top of page

On Soruluk Sohbetler: Nadir Sönmez

On Soruluk Sohbetler serisinin yeni konuğu, Art Unlimited’de daha önce yazar olarak da yer almış olan ve festival seyircisiyle canlı yayın üzerinden Erkek Cinayeti adlı işi ile buluşacak olan Nadir Sönmez


Röportaj: Ayşe Draz & Mehmet Kerem Özel



Nadir Sönmez, Fotoğraf: Canberk Üregel



23. İstanbul Tiyatro Festivali esnasında başlattığımız ve Arter’de gösterilen performans işleri ile sürdürdüğümüz On Soruluk Sohbetler serimize malum pandemiden ötürü, hayal ettiğimizden çok daha uzun bir ara vermiştik. Ancak, mevcut koşullardan ötürü fiziki mekanda ve gerçek zamanda bir araya gelmek halen çok mümkün olmasa da, Türkiye'de ilk kez 18-22 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleşen Istanbul Fringe Festivali'nin ikinci edisyonu bu sene seyircisiyle, bazen canlı yayın aracılığıyla olmak üzere, dijital mecralarda buluşuyor. 21-27 Eylül 2020 tarihlerinde YouTube, Zoom, WhatsApp ve diğer sosyal medya mecralarından ücretsiz takip edilebilecek festivalde dans, performans ve tiyatro gösterileri, atölye çalışmaları, sanatçı-izleyici buluşmaları, söyleşiler ve kapanış partisi yer alıyor. Biz de bu fırsattan istifade sizler için programda yer alan yerli ve yabancı sanatçıları ve onların yapıtlarını yakından tanımak, içinden geçmekte olduğumuz koşullarla nasıl başa çıktıklarını anlamak istedik. Dizimizin ilk konuğu, Art Unlimited’de daha önce yazar olarak da yer almış olan ve festival seyircisiyle canlı yayın üzerinden Erkek Cinayeti adlı işi ile buluşacak olan Nadir Sönmez.





Tiyatronun/dansın özü sizce nedir? Çağdaş tiyatroyu/dansı günümüzde nasıl tanımlarsınız?

Tiyatro da dans da hem icra edenlerin hem de izleyenlerin empatilerine yoğunlaşmalarını sağlıyor. Çağdaş tiyatro ve dansa gelince, her ikisi de kendi içinde çok çeşitlilik gösteren örneklere sahip olduğu için bir tanımlama getiremiyorum. Gelecekte öğrencilerim olsa ve bana yaşadığımız dönemi tanımak için önemli sahne sanatçılarından örnekler vermemi isteseler Dimitris Papaioannou, Krystian Lupa ve Romeo Castellucci gibi isimler aklıma ilk gelenler olurdu.


"Ustam" olarak tanımlayabileceğiniz bir sanatçı ya da size ilham verdiğini düşündüğünüz biri var mı?

Yazarken bir kısmıyla gerçek hayatta tanışmadığım birçok insanla iletişime geçme şansım oluyor ve beni etkileme biçimlerine cevap veriyorum. Fiziki koşulları çok yalnız bir eylem olmakla birlikte ruhen doyurucu olmasının sebebi de bu olmalı. Etkilendiğim insanların sayısı çok fazla ama üzerimde en büyük iz bırakan sanatçılar arasında Michel Houellebecq ve Gaspar Noé’yi sayabilirim. Bir de buradan her yazdığımı okuyan anne ve babama onları çok sevdiğimi söylemek istiyorum.


Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinize etkisi oluyor mu?

Olaylardan, insanlardan ve eserlerden ilham alıyorum. Rüyalarımın etkisi olduğunu söyleyemem. Öte yandan hayatımda büyük yer kaplayan fantezilerimdeki özgürlüğümü yazarken de yaşamaya çalışıyorum.


Nadir Sönmez, Erkek Cinayeti



Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?

Her iletişim türü gibi sanat da dönüşüme vesile olabilir herhalde, ama bu ne kadar formel ifade edilirse inanması o kadar zor oluyor. Dünyayı takip etmek söz konusu olduğunda ise kullandığım araçlar arasında bana en çok zevk verenlerden biri sanat.

“Fringe” sizin için ne anlama geliyor?

Bu soruya ne cevap versem ileride dönüp baktığımda rahatsız olacağım bir şey söyleyecekmişim gibi geliyor :)


Neden özellikle bu işinizle Istanbul Fringe Festivali’ne katılmaya karar verdiniz?

Erkek Cinayeti Türkiye’de gay bir erkek olarak yaşamanın ve gay kültürüne dair metinler yazmanın nasıl hissettirdiğini, günlüğüme yazıyormuş ya da yakın arkadaş çevreme anlatıyormuş gibi açıklıkla paylaştığım bir metin.

İstanbul Fringe Festivali de Türkiye’de bana ifade özgürlüğüm olduğunu hissettirebilecek sayılı alanlardan biri olduğu için başvurdum ve ne mutlu ki kabul ettiler. Fringe ekibi Erkek Cinayeti’ni programlarına dahil ettikten sonraki diyalog sürecinde projemi benim kendimden şüphe ettiğim zamanlarda bile sahiplendiğinde ve savunduğunda, sundukları platformun ve desteklerinin sanatsal gelişimim için ne kadar önemli olduğunu fark ettim.


Istanbul Fringe'de gösterdiğiniz yapıtınızı tek bir cümleye tercüme etmeniz gerekse bu ne olurdu?

Şehvet sözcüğünün Türk Dil Kurumu’nun internet sitesindeki tanımında bir hata var mı?

Yapıtınızın fiziksel bir mekanda ve gerçek zamanda seyirciyle karşılaşması yerine onu online olarak dijital bir platformda göstermek sizce nasıl bir etki yaratacak?

Eğer seyirci karşısına çıksaydım performans esnasında seyirciden çok etkilenecektim. Dijital versiyonda ise tepkilerden haberdar olmayacağım. Erkek Cinayeti metnini zaten seyirciyi mahremiyetime dahil etmeye yönelik yazmıştım. Projeyi dijital bir versiyona adapte ederken bu mahremiyet hissini nasıl körükleyebilirim diye düşündüm. Umarım katılımcılar düşüncelerimi stalk’luyor gibi hisseder.


İnsanlığın küresel ölçekte içinden geçmekte olduğu bu yeni pandemi süreci sizce gösteri sanatlarını gelecekte nasıl dönüştürecek?

Pandemi döneminde tıbbın, bilimin ve sosyal etkileşimin yaşamlarımızdaki önemini daha iyi anlama şansımız oldu. Muhtemelen bu üretimlere yansıyacaktır. Zamanın nasıl geçtiğine ve koşullar değiştiğinde onu nasıl algıladığımıza odaklandık, bu durumun da etkilerini görebiliriz. Ayrıca performans sanatlarında pandemi öncesinde prim yapan belirsizlik hissi artık hayatlarımızın ortak bir unsuru. Belki sanatçılar belirsizliğe nasıl tepki verdiğimizi ve hareketliliğin azalmasını da yorumlarlar. Başka insanların sağlığımız için potansiyel tehlike teşkil etmesi ise aslında her daim bir nebze geçerliliği olan bir durum. Şu an başka bedenlerden zarar görme ihtimali ekstrem görünürlükte yaşandığı için herkes insan ilişkilerini de gözden geçiriyor. Yine de olur da pandemi biterse diğerlerine karşı daha temkinli hale gelmiş olmayız da sosyalliği ve cinselliği daha coşkulu yaşarız ve bu sahneye de yansır gibime geliyor.


Sizce ülkenizdeki gösteri sanatları çevresi pandeminin zorlayıcı koşullarıyla nasıl başa çıkıyor?

Her yerde olduğu gibi burada da sanatçılar sahne sanatlarını dijital ortamda yaşatmanın olanaklarını araştırıyorlar. Ayrıca maddi zorluklarla mücadele için dayanışma formülleri üretiliyor.

bottom of page