özellikle Türkiye’de.

Biz border_less’te sadece güncel sergiler, röportajlar değil aynı zamanda daha önceden yayınlanmış ama dijital mecrada yer almayan ve yahut yer alsa bile hatırlamak ve hatırlatmak istediğimiz yazıları paylaşıyoruz. Aynı zamanda alternatif dijital ve çift dilli bir arşiv sunmuş oluyoruz. Sistematik bir paylaşım sürecini şu an için ön göremiyoruz. Her türlü öneriye de açığız.

border_less Art Book Days özlemi içerisinde olduğumuz sanat yayını odaklı bir etkinlik oldu. Hazırlık sürecinden bahsetmek isterim.

Melek Gençer: Biz bu etkinliği yapma kararını Ocak ayının sonunda aldık ve hazırlık için çok az bir zamanımız vardı. Dolayısıyla çok yoğun ve neredeyse her güne birkaç toplantının düştüğü günler geçirdik. Bu yüksek tempo ve çok sayıda insanla görüşüp fikirlerini almak bize çok iyi geldi diye düşünüyorum. Ulaşabildiğimiz kadar çok insana ulaşmak üzere yola çıktık ve önceden hep ismini duyduğumuz fakat tanışma ya da birlikte çalışma fırsatı bulamadığımız kişilerle fikir alışverişi yaptık. Bu bizi çok geliştiren bir süreç oldu. Etrafımızda bize destek olan bize inanan çok insan varmış, bunu gördük, bu ikimiz için de çok kıymetliydi.

Görüşmelerimizde dahil edebildiğimiz kadar çok ve farklı alandan katılımcıyı border_less Art Book Days’de görmek istiyoruz diye dile getirdik. Bireysel olarak başvuran sanatçılar, galeriler, sanat kurumları, inisiyatifler, matbaalar ve kitabevleri oldu. Senin de önerinle “sıfırıncı edisyon” dediğimiz bu sene nereye yönelip, nasıl bir tarafa doğru evrileceğimizi görüp üzerine tartışacağız.

En baştan beri adı “fuar” olmayan, daha samimi ve mütevazı bir etkinlik yapalım ve eksik ne tara aysa oraya destek sağlayalım diye düşünüyoruz. Yeni diyaloglar oluşturmak üzere yola çıktık. Çok verimli ve önemli boşlukları dolduran bir ha a sonu geçirdiğimize inanıyoruz.

İnsanların yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Melek Gençer: İletişime geçtiğimiz herkes, bu etkinliğe katılma kararı alan ya da almayan herkes böyle bir eksiklik olduğunun farkındaydı. Biz bu etkinliğin hem sanatçı üretimlerini hem de kurumların ve galerilerin yayın üretimlerini çoğaltması yönünde bir teşvik olarak da hissedilmesini istiyoruz. Bazı galeriler yeterli sayıda yayın ve kitapları olmadığını ve katılmayacaklarını dile getirdiler. Belki seneye kendi yayınladıkları ya da sanatçılarını destekledikleri daha fazla kitap olacak ve bunları göstermek üzere katılacaklar.

İletişimde olduğumuz herkesin tüm süreç boyunca desteğini hissettik. Herkes açık gönüllülükle bize etkinliği zenginleştirmek için yapmamız gerekenler konusunda fikir verdi, bütün bu süreci ve etkinliği samimi kılan herkesin bir şekilde işin içinde tuzunun bulunmasıydı diye düşünüyoruz.

Peki, etkinliğin detaylarından bahsedecek olursak, kimler katıldı? Kurum, galeri, inisiyatif ve katılan tekil kişiler bazında nasıl bir oran vardı?

Huo Rf: Etkinliğe 22 sanatçı, 9 galeri, 2 kitabevi, 2 basımevi, 4 inisiyatif, 3 kurum, 3 dernek, 2 vakıf, 1 dergi, 1 yayınevi/yayıncı ile koleksiyoner kitaplarından bir seçki katıldı. Bu sayılardan da görüleceği gibi bağımsız olarak katılan sanatçılar ağırlıktaydı.

Bu süreçte destek aldınız mı? Kimler böyle bir projeyi desteklemek istediler ve neden?

Melek Gençer: İmece usulü bir araya geldik öncelikle, çok fazla toplantı yaptık. Bu toplantılar sadece davet etmek istediğimiz katılımcılarla olmadı. Sanatçı, küratör, yazar, koleksiyoner, kurum temsilcisi gibi çok fazla isimle görüştük. Görüşmelerimizden hem etkinliğimizi gerçekleştirmek istediğimiz mekân önerileri, hem katılması gereken isim önerileri, nasıl daha fazla izleyiciye ulaşabileceğimizin notlarını tuttuk. Aynı zamanda kitap fonu danışma kurulumuz var. Kuruldaki danışmanlar sadece fon için değil aslında bütün bir süreç için destek verdiler. Biz çok büyük bir iddia ile bu işi organize etmeye başlamadık. Çok açık ve şeffaf ilerledik. Konuştuğumuz her isimden yeni bir isim ile görüşme fırsatı çıktı. İhtiyacımız olan kalemleri şeffaf bir şekilde paylaştık. İlk etkinliğimiz olduğu için çok büyük bir destek beklentisinde olmadık. Ama destek olmak isteyen, işbirliği yaptığımız isimler ve kurumlar ile ilgili çok şanslı hissediyoruz. Bütün bu süreci hep birlikte geliştirdiğimizi ve gerçekleştirdiğimizi söylemek isteriz.

Destekçiler yeni bir şey denemek isteyen, sanatçıları, galerileri, kurumları yan yana getiren, hep birlikte olan ve kitap üzerinden bu alanı açan bu projeyi desteklemekten mutluluk duydular. Düzenlediğimiz konuşma programı ile farklı bir tartışma alanı oluşturmak istedik. Kitap fonu ile ihtiyacı olan bir araştırmanın, sanatçının, sürecin parçası olmak istedik. Bu anlamda aslında sadece destekçiler işbirliği yaptığımız isimler, kurumlar olmadı bizce, katılımcılar da bu projenin ilk edisyonunu desteklemiş oldular.

Düzenlediğiniz konuşmaların aktif bir parçası olarak zihin açıcı olduklarını düşünüyorum. Bugün yayıncılık zorlu bir dönemden geçerken sanat yayıncılığı durumdan nasibini alıyor. 12 senedir basılı yayın yapan biri olarak merak ediyorum, sizin basılı ve dijital yayıncılığa yaklaşımınız nasıl?

Huo Rf: Ekosistemi düşününce basılı yayın için bambaşka sorunlar ortaya çıkıyor. Basılı yayınlar için bu anlamda nasıl bir alternatif ortaya çıkabilir emin değilim. Türkiye nezdinde içerisinde olduğumuz ekonomik süreç, döviz kurlarının yükselmesi ve kağıdı, mürekkebi ithal etmek durumunda oluşumuz sebebiyle kitap üretim maliyetlerinin çok yükselmesi. Kısa süreli olarak bu ekonomik duruma çözüm bulunur mu? Pek sanmıyorum. Ama bu süreç kitap üretimlerine yeni alternatifler getirebilir. Tabi sadece üretim bir yayının tek tarafı değil, yazar telifleri ve yayın giderleri bulunuyor. Çok ciddi bir maliyet. Bu süreç online yayınların zeminini genişletecektir. İçeriklerin çeşitlenmesi gerekiyor ve belki çift dilli içerik oluşturmak üzerine eğilmeli. Örnek vermem gerekirse Unlimited’in başlattığı Her Güne Bir Yazı çok dikkat çekici. Yazı dilinin, çeşitliliğinin her alandan takipçiye hitap ettiğini düşünüyorum.

Seneye gerçekleşecek etkinlik için geliştirmeyi, eklemeyi düşündüğünüz şeyler var mı?

Huo Rf: Seneye gerçekleştirmek istediğimiz edisyonu uluslararası olarak kurguluyoruz. Zamanımız ve gücümüz el verdikçe her edisyonu farklı mekânlarda gerçekleştirmek gibi bir hayalimiz var. Mekânların hafızalarının bu sürece iyi bir açı katacağını düşünüyoruz. Şimdiden görüşmek, konuşmak ve çalışmak istediğimiz alternatif pek çok mekân bulduk. Öncelikle bu edisyon katılımcılarının geri dönüşlerini alacağız. İyileştirip, geliştirmemiz gereken yönleri görmemiz açısından onların yorumları çok önemli.

Yurtdışından davet edeceğimiz sanatçılar ve yayınlar konusunu görüşeceğiz, belki her sene Dünya’nın farklı bölgelerinden çıkan üretimleri davet ederek onlara odaklanır ve daha uzun süreli, sağlam işbirlikleri oluştururuz. Bunların hepsi önümüzdeki aylarda belli olacak mühim detaylar.

Son olarak Kitap Fonu’nu anlatabilir misiniz? Bu fon nasıl ve kimlere veriliyor?

Huo Rf: Kitap üretmek bir serginin, sürecin her açıdan belgelenmesi açısından çok önemli. Kitap aynı zamanda kaynak demek. Geride bıraktığınız, zihninizi gösteren en güçlü belgelerden bir tanesi olması mümkün, yeterli olduğu müddetçe... Bahsettiğimiz birçok konu üzerine kitap; zaman, birçok kişinin işbirliği (yazar, editör, fotoğrafçı, çevirmen, tasarımcı, matbaa) ve para ile ortaya çıkıyor. Ben bir sanatçı olarak üç solo sergim için, elimden geldiğince iyi olması için uğraştığım, üç ayrı kitap ürettim ve hepsi arkadaşlarım sayesinde gerçek oldu. Ne kadar zor bir süreç olduğunu çevremdeki arkadaşlarımla, birlikte çalıştığım, destek olan arkadaşlarımla ve birlikte çalıştığım galeri ve kurumlarla birlikte gördük. Melek’le kitap üretmek konusunda da ortaklığımız, birlikte çalışmışlığımız var. Kitap fonumuz bir kitap üretimi için yeterli olabilir ya da içerik ve baskı teknikleri, sayısına bağlı olarak yeterli olmayabilir de. Biz seçilen projenin sadece bir kısmını da destekliyor olabiliriz. Bu sebeple başvuruların künye bilgilerini istiyoruz.

Melek Gençer: border_less Art Book Days bünyesinde yer verdiğimiz kitap fonu her sene etkinlik tarihinden önce bir açık çağrıyla duyurulacak ve etkinlik sonrasında kazananı açıklanacak. Şimdilik ayırabildiğimiz bütçe dahilinde bu desteğin halihazırda üretim aşamasında olan bir kitaba verilmesi konusunda anlaştık. 10.000 TL olarak belirlediğimiz fon basıma hazır olan bir kitaba verilecek ve önümüzdeki edisyonda sanatçının isteği doğrultusunda satışa açık ya da kapalı şekilde yer alacak. Uzun yıllar devam edeceğine inandığımız bu fon sayesinde zaman içinde border_less olarak bizim de bir kütüphanemiz oluşacak ve yurtdışı fuarlarına bu kitaplarla katılma fırsatımız olacak. İşbirlikleri ve kurulan sağlam diyaloglar sayesinde bir iş her zaman daha ileri ve önemli yerlere taşınıyor; border_less Art Book Days çatısı altındaki her detayın da bu şekilde ilerlemesi bize önümüzdeki yıllar için müthiş bir inanç kaynağı. Kitap Fonu Danışma Kurulu üyelerimiz de bu bağlamda çok büyük bir destek. Her biri alanında önemli isimler ve bu projenin her aşamasında bize çok destek oldular. Mart ayı içerisinde yaptığımız açık çağrı sonucunda 21 kitap başvurusu aldık. Katılım koşullarına uyan bütün başvurular yetkin projelerdi. Bu sene 10.000 TL olarak belirlenen border_ less Art Book Days Kitap Fonu, Merve Akar Akgün, Selim Bilen, Merve Elveren, Sevim Sancaktar, Nicole O’Rourke ve Mosaic Art Foundation temsilcisinden oluşan danışma kurulu kararıyla iki proje arasında eşit olarak bölündü. Fon kazananları Didem Özbek Türkiye Bibliyografyası projesi ve Karton Kitap x Metehan Özcan’ın birlikte üretmek istedikleri Resimli Bilgi –Ek kitapları oldu. Projelerle ilgili detaylı bilgileri sosyal mecralar aracılığıyla herkesle paylaştık. Kitap fonunu henüz yeni kurulan Mosaic Art Foundation sağlıyor. Umuyoruz ki seneye daha yüksek bir bütçeyle üretimlere daha çok destek verebiliriz.

bottom of page