top of page

Üç Pencerelik Oyun


NOKS Bağımsız Sanat Alanı Güneş Terkol ve Sevil Tunaboylu'nun Üç Pencerelik Oyun sergisi ile açılıyor

Üç Pencerelik Oyun

İzleyicilerin bir resmin içinde gezinmelerine imkân sağlayan Üç Pencerelik Oyun sergisi, Güneş Terkol ve Sevil Tunaboylu’nun Noks’un mekânına özgü tasarladıkları bir yerleştirmeden oluşuyor. İki kadın ‘kaçmak’ ediminin neresinde durduklarını sorguluyorlar: “Kaçmak bir yenilgi midir? Kurtuluş mudur? Kaçmaktan kaçmak mümkün olabilir mi?” Tanıklık edilen anların, sokakların sesine kulak vererek, kilometrelerce yol katederek, cevabın henüz bilinmediği, neyse ki hiç bilinmeyeceği bir yolculuğa evrilen iki kişilik bu oyun, 27 Ocak-25 Şubat 2018 tarihleri arasında Pazartesi ve Salı günleri hariç her gün 14:00-19:00 arasında NOKS Bağımsız Sanat Alanının Yeldeğirmeni Kadıköy'deki yerinde görülebilir.

Üç Pencerelik Oyun, Mermer

Üç Pencerelik Oyun

Bir kaçış teşebbüsünden ibaret.

Birinci Pencere: Büyük Ada'da bir mezarlıkta iki kadın. Ellerinde kâğıtlar ve kurşun kalemleri var. Gizemli hâl ve hareketleri göze çarpıyor. Bir misafir gibi etraflarına bakınıyorlar. Göğe, yere, sağa, sola. Temkinli adımlarla mezarlıkta ilerliyorlar. Metrelerce aşağıda uyuyanların üzerlerine basmamak için, sek sek oynar gibi yürüyorlar. Biri ötekine işaret parmağını havaya kaldırarak bir servi ağacı gösteriyor.

İkinci Pencere: Kadınlar, sarı duvarları olan, loş bir ışıkla aydınlatılmış bir odada, beyaz büyük bir masa başında oturuyorlar. Bazı karalamalar var. Önceden alınmış notlar. Yüzlerinden, gizli bir işe kalkışmanın sinsi hınzırlığı ve ciddiyeti okunuyor. Birinin gözleri kısılıyor, işaret parmağını yavaşça dudağına doğru götürürken. Okuduğu bir kitap geliyor aklına. Dudaklarından süzülen üç kelime 'ağzında kapısı olmayan'.

Üçüncü Pencere: Demirden soğuk bir kış günü bitiyor. Haydarpaşa Garı'nın hayaletleri bekleşiyorlar. Birahaneden gelen kahkaha sesleri boş vagonları titretirken, ansızın bir düdük sesi işitiliyor. Yüzyıllardır duyulmayan bu tanıdık sesle irkiliyor kadınlar. Biri diğerinin kulağına eğiliyor, işaret parmağıyla gara girmekte olan treni göstererek, şu iki kelimeyi fısıldıyor: "İlâhi senkron". Haydarpaşa'ya ormanın uğultusu yayılıyor. Yavaş yavaş. Çoğalarak. Raylar, yollar, patikalar ve telefonun öteki ucundaki sesler, kadınların aklından uçup gidenler arasında bir resmin içinde beliriyorlar.

Üç Pencerelik Oyun, Balkon

Güneş Terkol (1981 Ankara)

2004 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olmasının ardından 2008 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım’da master programından mezun olmuştur. Sanatçı, işlerinde kumaş, dikiş, ses ve desen üzerinden cinsel kimlikler arası iletişime ışık tutuyor. Kollektif üretimin, ortaklaşa çalışmaların ve ortak bir amaçla bir araya gelişlerin de çok önemli olduğuna inanan sanatçı 2005 yılından beri bireysel çalışmalarının yansıra Ha Za Vu Zu sanat kolektifi ile de üretimler yapıyor ve ayrıca yeni grubu GuGuOu ile performanslarına devam ediyor. Güncel solo sergileri arasında, Evim Kalbimdir Krank Sanat Galeri, Istanbul (2017), Ruh Ambarı Galeri Nev, Ankara (2017), ve Holographic Recording NON Gallery Istanbul (2014) Güncel karma sergileri ise, Aylaklar, Fransız Kültür, Istanbul (2017), ArtNight, Londra (2017), 32. Sao Paulo Bienali, Interceza Vivai (2016), Passion, Joy, Fury MAXXI, National Museum of XXI Century Arts Roma (2016), 10. Gwangju Bienali Güney Kore (2014) , Better Homes Sculpture Center New York, (2013) Whitechapel Gallery Londra (Ha Za Vu Zu ile beraber), Signs Taken in Wonder MAK Viyana (2012), Dream and Reality Istanbul Modern Istanbul (2011)

Katıldığı sanatçı programları; Sanatçı Programları; 2016 Cite Des Art, Paris, 2013 ISCP, New York, 2011 OrganHaus, Chongqing, 2010 Gasworks, London

Üç Pencerelik Oyun, Pencere

Sevil Tunaboylu (1982 İstanbul )

Lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde tamamladı. İlk kişisel sergisi Ufukta Kaybolana Kadar İzledim ismiyle 2012 yılında Sanatorium’da gerçekleşti. Bunu, 2015 yılında gene aynı galeride gerçekleşen Aklımda isimli kişisel sergisi takip etti.

Ayrıca 2003 yılından bu yana Benimle Kal, Apartman Projesi Berlin (2014), Mesafe ve Temas, Baksı Müzesi Bayburt (2012), Kurgular ve Karşı Duruşlar isimli kavramsal başlığıyla 3. Uluslararası Çanakkale Bienali (2012) ve Ateşin Düştüğü Yer DEPO (2011) gibi çeşitli karma sergilere katılmıştır. Sanatçı İstanbul’da çalışmalarını sürdürmektedir.

Sevil Tunaboylu'nun özellikle son beş yılda ürettiği işleri, kişisel bir merkezden çıkıp daha genel (toplumsal) bir soruna uyanma halinin sonucudur. Sıklıkla, karşılaştığı bir fotoğraftan veya unutmak istemediği bir anıdan çıkardığı karakterler üzerine yoğunlaşan sanatçı bu karakterlerle belki de baskılanmış çok renkli bir dünyanın içinden siluetler çıkarır, hikayeyi tekrar yazarak, kimliğini, varoluşunu kendine durmaksızın hatırlatarak kişilerin ve şeylerin gerçek olduğu masalsı bir dünya kurar.

bottom of page