top of page

Nuevo Berazategui’nin yükselişi ve düşüşü

Her ay unlimitedrag.com’da yayınlanan Yeryüzü Öyküleri, avcıların, imparatorların ve savaşların değil toplayıcıların, tohumların, kuşların ve su yollarının hikâyelerini arar. Serinin ikinci yazısında Valentina Bacci, kapibaralarla, söylentilerle ve Pombero’nun gölgesiyle örülü topraklarda insanla doğa arasındaki kırılgan dengenin izini sürüyor


Yazı: Valentina Bacci


ree

Valentina Bacci, from back home, Abril Club de Campo, 2024


Yeryüzü Öyküleri, bir coğrafyanın sürekli değişen koşullarından anlatılar toplamak için farklı grupları bir araya getiren gezici bir atölye serisidir. Bu yaklaşım, bugünün politik ve çevresel çalkantıları içerisinde, geçmişten bugüne uzanan iktidar yapılarının yarattığı koşullar içinde hikâye anlatma gerekliliğine yanıt vermeye çalışır. Her atölye, kentsel ya da kırsal farklı bir konumda gerçekleşir; her buluşmanın sonunda toplanan haritalar, çizimler, yazılar ve diğer disiplinler aracılığıyla ifade edilen coğrafi hikâyeler giderek büyüyen bir antolojiyi oluşturmayı amaçlar. Coğrafi hareketlerin izlerini takip ederek Şirince, Türkiye’de başlayan atölyeler, Atina, Yunanistan’a doğru ilerleyecek. Art Unlimited’ın çevrimiçi platformunda yayınlanan Yeryüzü Öyküleri büyüyen antolojisine katkıda bulunmak üzere her ay bir yaratıcıyı davet ediyor.


“Çok saçmaydı, inanılmazdı… muhteşemdi. Keşke bizi görebilseydin,” dedim anneme, o sırada bulaşıkları yıkıyordu.

“Ha, evet, baban bir şeyler söyledi, güvenlik aramış.”

“Dur, baştan anlatayım,” dedim sabırsızca.

“Dinliyorum.”

“Komşumuz Juan, ailesinin aldığı dev televizyonun strafor paketleriyle ve birkaç tahta parçasıyla bir sal yaptı. Denemek için golf sahasının kenarındaki gölete götürmeye karar verdik. Maria, Fran, Juan ve ben sala bindik. İtmek için bir sopa kullanıyorduk… Sal gıcırdıyordu, çatırdıyordu ama batmadı.”

“Dört kişi mi? O sala? Biraz delilikmiş.”

“Delilik olan şu ki, göletteki küçük adaya varmadan önce güvenliğin megafonla bir şeyler söylediğini duyduk. Arkama döndüm, on güvenlik görevlisi etrafımızı sarmıştı.”

“Hımm.”

“Dönüş yolunda sal kırıldı, gülmekten kendimizi alamadık. Yüzerek ve ite kaka geri getirmek zorunda kaldık.”

“Güvenlik bu aralar çok sıkılaştı, özellikle de burayı Mikro-Ulusal Bölge ilan ettiklerinden beri.”

“Ne zamandan beri?”

“Geçen hafta. WhatsApp grubunu hiç mi okumuyorsun?” dedi annem, sanki akşam haberlerini anlatır gibi.


ree

Valentina Bacci, from back home, Abril Club de Campo, 2024


Francisco’nun evine, duyduklarımı anlatmak için yürüdüm. Doğrudan arka bahçeye geçtim; oradan devasa golf sahası görünüyordu. Bir deliğin yanında kocaman bir kapibara duruyordu. Dar pantolonlu kadınlar ve erkekler golf sopalarıyla sallanıyor, hayvanı kovalamaya çalışıyorlardı. Kapibara hiç kıpırdamadı. “Tamam, bu deliği pas geçelim,” dedi golfçülerden biri.


İçeri girdiğimde Francisco Natalia’yla konuşuyordu.

“Pombero,” dedi dedi batıl inançları çok kuvvetli olan ve biraz Guarani bilen Natalia, “Guarani mitolojisinde ormanların koruyucusudur. Doğayı korumak için gönderilmiş. İnsanlar cezalandırılacak ve asla tamamen sahip olamayacakları topraklardan dışarı atılacaklar.”

“Ne demek şimdi bu?” dedim.

“Bu Mikro-Ulusal Bölge işi tutmaz bence,” dedi Natalia. “Müsaadenizle, hepiniz uyandığınıza göre ikinci katı temizlemem lazım.”

“Ben ona inanıyorum, bir gariplik var,” dedim Francisco’ya. “Hadi WhatsApp grubuna bakalım…” Francisco telefonunu çıkarıp mahalle grubunu açtı; kayıp köpekler, bulunan kediler ve polis raporları paylaşılıyordu. “Bizden bahseden bir şey yok, yazık,” dedi, gözünü ekrandan ayırmadan.


ree

Valentina Bacci, from back home, Abril Club de Campo, 2024


Yüksek sesle okudu: “İlk adım olarak çevre, çift çit ve jiletli tel ile güçlendirilecek; silahlı kuvvetler yirmi dört saat devriye gezecek. Pasaportu veya çalışma vizesi olanlara giriş izni verilecek. On sekiz yaş altı kimse dışarı çıkamayacak; çünkü çevredeki ülke genç beyinler için tehlikeli. Beş bin kişilik bu ulus, banknot basımı için okaliptüs selülozu kullanacak.”


Buzz: “Caro Calvagni, kapibara ölüsü bulduğu için komşularını şikâyet etmiş.”

Buzz: “Köpeğimi ısırdılar!”

Buzz: “Çimimi mahvettiler!”


Her yeni doğan ülkenin bir savaşa ihtiyacı olur ya, gözümde hemen bir kapibara savaşı canlandı: ordunun şişme botlarla ve kayaklarla saldırıya geçtiği, kamuflaj kıyafetleri ve silahlarla kapibaralara karşı cephe aldığı bir savaş…


ree

Valentina Bacci, from back home, Abril Club de Campo, 2024


“Natalia, sana bir şey daha soracağım!” diye bağırdım merdivenlerden. “Hani dedin ya, biz sonuçlarına katlanacağız diye… sence ne olacak?”


Natalia, bu tarz konularda konuşmayı severdi, ağır ağır aşağı indi. “Pombero,” dedi, “pek çok şeyin yanı sıra bir gölgedir ve çitler onu durduramaz. Bazen tilki, bazen okaliptüs, bazen de bir güve kılığına girerek toprağı korur. Topraklarına sahip olduğunu sananlara karşı oyunbazca yollarla savaşır.”


“Peki ne yapacak?” dedi Francisco.

“Tam olarak bilmiyorum,” dedi Natalia. “Ama karanlıkta görünmeden hareket edeceğinden eminim. Okaliptüslerde bir kıtlık olacağından çok şüpheleniyorum; bu da toprağın eskiden nasıl olduğunu ortaya çıkaracak. O zamanlar buralar dümdüzdü, sadece otlarla kaplıydı.”

Gözleri, Francisco’nun eve yeni getirdiği restore edilmiş mobilyalara kaydı. Ahşap kapakların üstünde kabartmalar vardı: ayaklarında yerli halkın figürleri, kapaklarda kıyıya yanaşan bir geminin oyması…

“Güvensizlik topluluk içinde büyüyecek,” diye devam etti Natalia. “Bu da mülkiyeti daha değerli kılacak. Ordu maaş bulmakta zorlanacak; insanlar kendi güvenliklerini kendileri sağlayacak, apartman girişlerinde ve salonlarda devriye gezen özel korumalar tutacaklar… tıpkı bugün şehirlerde olduğu gibi.”


“Karanlık yeniden bizi bulacak,” dedi Natalia son cümlesinde. “Ve yalnızca tilkilerle güveler adımızı fısıldayacak.”

All rights reserved. Unlimited Publications.

Meşrutiyet Caddesi No: 67 Kat: 1 Beyoğlu İstanbul Turkey

Follow us

  • Black Instagram Icon
bottom of page