top of page

Paramparça yansımalar

Yapıtlarıyla kültürel, coğrafi, dilsel ve zamansal sınırlar arasında ilişkiler kuran; film, fotoğraf ve performans gibi pek çeşitli mecralar aracılığıyla çalışan sanatçı Aykan Safoğlu’nun The Crack Begins Within başlığıyla, María Berríos, Renata Cervetto, Lisette Lagnado ve Agustín Pérez Rubio küratörlüğünde Berlin’de çeşitli mekânlarda 1 Kasım 2020’ye dek devam edecek 11. Berlin Bienali’ne katıldığı işlerini odağımıza aldık


Yazı: Murat Alat



Aykan Safoğlu, Dog Star Descending, 2020, Sanatçı ve The Pill izniyle



Aykan Safoğlu fotoğrafla çalışan, fotoğrafın gerçekliği kaydetme, belgeleme, temsil etme gibi esaslı politik sonuçlar doğuran imkânlarını sınayan bir sanatçı. Mecrasıyla olan hesaplaşmasını çoğunlukla başka bir zeminde, videonun akış halindeki yapısının içinde gerçekleştiriyor olması onu özgün kılıyor. Safoğlu işlerinde fotoğrafın sabitleyen, ölüme meydan okuyan bakışıyla videonun hareket halindeki uçucu yapısını karşı karşıya getiriyor. Böylece imge için sabit kalmak ya da hareket etmek arasında bir gerilim peyda oluyor. Bu gerilim ortaya çıkan işlerin politik içeriği için uygun bir zemin hazırlıyor. Böylesi bir  gayretin ardında ne metafiziğe duyulan aşk ne de tekniğe dair bir ilgi var. Safoğlu, oldukça gündelik ama bir o kadar da hayati bir sorunu kurcalıyor. O, kalmak isterken gitmeye zorlananlara, gitmek isterken duvarların ardına hapsolanlara, sınırların arasına, kimliklerin içine sıkışıp kalanlara bir yaşam aralığı açmanın; hem hareket halinde olan hem de duran bir imgeyi yakalamanın peşinde. 


Bir yandan değişirken diğer yandan aynı kalmanın teorik koşulu iki bin beş yüz yıldır batı felsefesinin temel açmazını oluştursa da gündelik hayat böyle bir imgenin varlığının tanınmasını zorunlu kılıyor. Arzularını iktidar tarafından tanımlı bedenler boyunca, önceden belirlenmiş hatlar doğrultusunda hareket ettirmeyen kuir bedenler ve ulus devletlerin sınırlarının kapsayamadığı, kapsamak istemediği göçmen özneler bu imkânsız imgenin gündelik hayatın her yanına dağılmış kanıtı. Aykan Safoğlu da hem kuir hem de göçmen olarak işlerinde kendi imgesini bir ucundan yakalamaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında sanatçının tüm işleri otobiyografik öğeler içerse de özellikle 11. Berlin Bienali için hazırlamış olduğu iki çalışma Dog Star Descending ve Zero Deficit (In Refusal) bir araya geldiğinde bir otoportre meydana getiriyor. Safoğlu’nun hayatının küçük, alelade ama bir o kadar da önemli bir veçhesini aydınlatan bu otoportre alışıldık anlamdaki portreler gibi bir politik varlık olarak öznenin sınırlarını çizmiyor; aksine önce özneyi dağıtıyor, sonra bu dağıtık varlığın hareket halindeki imgeler ağı içindeki anlık tezahürünü yakalıyor. Özneden kurtulmak uğruna ilk olarak sanatçı hammaddesi olan fotoğrafları parçalıyor, deforme ediyor ve tanınmaz kılarak üzerlerindeki ideolojik hakimiyeti en aza indirmeye çalışıyor. İmgeler bir kere tanınmaz hale geldi mi Dog Star Descending’de video olarak zaman içinde, Zero Deficit (In Refusal)’da foto-yerleştirme olarak mekân içinde tekrar bir araya geliyorlar. Ancak bir araya gelen bu parçalar  bütün oluşturmuyor; aksine bütünlenmeye direniyor. Parçalanmış imgeler dağılıp gittikleri yerlerden geri dönerken beraberlerinde alakalı alakasız başka imgeler başka hikâyeler de getiriyor ve iki ayrı iş birbirleriyle ilişki içinde sınırları muğlak, karmakarışık bir ağ oluşturuyor. Bu ağın içinde Safoğlu’nun kişisel hikâyesi Osmanlı Devletinin dış siyasetine ya da Türkiye’nin iktisat tarihine karışabiliyor ve artık pek o kadar da kişisel kalamıyor. Bu işlerde toplumsal olanla kişisel olanın sınırları muğlaklaşıyor, fotografik evrende kolay kolay yan yana gelmeyecek imgeler iç içe geçiyor. Dog Star Descending ve Zero Deficit her ne kadar Safoğlu’nun İstanbul Erkek Lisesi yıllarını odağına alıyor gibi görünse de aslında merkezsiz kurgular. Bu kurgularda herhangi bir olay, herhangi bir bağlantı diğerinden önemli değil. Burada her bir nokta eşit derecede önemli ve tek biri bile değişse tüm ağ baştan sona değişiyor. Böylece modern iktidarın merkeze koyduğu dört başı mamur sabit özne bu öncelikli pozisyonundan feragat ediyor ve her türlü ilişkiye açık, akış halinde bir yapıya dönüşüyor. 



Aykan Safoğlu, 2020, Sanatçı ve The Pill izniyle

Sağda: Zero Deficit (in Refusal), Gropius Bau sergi görüntüsü

Fotoğraf: Mathias Völzke



Safoğlu’nun kullandığı, es geçilmemesi gereken, bir başka öğe Dog Star Descending’e eşlik eden metin ve bu metni okuyan sanatçının sesi. Parça parça imgelerden oluşan videoyu akışın içinde kaybolup gitmekten koruyan, dağılmış olan anlatıyı tekil bir noktada bir bedende toplayan, böylece izleyiciyi anlamsızlığın ve kaosun içinde yitmekten alıkoyan bu ses, sanatçının diğer video-denemelerinde de kullandığı bir araç. Dog Star Descending’de pek çoğu aile albümlerine bile giremeyecek sıradanlıkta fotoğraflar çizgisel olarak akarken Safoğlu yazdığı metni seslendirerek bu fotoğrafları gevşek de olsa bir anlam örüntüsüne bağlıyor ve anlattığı hikayeyi biricik kılıyor. Sakin, yer yer güven verici ama yer yer de tekinsiz olabilen ses ve imgeleri birbirine düğümleyen metin muhatabını sınırları muğlak bir hikayenin içine çekiyor ve izleyiciye yolculuğunda eşlik ediyor. Sesin ve metnin devreye girmesiyle Safoğlu kendi hikâyesinin müellifliğini kimseye kaptırmak istemeyişini net bir biçimde ifade ediyor. Ancak bu gayreti kendi portresini defalarca kez yapan bir Rönesans ressamı gibi varlığını belirgin çizgilerle dünyadan ayırmak için değil aksine sanatçının sureti her türlü sınırı çiğneyip pek çok noktada dünya ile hemhâl oluyor ve imgesinin titreşimleri biz muteber vatandaşların bedenini devindiriyor. 


Tam olmak, tutarlı olmak, sabit olmak, birey olmak. Günümüz ideal insanın tanımlamak için çoğu zaman hiç çekinmeden kullandığımız bu kavramlar derin bir tahakkümü gizliyor olabilirler mi? Aykan Safoğlu’nun evreninde tamlık parçalılığa, tutarlılık muğlaklığa, sabitlik akışkanlığa, birey de dağıtılıklığa dönüşüyor. Görüntülerin dünyayı tanımlamanın, kontrol altına almanın bir aracı olduğu bir dönemde Safoğlu bu araçları iktidarın elinden ödünç alıyor ve onları tekrardan düzenleyip bir arada var olmak içi anlık özgürlük alanları inşa ediyor.


bottom of page