top of page

Avrupalılar sergisi, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde

Ali Kazma’nın bazıları Türkiye’de ilk kez gösterilen 11 video çalışmasından oluşan Avrupalılar sergisi, 5 Mart-30 Nisan 2021 tarihleri arasında Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde izleyicisiyle buluşuyor


Ali Kazma, Laboratuvar, Rezistans Serisi, 2013, Tek kanallı, HD video, 5 dk. Sanatçı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın izniyle


Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde açılan Avrupalılar sergisi, Ali Kazma’nın günümüzü tarayan bakışı üzerinden geçmişi ve olası gelecek senaryolarını, anakronizm tuzağına düşmeden sorgulamayı amaçlıyor. Sergi, izleyiciyi bir tanımın içinin nasıl doldurulduğu -doldurulmadığı ya da boşaltıldığı- hakkında düşünmeye iterken, Avrupa kavramının sınırlarını ve anlamını inceliyor, kavramın dilde, sanatta ve kültürde sürekli değişen karakterini cevaplardan çok sorular üzerinden ele alıyor.


Ali Kazma, Top Fuel, 2020, HD Video, Sanatçının izniyle

"Herkes için en berrak kristali üretebilmek, en sağlam arabayı tasarlayabilmek, en umulmadık tatlara ulaşabilmek veya en amansız hastalıkların bile çaresini bulabilmek ancak uzmanlıkla mümkündür.

Ali Kazma, sergiyi oluşturan her bir videoda, toplumun ilerleyişini kimi zaman direkt kimi zaman da dolaylı bir biçimde sağlayan ve kendi “küçük” dünyalarında yaşayan insanların hikayeleri üzerinden bugünü belgeler."

 

Sinan Eren Erk, Büyük Organizma başlıklı sergi metninden




Avrupalılar, farklı coğrafyaların ve bu coğrafyalardaki farklı insanların hikayelerini anlatırken kendini bakışın iki ucuna da konumlandırıyor. Kazma, Avrupalı tanımını anlamak, Avrupalıların kim Avrupa’nın ise neresi olduğunu sorgulamak için birbirinden farklı yaşamların izini sürüyor. Bu sorgulama sırasında ise, odağında yine insan ve beden var. Sanatçının pratiğinde her zaman önemli bir temeli oluşturan beden, sergide fiziksel olduğu kadar kavramsal olarak da yer alıyor.


Ali Kazma, Robot, Rezistans Serisi, 2013, Tek kanallı, HD video, 6 dk. Sanatçı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın izniyle


Karşısındakinin tıpkı Brutus’ün yüzleştiğine benzeyen bir organizma olduğunun bilinciyle sanatçı, anlatısını bu organizmayı oluşturan ekonomik, sosyal ve kültürel bağlarla birbirine bağlanmış bireyler üzerine kuruyor. Sergi, Ali Kazma’nın hiç bitmeyen bir arayışta zamanın ruhunu hapsettiği görüntüler aracılığıyla, bir kavramı farklı perspektiflerden yöneltilmiş soruların ellerine teslim ediyor.

bottom of page