Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergisi Yapı Kredi Kültür Sanat’ın Beyoğlu’nda bulunan binasında ziyaretçilerine açıldı. Binanın üç katına yayılan ve 28 Mayıs tarihine dek devam edecek olan sergi, Burdur Arkeoloji Müzesi’nden getirilen 368 eser ile UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sagalassos Antik Kenti ve çevresini konu alıyor
YAZI: ÖMER FARUK GÖKER

Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergi görüntüsü
Anadolu coğrafyasının güneyini bir uçtan diğer uca kat eden Toroslar’ın batısında kurulmuş bir antik şehir olan Sagalassos, dönemin etkileyici yönlerini ve estetiğini görebileceğiniz özelliklere sahip. Antik Dünya’nın birçok güzelliğini yansıtan kent, sadece görkemli yapılar ve estetiğin doruğa ulaştığı objelerle değil doğal çevresi ve insanlarıyla; geçmişin kentsel kalıntılarının günümüzün kırsal ortamıyla bütünlük içerisinde görülebildiği bir yer. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesi işbirliğiyle hazırlanan Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergisi de tam olarak bu bütünlüğe vurgu yapmayı amaçlamış. Ayrıca kültür ve sanatın merkezi Beyoğlu’ndaki sergi mekânı da geçmiş ve günümüzü bir bütünlük içerisinde anlatmaya en uygun yer olduğunu düşünüyorum. Öyle ki yapının kuzey cephesinden bakıldığında, üst rampada İlhan Koman’ın “İnsanın kucaklaşması, sevgisi anlatılırken Akdeniz aklıma geldi. Akdeniz büyüktü, bizden bir denizdi. Kucak açmayı bu adla anlatmak istedim. Sevgiyi ve kucaklaşmayı anlatırken bir kadının bütünlüğünden yararlanmak istedim,” dediği modern Akdeniz Heykeli'ni, hemen altındaki rampada ise tüm Akdeniz’in tek hâkimi olan ve Roma’nın beş iyi imparatorundan biri olan filozof İmparator Marcus Aurelius’a ait 1800 yıllık Roma Dönemi heykelini görmekteyiz. Sevgiyi ve kucaklaşmayı simgeleyen Akdeniz Heykeli ile Pax Romana (Roma Barışı) Dönemi’nin imparatorlarından Marcus Aurelius’u bir arada görmek oldukça heyecan verici.
Serginin ana materyalleri, Sagalassos ve çevresinde ele geçmiş doğal ve kültürel kalıntılardan oluşuyor. Sergilenen eserler, bölgenin jeolojik ve zoolojik tarihinin yanı sıra, çağlar boyunca bölgeye yayılmış olan toplulukların ekonomik, sosyal, teknolojik yönleri ve inanç dünyalarıyla ilgili bilgi verebilecek örneklerden seçilmiş. Bunlar arasında geçmişte yaşamış hayvan türlerine ait kanıtlar ve prehistorik dönemlere ait insan yapımı çeşitli aletlerle birlikte, Sagalassos kazıları sırasında ele geçmiş antik döneme ait eserler bulunuyor. Bununla birlikte, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Belçika KU Leuven Üniversitesi desteğiyle Sagalassos Arkeolojik Araştırma ekibi tarafından yürütülen projede, arkeolojik kazılar dışında, eserlerin ve yapıların restorasyonu, yapıların tekrar ayağa kaldırılması gibi birçok çalışmanın gerçekleştirildiğini görüyoruz. Disiplinlerarası bir anlayışla yürütülen bu çalışmalar antropoloji, paleontoloji, jeoloji, biyoloji, zooloji, kimya, botanik, genetik mühendisliği, mimarlık ve restorasyon gibi farklı uzmanlık alanlarının birlikteliğiyle gerçekleştirilmiş. Sergide, aynı zamanda bu çalışmalara dair metodolojilerin de anlatıldığı bir bölüm oluşturulmuş. Dolayısıyla ziyaretçilerin, antik şehirde yapılmış olan çalışmaların gerçekleştirilme şekli konusunda da bilgi sahibi olması sağlanıyor.
Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergi görüntüsü
Sergi, kronolojik ve tematik bölümler halinde Yapı Kredi Kültür Sanat binasının üç katını da kapsıyor. İlk katında ziyaretçileri imparator Marcus Aurelius heykeli karşılıyor. Günümüze baş, kollar ve bacakları ulaşan heykel, orijinalinde yaklaşık 5 metre boyutunda ve oldukça ihtişamlı bir görüntüye sahip. Gövdesi, ahşap üzeri bronz kaplama ve altın yaldızlarla süslü olmasından dolayı günümüze ulaşamayan Marcus Aurelius heykelinin bakışlarıyla serginin ilk bölümünü gezmeye başlayabilirsiniz. Tematik olarak düzenlenen bu bölümde, Orta Tunç Çağı’ndan itibaren yerleşime sahne olduğu bilinen ve bu dönemde adını aldığı düşünülen Sagalassos ve çevresinde başlayan çalışmaların tarihçesi, disiplinlerarası çalışmalardan örnekler, bölgenin konumu, coğrafyası, jeolojisi, hayvan ve bitki çeşitliliği, halkın kökenleri, geçim kaynakları, dini inanışları gibi birçok konu hakkında bilgiler bulabileceğiniz bilgilendirme panoları, büyük boyutlu fotoğraflar ve uzmanlarla yapılan söyleşilerin bulunduğu ekranlar yer alıyor. Bunların dışında kazılar ve yüzey araştırmaları sırasında ele geçen yaklaşık 2 milyon yıl öncesine ait mamut kemikleri, 20.000 yıl öncesine ait mikrolit aletler, Yunan ve Roma Dönemine ait heykeller, yazıtlar, kandiller, sunaklar, pişmiş toprak figürinler gibi birçok eser yer almakta. Bu arkeolojik eserlerin yansıra, Sagalassos kazılarında ele geçen ve gerçek isimleri bilinmeyen fakat araştırma ekibi tarafından Rhodon ve Eirènè isimleri verilen M.S. 3. yüzyıla tarihlenen Romalı bir erkek ve 11. yüzyıla tarihlenen Bizanslı bir kadının kafatası, uzmanlar tarafından yeniden yüzlendirme tekniğiyle orijinaline yakın görünümlerine kavuşturulmuş. Bu yüz rekonstrüksiyonları, yüzde 75 doğruluk oranıyla serginin gözdeleri arasında yer alıyor.
Serginin ikinci katında ise, Sagalassos ve içinde bulunduğu bölgenin geçmişine dair bilgi ve eserler kronolojik bir konsept içinde sunuluyor. Bu kısımda, bir yandan bölgenin binlerce yıllık tarihi üzerine bir keşfe çıkarken, diğer yandan günümüze dair bilgi edinmek de mümkün. İnsanın kültürel bir kimlik kazanmaya başladığı prehistorik dönemlerden başlayarak, günümüze kadar bölgede varlık göstermiş olan kültürlerin farklı yönlerini yansıtan birçok eser bu kısımda bulunuyor. Bunlar arasında prehistorik dönemler, şehrin kuruluşuna dair ilk izleri barındıran Tunç Çağı ile Hellenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu Dönemlerinin kültürel, sosyal, ekonomik, teknolojik, estetik ve inanç gibi farklı yönlerini yansıtan birçok eser bulunuyor. İkinci katta sergilenen eserler arasında, Sagalassos antik şehrinin önemli mimari örneklerinden olan Yukarı Agora’da bulunmuş imparator, tanrı ve kahraman heykelleri sayılabilir. Şehrin sanat ve estetik algısına dair önemli özellikler sunan bu eserler, aynı zamanda dönemin siyasi ideoloji ve inanç sistemi hakkında da bilgi edinmemize katkı sağlıyor. Bu kısımda sergilenen antik döneme ait dikkat çekici diğer eserler arasında meşhur Hadrianus heykeline ait baş, bronzdan yapılmış bir İskender heykelciği, mermer tanrı/tanrıça heykelleri ve Sagalassos’da darp edilmiş sikke örneklerini de görmek mümkün. Sergi, aynı zamanda Sagalassos antik şehrinin ihtişamlı yapıları, değerli süs eşyaları ve iyi işlenmiş heykelleri gibi elitlerin yaşamlarına dair ipuçları içeren eserlerle birlikte, daha sade ya da halkın günlük yaşamına dair eserler sunmasıyla da dikkat çekici. 6. yüzyıldaki depremden sonra inşa edilmiş basit bir ocağın canlandırması ve günlük kullanıma yönelik seramik kaplar bu anlamda dikkat çekiyor.
Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergi görüntüsü
Üçüncü ve son katta ise antik ekonomi, yaşam kalitesi, beslenme alışkanlıkları ve mutfak eşyaları, insanların ölümle nasıl başa çıktıkları ve ölüm ile ilgili ritüelleri gibi tematik bölümlerden oluşuyor. Serginin bu katına çıkan ziyaretçileri toprak ve bereket tanrıçası Demeter’e ait heykel başı karşılıyor. Bir antik çağ şehrinin nasıl kurulduğu ve sosyo-ekonomik canlılığını sürdürmesinin ne anlama geldiği sorularına cevaplar veriliyor. Bu kısımda dikkat çekici ayrıntılardan birisi, farklı dönemlere ait sunum kaplarından oluşturulan ve sofra adetleri ya da düzenlemelerini yansıtan bir sofranın canlandırılmış olması. Bununla birlikte, Sagalassos’ta ele geçen bazı objelerden esinlenerek yapılmış, geçmiş ve geleceği bağdaştıran modern takılar da ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca, bu bölümde Sagalassosluların inanç dünyalarıyla ilgili önemli bir mekân olan ve adaklarını sundukları düşünülen kaya tapınağının rekonstrüksiyonu ve pişmiş toprak figürinlerle dolu muhteşem bir sergi odası da bulunuyor.
27 Kasım 2019-28 Mayıs 2020 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ta ziyaret edilebilecek serginin bilimsel danışmanlığını, KU Leuven Üniversitesi profesörlerinden ve Sagalassos Kazısı Başkanı Jeroen Poblome, koordinatörlüğünü Yapı Kredi Müzesi yönetici Nihat Tekdemir ve tasarımı Pattu Mimarlık yapmıştır. Sergiye getirilen eserler ve sergide kullanılan bütün peyzaj fotoğrafları ise Belçikalı sanatçılar Bruno Vandermeulen ve Danny Veys tarafından çekilmiştir. Ayrıca sergiye paralel olarak Sagalassos ve içinde bulunduğu Pisidia Bölgesi’nin bütün tarihi katmanlarının paylaşıldığı kapsamlı bir kitap hazırlandı. Yapı Kredi Yayınları tarafından hazırlanan, Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos adlı kitapta yer alan 27 makale, her biri alanında uzman araştırmacılar tarafından güncel veriler gözetilerek Türkçe ve İngilizce olarak kaleme alındı.
Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos sergi görüntüsü
Comments