Pilot Galeri, 12 Kasım-31 Aralık 2020 tarihleri arasında, sanat pratiğinde özellikle vücutla doğrudan ilişki içinde olan endüstriyel çevrenin öğelerini inceleyen sanatçı Can Küçük’ün bir insanla bir köpeğin hayatla kurduğu benzer ilişkiyi çözümlediği Hav Hav Hav Hav Hav isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor
Can Küçük, Yüzyıllar, Paslanmaz boru & metro tutamağı, 2020
Yaşamı başlangıcından sonuna, bazı temel kavramlarda duraklayıp ilerleyerek anlatan biyografik bir sergi olma özelliği taşıyan Hav Hav Hav Hav Hav, yapıtla izleyici arasında kurulan, yapısı gereği yüzeysel ve sınırlı; ancak aynı zamanda hem düşünsel hem de duygusal açıdan zengin ilişkinin, köpekle insan arasındaki ilişkiye benzeyişi üzerinden, panoraması sunulan yaşamın öznesi olarak bir insan ve bir köpeği yer değiştiriyor.
Köpekle aramızda az sözcük ve sesle ifadesini bulan dil ve bu sade dili çözmek için kulak verdiğimiz tekrarlar, tonlamalar, boşluklar; yani dilin müzikal yanı serginin örüntüsünü oluşturuyor. Tüm köpekler arasındaki “o köpeğin”, ancak birbirinin aynısı havlamalara dikkat kesildiğimiz zaman kendini belli etmesi gibi, endüstriyel öğelerin tekrarları içindeki “o kişi” de, yani biyografinin sahibi de kendini göstermeye başlıyor. Bu yer değiştirme sayesinde köpekle ortak niteliklerimiz belirmiş oluyor.
Can Küçük, Psikoloji, Kağıt üzerine mürekkepli ip baskı, strafor, mantar pano, eva, polietilen köpük, polipropilen levha, 2020
Sergi, mekandaki ilk odadan, doğumdan başlıyor; ona bağlanan koridorda ergenlikten yetişkinliğe ilerliyor ve koridorun açıldığı geniş odaya tarih, psikoloji, zaman, sevgi, ustalık gibi kavramların işlendiği yapıtlar yerleşiyor. Sergi, müzikte olduğu gibi hatlarla ve bu hatlara yerleşen işaretlerle tarif edilebilirken, yapıtlar, hayali çizgilere yerleşerek yatayda ilerliyor ve kendi içlerinde düşeyde yığılıyorlar. Doğum Günü Partisi’nde, kutlama süsü olarak kullanılan kağıttan bir zincir duvar boyunca belli bir ritimde asılıyor ve sergideki hayali öznenin mekana salınışını müjdeliyor.
Plan A’da, atılıp yakalanan bir hedef olan futbol topu, hareketini sağlayan küresel formdan açılarak yatay bir plana dönüşüyor, böylece hedefin tehdidi ortadan kalkıyor. Tarih (Goya’nın Köpeği), sanat tarihinin belirli bir noktasında, Goya’nın Köpek isimli resminde duraklıyor ve resmin bir kesiti bir heykelde hacim kazanıyor; köpek, bu tarihsel anda kendi malzemesine gömülmüş halde bekliyor. Psikoloji’de, üst üste yapışmış yapı malzemelerinden oluşan bloklar adım adım yükseliyor ve en yüzeyde, üzerlerinde ip baskı yöntemiyle mürekkep uygulanmış simetrik izlerin olduğu kağıtlar duruyor; gelişigüzel üretilmiş katmanlar ve izler bir psikolojik tahlil zemini sunuyor.
Can Küçük, Arkeoloji, Pizza kutuları, pizza artıkları, balmumu, vernik, 2020
Arkeoloji’de pizza kutularından bir yığın, içinde pizza artıklarıyla birlikte bir arkeolojik ada oluşturuyor; pişmesinden paketlenmesine, siparişinden dağıtımına ve sonunda çöpe atılmasına dek yatay düzlemde hızla ilerleyen bu yemek, efemeral halden çıkıp çürüyüşünü, zamanda birikişini hatırlatacak şekilde kendini gösteriyor. Gelecek, okuyanın zihninde bazı anların belirmesini sağlayarak onları yönlendiren fal kağıtlarından oluşuyor. Kağıtlarda yazılı dörtlükler bir gruba ait olmak, birini izleyerek peşine takılmak, birbirine tutunup destek olmak, koklayarak durumu çözmek, sürü dışında tek başına kalmak gibi, köpeklerle ortaklaşa içinde bulunduğumuz bazı anların kısa süreli görüntülerini içeriyor.
Can Küçük’ün Pilot Galeri ev sahipliğindeki Hav Hav Hav Hav Hav isimli kişisel sergisini 31 Aralık tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.